Damla'nın Anlatımıyla
"Plaka Demir Vural'amı ait eminmisin diye bir kez daha"sordum.
"Evet"dedi.
"Peki bana plakanın konumunu bulabilir misin"dedim.
"Bulurum tabiki"dedi.
"Tamam teşekkür ederim"
"Bulunca ararsın beni bekliyorum"dedim.
"Tabi ararım sen iyimisin peki"diye sordu.
"İyiyim ya bi arkadaşın ismine çok benzettim onu acaba diye düşündüm sen konumu bulunca bana atarsın bende gider bakarım" dedim.
"Tamam,hemen konumu bulur bulmaz sana yollarım."Konuşmamız bittikten sonra telefonu kapattım sepha'nın üstüne koydum.
Gerçekten onun arabası olabilirmiydi,eğer öyleyse kardeşimin ölümüne sebep olanı bulmuştum.
Yıllar sonra bir daha mı karşılaşacaktık?Kafamı dağıtmak için,Gökçe'nin aramasını beklerken kendime kek ve kahve yapacaktım.
Salondan koltuktan kalkıp mutfağa geçtim, ve dolaptan süt,yumurta,vanilya ve kabartma tozu çıkarttım. Mutfak dolabından unu'da aldıktan sonra hepsini bir kaba boşalttım ve karıştırmaya başladım.10 dakika boyunca karıştırdım.Kıvamına baktığımda tam kıvamında gözüküyordu.
Kekimi alıp 180 derece fırını açtım ve fırına attım.
O sırada da kahve mi yapmak için şeker ve kahve paketini aldım süt'ü ısınmaya koydum.
Süt ısınırken şeker ve kahveyi dökmek için dolaptan bir tane bardak aldım ve içine boşalttım.
Süt kaynamaya başlamıştı.Keke baktığımda hafiften pişiriyordu.
Onların pişmesini beklerken içeri telefonumu arama geldi mi diye bakmaya salona gittim.
Salona giderken duvarların boyasına baktığımda boyası çıkmaya başlamıştı.
"Bi ara bare boyacı çağırayım da duvarları da boyatayım"dedim.Telefonuma baktığımda hiçbir arama yoktu. O sırada fırının alarmı çaldı,kekim pişmişdi hemen koşarak mutfağa geçtim,ve fırına baktığımda kek çok güzel duruyordu.
Keki fırından çıkardım, mutfak dolabından bir tane tabak aldım ve 2 dilim tabağa kek koydum,kahvemide bardağa koyduktan sonra tabağımıda,bardağımı da alıp salona geçmek için mutfaktan çıktım ve mutfağın ışığı kapattım.Koltuğa yerleşirken telefonum çalmaya başladı.Ekrana baktığımda Gökçe'nin aradığını gördüm.Hemen telefonu açtım ve kulağıma dayadım.
"Alo Gökçe bulabildinmi"diye sordum.
"Evet Damla buldum şimdi konumu sana gönderiyorum"dedi.
"Tamam bekliyorum"
Hemen mesajı yolladıktan sonra telefonuma mesaj geldi,mesaj Gökçe'dendi.
"Telefonu kulağıma dayayıp teşekkür ederim o kadar çok yardımın dokunduki bana anlatamam sana"dedim.
"Rica ederim,ne demek sen benim en yakın dostumsun bir daha bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden söyle"dedi.Tekrardan teşekkür ederim dedikten sonra telefonu kapadım ve hemen odama koşarak çıktım,üstümü kalınca giyindim dışarda yağmur yağabilirdi.Montumuda aldıktan sonra çantamı aldım telefonumu çantanın içine attım odanın ışığını kapayıp odadan çıktım merdivenlerden hızlıca indim yeni yaptığım kek ve kahve salonda sehpanın üstünde duruyordu.Hiç umursamadan direk kapının önünden anahtarı alıp kapıyı kitledim ve arabaya doğru koştum ve bindim.
Gökçe'nin bana attığı konumu telefonumdan açtım,ve yola çıktım konum benim evimden oraya 15 dakika gösteriyor yakın ve biz hiç bu demirle karşılaşmadık.
Çok garip gerçekten çok garip.Gidince anlayacağız bakalım.Gerçekten kalın giyinmem işe yaradı sanırım yağmur yağmaya başlamıştı bile.
Bu yolları hiç görmemiştim önceden buralarda hiç geçmedim,toprak ve taşların olduğu yollardan geçtikten sonra eve bir dakika gösteriyordu.Karşıma önümde çok güzel bir villa çıktı bu kadar taş toprağın içinde orada bir tane villa olması çok garip değil mi yani,bu işte bir gariplik var ama yakında kokusu çıkar.
Arabayı görünmeyecek bir yere park ettikten sonra ayakkabım çamura bulanmasın diye yavaş inmeye çalışsam da her yerim çamura bulanmıştı.
Yavaş yavaş evin önüne doğru yürüdüm ve eve geldiğimde kapıyı çaldım,açan olmadı, bir daha çaldım gene açan olmadı. Son bir kez daha çaldım 15 saniye bekledim ve yine açan olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Yurt
AventureKüçükken yurda bırakılmış Mirayın Karanlık Hikayesi... Bir gün arkadaşlarıyla yolda ceset görüyor bu ceset Miray'ın hayatını çok değiştiriyor... Ve bir gün Karahan Kolejinin bursluluk sınavına girmesiyle Ateş ile yolları kesişiyor...