3

162 14 2
                                    

Larin

Suçsuz olduğumu kanıtladığım için mutluydum ama gideceğim için aynı şeyi söyleyemem çünkü gidecek yerim yoktu ve gitsem bile derdimi anlatacak gücüm yoktu. Acaba onlardan burda kalmam için izin istesem izin verirler mi ? Ya da bir çalışan olsam
Akif'e dönüp kalemle "burda çalışsam patronunun burda kalmama izin verir mi diye yazdım"
Akif şaşkın bir şekilde bana bakıp"pek sanmıyorum ama sorarım " dedi
O kadar da ön yargılı olmamam gerekiyormuş, Akif iyi biri de olabilirmiş

Akif bana dönüp "anne ve babanın öldüğünden eminmisin"diye sorduğunda anlamaz bir şekilde ona baktım ve kafamı olumlu anlamda salladım .
Yani emindim, gömüldüklerini görmesemde kazayı net olarak hatırlıyorum ,yaşamaları imkansızdı
Akif'e "neden sordun"diye yazdığımda "hiç merak ettim"dedi ve "iyi geceler, yarın patronla iş için konuşurum" dedi ve çıkıp gitti.
Bende geldiğim odaya geri gidip tavanı izleye izleye uykuya daldım .

Güneşin yüzüme yüzüme vurmasıyla gözlerimi açtım ve yanımda duran saate baktım, saat tam tamına on iki buçuktu
Hızla yatağımdan kalkıp ellerimi ,yüzümü yıkadım ve aşağıya indim .

Yavuz bana bakıp akif'e döndü "sabahtan beri işe al diye tutturduğun kişinin öğlen uyanmasına ne diyeceksin" diye sorduğunda Akif bana baktı , hızlı bir şekilde kağıt ve kalemi çıkartıp "üzgünüm benim hatam, dün çok yoruldum o yüzden uyanamadım "yazıp Yavuz'a çevirdim .
"Her neyse şu an seni çalışan olarak alamam, müstakbel kocan seni arıyor o yüzden bir süre saklanman gerekiyor" dedi yüzünü buruşturarak

Müstakbel koca ne ya düşüncesi bile midemi bulandırıyor.
"Ne kalacak bir yerim ne de gidecek kimsem var" yazıp Yavuz'a gösterdim
Derin bir nefes alıp "biliyorum o yüzden şimdi Akif seni şehirden uzak bir eve götürecek ,orayı kimse bilmiyor ,bir süre orada kalsan iyi olur sonra bir hal çaresine bakarız"dedikten sonra kağıda"teşekkür ederim"yazıp Akifi takip ettim.

Toplayacak bir eşyam yoktu zaten, araca binip yola çıktık.
Akif bana bakıp "merak etme orada ihtiyacın olacak herşey var" dediğinde "hakkınızı ödeyemem"yazdım.

"Önemli değil başta sana kötü davrandığım için kusura bakma" dediğinde "önemli değil alışığım "yazdım.

"Merak etme bundan sonra ki hayatın sorunsuz olacak , yavuz abi herşeyi halledecek" dediğinde
"bende bu şans varken sanmıyorum ama inşallah " yazdım.

Akif gülümseyerek önüne döndü ve yola odaklanmaya başladı,kısa bir süre sonra şehirden uzaklaşmıştık ve ormanlık bir alana gelmiştik .

Biraz ileride kocaman bir ev vardı,eve vardığımızda Akif arabadan inip kapıyı açtı "bir süre burdasın umarım tek başına korkmazsın "dediğimde gözlerimi kocaman açtım ve kağıdi çıkarıp "tek başıma asla kalamam"diye yazdım

"Başka çaren yok ama ben ve Yavuz abi arada geliriz kontrole birşeye ihtiyacın olursa yazarsın acil birşey olursa da ara hemen geliriz ama sadece acil durumlarda " dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.

Akif gözlerime bakıp derin bir nefes aldı " bak larin eğer o adamla evlenmek istiyorsan bizi hiç yorma ,bu ev mi daha güvenli yoksa o adam mı diye bir düşün,şahsen ben olsam o adamla evleneceğime kurda kuşa yem olmayı tercih ederdim" dediğinde mantıklı konuştuğunun farkına vardım .

Haklıydı, o adamla evlenmektense ölmeyi tercih ederdim .

Akif'in telefonu çaldığında bir süre telefonla konuşup "geliyorum abi "dedi ve bana döndü
"Evi sana gezdirmek isterdim ama acil bir işim çıktı odaları tek tek gezip ezberlersin "dedi ve cebimden çıkarttığı bir anahtarı bana verdi .
"Bu anahtar bütün kapıları açacak üst kattaki birinci oda senin dedi"dedi .

Bir anahtarla bütün kapılar mı açılacak şaşırdım açıkçası
Akif şaşırdığımı fark edince "yavuz abi hiçbirşeyle uğraşmayı sevmez o yüzden yirmi kapı bir anahtar "dedi ve arabaya binip hızla uzaklaştı.

Neyse ki benimle uğraştığının farkında değildi ,ya da farkındamıydı acaba?

Kendi kendime soru sormayı bırakıp eve girdim.

Ev temizdi yoksa bu kocaman evde temizlik bir ömür bitmezdi

Odaları gezmeyi es geçip benim için ayrılan odaya girdim,krem renginde sade ve güzel bir odaydı. Neyse ki iç karartıcı değildi.

Şimdi tek bir sorunum vardı bu kocaman ve sessiz evde ben tek başıma nasıl kalacaktım .

Akşam olmak üzereydi ve benim kendimi bir şekilde rahatlatmam gerekiyordu.
Önce bir duş alıp tıka basa kıyafet dolmuş dolaptan şort ve askılı bluz çıkartıp giydim ve mutfağa inip yemek pişirmeye karar verdim. Neyseki burda buz dolabı da doluydu .

Dolaptan tavuk çıkartıp sote yapmaya başladım yanına da pilav ve salata yapıp masaya koydum.

Ev sesiz olduğu için televizyonu açıp son ses müzik açtım . En azından vahşi hayvanları kaçırırdı bu gürültü.

Yemeğe başlayacakken gözüm penceredeki gölgeye takıldı.

Bu da kimdi , hızlı bir şekilde masanın altına girip telefonumu çıkardım ve Yavuzu aradım.

Korkudan tir tir titriyordum ama yavuz telefonu açmıyordu ve biri içeri girmişti hatta şu an ayakkabıları tam dibimdeydi

Tam Akif'i arayacakken "masanın altında ne işin var"diyen tanıdık ses derin bir nefes almamı sağladı,bu yavuz'du .

Hızla masanın altından kalkarken kafamı masaya çarpmayı da ihmal etmedim kağıda "ödüm koptu ,zile basabilrdin "diye yazdığımda

"Zile bastım zaten akıllı kız ama sen son ses müzikle beni duymadın"dedi ve müziğin sesini kıstı.

"Tek başıma korktum o yüzden son ses müzik açtım "diye yazıp kağıdı gösterdim.

"Tamam sorun değil"dedi ve masaya baktı.

"Fazladan yemek yapmış mısın "diye sordugunda kafa salladım ve tabak çıkartıp yemek koydum.

Masaya geçip yemeklerimizi yerken yavuzun telefonu çalmaya başladı

Yavuz cebinden çıkardığı telefonu kulağına götürüp "alo"dedi ve karşı tarafı dinleyip

"Tamam sorun yok ben burdayım zaten "dedi ve kapattı.

Bana dönüp "yemeğini bitirdikten sonra odana git ve kapını kitle ,ne kadar ses çıkarsa çıksın odandan dışarıya çıkma "dedi.

Kafamı olumlu anlamında sallayıp hızlıca yemeğimi yedim ve tabağımı kaldırıp hızlıca odama çıktım .

Kapımı kitleyip beklemeye başladım acaba o iğrenç adam yerimi mi öğrenmişti ? Ya Yavuz'a zarar verirse, Allah'ım ne olur birşey olmasın,benim yüzümden masum birine birşey olmasın.

Vicdanımın sesini dinleyip odadan çıktım ve merdivenin başında beklemeye başladım birşey olursa nasıl müdahale edeceğimi bilmeden beklemeye başladım.
Kapı sert bir şekilde çalınca yerimden sıçradım

Yavuz oturduğu sandalyeden kalkıp sinirle kapıyı açtı.

"Alacaklı gibi kapıya vurmanın sebebi nedir baba"diye sordu dişlerinin arasından
"Sen ne yaptığını sanıyorsun oğul, kız alıkoymakta ne demek oluyor, hemde başkasının helali " diye bağırdı kapıdaki adam

"Birincisi ben kimseyi alıkoymuyorum, ikincisi o Haşmet denen adamdan intikamımı almadan kimseye rahat nefes aldırmam " diye bağırdı.

"Oğlum babanın sözünü dinle ve o kızı sözlüsüne geri ver, bizim onlarla aramızdaki kan davası bitti daha fazla uzatmaya gerek yok " dediğinde Yavuz elini kapıya vurup

"Sizinle olan davası bitti benimle olan değil ve bir daha sakın yirmili yaşlarında ki bir kızı elli yaşındaki bir adama yem edeceğimi düşünme"


SESSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin