QUERENCİA//hyunlix

Dieciseis

Sesimi duyduğu gibi gözlerini kapatmıştı.

"Bebeğim"

"Hyung"

Gözünden yaşlar süzülüyordu.

"Sss ağlama bebeğim"

Belinden ve bacaklarından tutarak kucağıma aldım.

"Dizine ne oldu böyle"

"Düştüm"

Saçlarına büyük bir öpücük kondurup arka koltuğa yatırdım bende basının ucuna geçtim.

"Kafanı dizime koy"

Dediğimi hızla yapmıştı.

"Hey Felix iyi misin?"

"Evet minho hyung"

Zar zor konuşuyordu.

"Yorulmuş olmalısın biraz dinlen"

Gözlerini yavasaca kapadı.

Eğilip göz kapaklarına birer öpücük kondurdum.

"Sana bunu yapanları yasatmayacagim"

Kucağımda duran elimi yavaşça saçlarına çıkarıp okşamaya başladım. Kediye benzer sesler çıkarmıştı tabi bende buna baya bir siritmistim.

"Hey neden öyle siritiyorsun"

"O gerçek olamayacak kadar guzel"

"Orasını biliyoruz. Bana her şeyi anlatacaksın"

Ahh iste simdi sıçmış sivamistim.

"Neyi anlatacağım minho bey?"

Soruma cevap vermeyerek yola bakmaya devam etti. Arkama yaslanıp derin bir nefes aldım ve minik meleğimi izlemeye başladım.

"Geldik aşık hyunjin bey"

Siktir her şeyi anlamıştı.

"Öyle bir şey yok"

"Hi hi hadi inin"

Kapıyı açıp ilk önce ben dışarı çıktım daha sonrada küçük bedeni kucağıma alıp eve doğru yürümeye başladım.

"Çok fazla belli ediyorsun"

Minho(hyung mu diyordu hatirlamadim o yuzden minho) arkamızdan dalga geçerek yanıma geldi.

"Belli etmemek mümkün değil"

"O biliyor mu bari?"

"Evet"

"Neyse şey diyecektim bugun bizimkileri çağıralım"

"Olur"

"Jisunglarda gelsin akşam"

"Bu güzel olur işte"

"tamamdır akşama görüşürüz"

Yarım saattir kucagimdaydi ama o kadar hafiftiki hiçbir yerim agrimamisti.

Hızla yürüyerek eve girdim.

"Hyung"

"Uyandın mı bebegim"

"Yok hyung hala uyuyorum"

Boynuna minik bir öpücük kondurdum.

"Demek öyle ha"

Bir anda suratının heryerini öpmeye başladım.

"Ya hyung gidiklaniyorum"

Öpmeyi birakip yavasca koltuga bıraktım minik bedeni. Elime yanda duran battaniyeyi aldım.

"Uyumak istemiyorum"

"Haklısın ilk önce banyo yapalım"

Kucağıma alıp banyayo doğru ilerledim.

"Hyung benimde ayaklarım var farkındasın değil mi?"

"Kucağımda durmanı istiyorum"

"Peki peki bugünlük böyle olsun şoför"

"Şoför ne alaka"

"Öyle diyesim geldi"

"Sen gir bende sana temiz kıyafetler ayarlayayim"

Kafasıyla onaylayıp banyayo girdi. Arkasında sırıtan beni bırakmıştı. Kafamı sağa sola iki kez sallayıp felix'in odasına girdim ve dolaptan kıyafet seçmeye başladım.

"Çocuklar gelecek ona göre seçmeliyim "

Elime siyah üstünde minik bir civciv baskısı olan tişörtü aldım.

"Cidden böyle şeyler giyiyor mu?"

Altınada siyah düz bir eşofman alıp yatağın üzerine biraktim.

"Ah bornoz vermeyi unuttum"

Dolabi acip bornozu aldim. Hizli adimlarla banyonun onune geldim ve kapiyi bir kac kez tiklattim.

"Felix bornozunu unutmussun"

Kapıyı açtığında gözlerim ilk önce bembeyaz bacaklarına kaydı.

"Hyung iyi misin?"

"Ah evet. Çocuklar gelecek ben onlara yemek hazırlayayım"

Bu cocuk beni her haliyle büyülüyor.

✯✯✯✯✯
400 kelime..

Kendinize iyi bakin diger bolum gorusmek üzere~Nixie