Quince

422 48 9
                                    

Felix
Adam büyük ihtimalle yukari kattaydi cunku yukaridan cam sesleri geliyordu. Bu fırsatı kaciramazdim.

Ses çıkarmamaya çalışarak odanın kapısına ilerledim. Kilitlemeyi unutmuştu aptal.

Büyük bir dikkatle odadan çıktım. Parmaklarımın uzerinde yuruyordum.

Cikis kapisinin önünde bir tane koruma duruyordu. Ne yapmam gerektiğini dusunuyordum.

"Jungwon bu lanet olası biralar nerede!"

Kapının önündeki koruma koşarak yukarı çıktı. Yüzüme büyük bir sevinç gulumsemesi takıp anahtarı deliğe soktum ve bir kaç kez çevirdim. Kapıdan açılma sesi geldiğinde hızla dışarı çıktım. Kapının dışında koruma yoktu sanırım çok fazla dikkat çekmek istemiyordu.

Bulutlara bakıp derin bir nefes aldım ama bunu yapmanın sırası değildi. Derin bir nefes alıp koşmaya başladım. Hem ağlıyordum hemde kosuyordum.

----
Nerdeyse yarım saattir bir ormanın içinde kosturuyordum ama bu yol o evin yoluydu.

"Tanrim neden bir araba yok"

Yolun ortasına cokup başımı kollarımın arasına aldım.

"Bu böyle olmayacak en iyisi biraz etrafta dolanmak"

----
artık koşmaktan yorulmuştum bedenimi doğru düzgün tasiyamiyordum. Önüme çıkan taşı görmeyip yere yığıldım.

"Ahh bir bu eksikti"

Oturur pozisyona gelip kanayan dizime baktım.

"Ahh çok fazla kanıyor"

Ayağa kalktığım an yerle bir oldum.

"Pes etmek yok buraya kadar geldin."

Bir kaç deneme sonra sonunda ayağa kalkmistim ama yuruyemiyordum.

"Ahh!"

Büyük bir inlemeyle yere yığıldım.

Dizim çok fena ağrıyordu. Yere yatıp aglamaya başladım.

Karşıdan gelen arabayla gözlerimi sımsıkı kapattim.

"Felix!"

Hyunjin
Kaç gündür onu arıyorduk ama bulamiyorduk. Yanımda oturan minho hyunga döndüm.

"O eve bir daha gidelim"

"Peki sen bilirsin"

Masanın üzerindeki anahtari ona fırlattım.

"Gidelim"

Ayağa kalkıp hızlı adımlarla arabaya yurumeye başladık.

"Seni nerede olursan ol bulacagim melegim"

Kemerimi bağlayıp pencereden dışarı bakmaya başladım.

"Yemek yiyelim mi?"

"Aç değilim"

Actim hemde cok fazla ama bebeğim olmadan boğazımdan su bile geçmiyordu.

Acaba orada nasıldır?. Yemek yemismidir?. Canını acitmislarmidir?. Uykusu var mıdır?.

Kafamı kurcalayan bir sürü soru vardı.

"Hyunjin, felix değil mi şu?"

Kafamı yerde yatan bedene çevirdim.

"Bulduk onu!"

Kapıyı hızla açıp dışarı çıktım.

"Felix!"
------
Sonunda kurtuldu.

Oy ve yorum atmayı unutuyorsunuz sanirim😠

Yazim yanlislari falan olabilir kontrol etmedim cunku hastaliktan ölüyorum-nixie

QUERENCİA//hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin