cuatro

762 71 4
                                    

Hyunjin:
Gece yarısı olmuştu ama biz hala hastanedeydik. Sadece camdan görebiliyordum küçüğümü bu çok fena kalbimi acıtıyordu. Bütün bunların suçlusu benim eğer biraz daha güçlü olsaydım onu koruyabilirdim. Düşüncelerimden kurtularak cama yaklaştım.

"Kalktığında beni hatırlayacaksın değil mi? Arkadaşlar asla birbirlerini unutmaz"

"Hyunjin hadi gel birazcık yemek ye"

Sabahtan beri ağzıma hiçbir şey sürmemiştim su bile içmemiştim. Sadece onun uyanmasını bekliyordum. Annem o kadar ısrar etmişti ki yemek zorunda kaldım. Yemeğim bitmişti ve aradan 1 saat geçmişti ama ben hala onu izliyordum.

"Hyunjin gel artık eve gidelim"

Annem elimden tutmuş beni götürmeye çalışıyordu ama ben bir saniye bile gözümü camdan ayırmamıştım. Ne yapayım ona bir şey olur diye korkuyordum.

"Anne ya biz evdeyken ona bir şey olursa"

"Hyunjin anneciğim biliyorum korkuyorsun ama burada beklemek onu iyileştirmez"

Haklıydı sanırım.

"Sabah yine geliriz birtanem"

Kafamı tamam anlamında sallayıp annemin elinden tuttum. Yolda yürürken sadece yıldızlara bakıyordum bana onun çillerini anımsatıyordu. Eve geldigimizi anladığımda annemin elini bıraktım ve eve girdim. Odama girdigimde yatağın üzerinde duran bob'u gorünce tekrar ağlamaya başladım.

Uyku vücudumu kaplıyordu. Yatagıma girdim ve Bob'a sarılarak derin bir uykuya daldım.

_______
Hyunjin:
sabah olmuştu ama benim aklım hâlâ hastanedeydi.

"Anne hani gidecektik."

"Gideceğiz sabret biraz"

Uyandığımdan beri böyle diyordu. Acaba ona kötü bir şey mi oldu? Hiç bir şey bilmiyordum.

"Hyunjin seninle bir şey konuşacağım"

"Konuş"

"Felix'in 8 yıl orada tedavi gör-"

"Biliyorum"

"Onu sadece 2 haftada bir göreceğiz"

Duyduğum şeyle odama koşup tekrar bob'a sarıldım.

"Hyunjin böyle yapma bebeğim"

(...)

"Hadi gel onun yanına gidelim"

(...)

Kafamı bob'un karnına koymuş öylece ağlıyordum. Annem kapımı açıp yanıma geldi ve kafamı okşadı.

"Üzgün olduğunu biliyorum ama felix'in seni böyle görmesine izin mi vereceksin?"

"Ne yani felix uyanmış mı?"

"Biz gittikten bir kaç saat sonra uyanmış"

"Al işte kesin korkmuştur. O hastanelerden korkar"

Yine ağlamaya başladım. Markete gitmek istemeseydim onunla suan da bir sürü oyun oynuyor olurduk.

"Hadi bebeğim üzerini giy"

Zarzor ayaga kalkıp üzerimi beyaz bir tişört gecirdim.

"Ben hazırım"

Aşağıya inip annemin elinden tuttum.

"Aa felix için yaptığım kekleri unuttum"

İçeri girip elinde mavi bir kapla geri döndü. Arabaya binip kemerimi taktım.

"Felix bizi hatırlamayabilir ama tedavi gördügünde emin ki bizi tekrar hatırlayacak."

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Anne bilmiyor musun? arkadaşlar birbirini untmaz."

Annem sacını geriye atarak arabayı sürmeye başladı.

Sonunda hastaneye gelmiştik. Koşarak felix'in odasının önüne geldim. İçeride bir kadın ona ilaç veriyordu. Sonunda onun güzel yüzünü daha net görmüştüm.

"Anne içeri girebilir miyiz?"

"Giremeyiz hyunjin"

Bu beni biraz üzmüş olsada bir yandan da seviniyordum çünkü o uyanmıştı.

"Doktora söyleyelim de kekleri ona versin"

Kekleri ben yapmıştım onun tatmasini cok istiyordum. İçeride ki doktor sonunda çıkmıştı.

"Bunu felix'e verir misiniz?"

"Hanımefendi şuanda pek yemek yemiyor ama ona mutlaka vereceğim"

Onu yerken görmeyi cok isterdim fakat yemek yiyemiyormuş. Beni farketmiyordu içimden belki beni unutmuştur diye geçiriyordum sürekli ama beni nasıl unutsun ki.

"Anneciğim ben sana süt alıp geleceğim."

Annemin cümlesini bitirmesiyle gülümsedim aklımda çok güzel planlar vardı. Annem sonunda kantine girdi. Bende kapıyı tıklatıp felix'in odasına girdim.

"Merhaba lixx"

"S-sen kimsin"

Duyduğum cümleyle gözlerim doldu o beni unutmuştu.

"Ben senin en iyi dostunum unuttun mu?"

"Sey hatırlamıyorum"

Gozlerimdeki damlalar artık yere doğru akıyordu. Arkamda ki bob'u ona verdim.

"Bunu da mı hatırlamıyorsun?"

"H-hayır"

Bu sefer cidden hıçkırarak ağlıyordum.

"Bunu bana sen verdin!"

"Neden bağırıyorsun ki"

Annem odaya girdi.

"Hyunjin! Burada ne işin var"

Beni elimden sürükleyip dış kapının önüne getirdi. Camdan içeri baktığımda yatağının üzerine oturmuş ağlayan bir lix vardı cok korkmuştu. Çok bağırmıştım. Dilim kopsaydı da bağırmasaydım küçüğüme

______
      ~Nixie

Lix'in tavsanını boyle düsünebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lix'in tavsanını boyle düsünebilirsiniz

QUERENCİA//hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin