Onu uzerimden ittirmeye çalıştım ama her seferinde nefesini ciğerimde hissediyordum.Bana biraz daha yaklaşıp "eğer benimle yaşıcaksan bana ayak uydurmak zorundasın, böyle ürkekçe davranan kızlardan nefret ederim bunu bil istedim"dedi.Korkmuştum tüylerim diken diken olmuştu. Ona fark ettirmemeye çalışarak cesaretimi topladım ve onu üzerimden ittirdim."Çekil üzerimden" dedim.Kafamı biraz dağıtmak için dışarı çıkmaya karar verdim.Kulağıma kulaklıklarımı takıp austın mahone nın "what about love" şarkısını dinleyerek yürümeye başladım.Eve geldigimde kapıyı açmamla Çağatay'ın bornozlu halini görmem bir oldu. Allah neler yaratıyormuş bornozunun arasından gözüken baklavalarını görünce kendimi " uzaylı gören masum köylü " gibi hissettim.Çağataysa hiç birşey olmamış gibi mutfağa gitti.Akşama kadar vakit geçmek bilmedi.Bende bi duş alıp odama gittim.Ne zamandır ilgilenmediğim telefonuma baktım Aşağı indim ve bu sefer farklı bı kız gördüm sarılarak film izleyen Çağatayla ikisinin arasın girdim ve kıza "mısır patlatsana canım bize, mutfakta 2. Dolabın altında" dedim.ve Çağatay'a dönerek "eğleniyo muyuz gençlık" dedım. bana mal mal baktı.Yazık cocuk benim bu hallerimi bilmiyor tabi.Beni normal biri sanıyor.Film bitince çok onemli bi maç olduğunu hatırladım ve hemen maçı açtım (tabı sız ne alaka Mac dieceksiniz ama ben futbol hayranıyımdır)kız Çağatay'a " futbol mu ızlıcez aşkımmmmm 😞" dedı. Çağatay benim maç açtığıma şaşırdı.Maçç sırasında her Zaman kı
gıbı kendımden gecmıs olmalıyım kı ağzımdan yenı yenı küfürler çıktı. Maçı kazanan Feneerbahçe oldu . koyu Fenerbahçelı Olduğum ıcınm ve Tabiki de Takımı'm macı Kazandığı ıcınnn sevınc çığlıklarıyla evın ıcınde koşturmaya başladım . Bırden Çağatay Yanıma gelp beni kucağına Aldı ve döndürmeye başladı.boylelıkle Çağatay'ın da koyu bır Fenerbahçe 'lı olduğunuu da öğrenmış oldum.Hem benı kucağında döndürüyor hemde bağırıyordu,Ben de o olayın şoku ıcınde ve sevinçle Çağatay'ın boynuna kollarımı doladımm.tabı evımızın ıcınde olan salak kızı unutmuştuk kı o salağınn televızyonu kapatmasıyla sevıncımız kursağımızda kaldı.Çağatay bırden benı yere ındırdı ve hemen eskı sınırlı ve huysuz halını Aldı.cok degısıktı bır bana ıyı davranıyor bır kötü davranıyordu.ona Karşı nasıl davranacağımı bilemiyordum.
Daha sonra hızlıca Kızın yanına giderek "ne yapıyorsun sen be salak şey?"
"Ben buraya sevgilimle eğlenmeye geldim.Sizin o salak maçınızı ve sevinmenizi izlemeye değil."dedi salak
"Canım unuttun herhalde,burası benim evim.Kus beyinli.Simdi defol evimden!!"
"Çağatay'ın da evi.O git demedi sen karisamazsin ben buraya onun icin geldim hem senin icin değil."
Kızın bu sözü üzerinde Çağatay'a 'Şu kızı hemen evimden kov yoksa çok kötü seyler olucak' bakışı attım. Çağatay bu hareketim üzerine ellerini iki yana kaldırarak "Ben karışmıyorum" dedi.Ne kadar da uyumlu bir çift olmuşlar su salakla.Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
Demek karışmıyorsun he Çağatay bey.Tamam o zaman dedim kendi içimden ve hızlıca kıza doğru yürüyüp kolundan sıkıca tuttuğum gibi Kapıya sürükledim.Kiz o Sırada Çağatay'a yardım çığlıkları atıyordu."Salak şey bırak kolumu.Ahhh çok acıyor.Çağatay birşey de şuna!!"
Tam Çağatay yanımıza gelip kızı benim ellerimden kurtarmaya çalışıyordu ki sinirle ona donup "Sen sakin karışma"dedim son kelimeye vurgu yaparak.Benim bu bağırışımla geldiği gibi geri döndü.Kizi,diğer kıza da Yaptığım gibi dışarı fırlatarak onun da çantasını üstüne attım ve "baybay" diyerek piç gülüşümu atıp ardından kapıyı hızlıca çarptım. Çağatay'a donup "Çağatay ben sana demedim mi hem sana inanamıyorum bi günde eve 2 kız atılır mi?! ".Çağatay " aslında iki değil 3 oluyo genelde neyse ama sana özel bugün iki oldu bak" dedi. bu cocuk benimle kafa mı buluyordu?koltuktan bir yastık alıp kafasına attım bana dönüp" iyi atıştı ama bunu sen istedin😆" dedi.ve diğer koltuklardaki yastıkları Alıp bana atmaya başladı.bende hem yastıklardan kaçıyordum hemde ona yastık atıyordum. o an fark ettim ki bu evdede ne yastık varmiş lan benim 7 sülaleme yeter amk. yastık savaşımız benim telefonumun çalmasıyla sona erdi.etrafımızda ki heryer kuş tüyü olduğu için telefonumu bulamadım.ama Çağatay hala bana gülüyordu nedensizce.sanki telefon aramak sirk gösterisiyle aynı şeymiş gibi. telefonumu arka cebinden çıkartıp gösterdi."bunu mu arıyordun ufaklık "dedi."hemen onu bana ver"dedim." vermezsem nolur"diyince Çağatay.uzerine atlayıp telefonumu almaya çalıştım ama planım doğru gitmedi ve Ayağım tüylerden kayıp yere düştüm düşerken de çagataydan hala telefonu almaya caliştiğim için o da üzerime düştü.ama nerde o filmlerdeki sahnelerrr 😌😌😌 Çağatay yerdeyken birden beni öpmeye başladı "galiba sana aşık oluyorum Duru"dedi. demek isterdim size ama böyle bişey olmadı bu benim götümün uydurmasıydı.yalnız garip olan şey benim onun üstüne değil onun benim Üstüme düşmesiydi.80 kilonun altında ezilen 50 kilo ben 30 kiloluk aşkımız olsa gerek 😂😂😂 üzerimden onu itlemeye çalışırken baklavalarını hissettim. çılgın Çağatay baklavalarıyla, hayatında ilk defa baklava gören masum duruyu coşturuyorrrrr😎😎😎👋🏿👋🏾👋🏽👋🏽👋🏼👋🏻 ve gene telefon çaldı.bu sefer Çağatay'ın ön cebinde olduğu için vücudumuz "karadenizde sudan çıkmış Horon tepen balıklar" gibi titredi.ve Çağatay üzerimden kalktı.telefonu bana verip "sabahtan beri tam 18 kere "2 yılım derinimmm💕💞" aradı" dedi. ne yani telefonum sabahtan beri onda mıydı?! Hemen telefonumu aldım ve telefonu açtım. Derin:
Duru sana bişey anlatmak istiyorum ama sabahtan beri telefonlarımı açmıyorsun
Ben:
Ya aslında telefonum bende olsaydı hemen açardım biliyosun ama telefonum Amerikalı bi yamyam Tarafından sabahtan beri rehin altındaydı 😂😡
Derin:
Bunu sana daha önceden Söylemek isterdik ama aycayla 2 Yıldır cikiyoruz ve senden cok özür dileriz
Ben:
Ne diyosun derin sen ?! ben 2 Yıldır seni platonik olarak seviyorum ve en yakın arkadasım bunu bile bile bana söylemedi. nasıl anlamadım ben ya.
Ve telefonu kapattım. hiç kimseyi yada hiç bişeyi duymak istemiyordum.daha fazla göz yaslarımı tutamayarak hüngür hüngür ağlamaya başladım.cagataysa oturmuş "the walking dead" izliyodu.ruhsuz bi kere bile bana gelip iyi misin demedi.bense hemen dışarı çıktım ve kapıyı Sertçe çarptım.hemen bi süpermarkete gidip hangi abircuburlar varsa hepsinden aldım. en küçük şekerine kadar. eve geldigimde odama çıktım ve hepsine yatağıma döküp yemeye başladım bi yandan da hep Yanımda taşıdığım flasbellegime yüklü olan "aşk tesadüfleri sever"i izledim.o bitince ingilizce "ayni Yıldızın altında"yı izledim.sonra kapımdan bi ses geldi ve Yavaşça kapıyı açtığımda cagatayin kapiya yaslanarak uyumuş oldugunu gördüm. o kadar guzel uyuyodu ki kıyamadım ve onun arkasına yastık ve üzerine battaniye örtüp yanına yattım ama Tabiki uyurken fotoğrafını çekmeyi unutmadım😂👊🏻yoksa bu çocuğa asık mi olmuştum?! Hayır duru buna izin verme o sana nasıl davraniyosa sende ona öyle davranacaksın bundan sonra👊🏻😤