⚠tw! yetiskin icerik.⚠
iyi okumalar.
---
Ben sevgilimin terli formasının kumaşını yumruğumla sıkarken büyük bir iştahla Felix'in dudaklarını dişliyordum. O da kollarını benim incecik belime dolayıp bana aynı şekilde karşılık veriyordu. Uzun tırnaklarını belime bastırırken ıslak bir sesle dudaklarımız birbirinden ayrıldı. Dudakları benim tükürüklerimle kaplıyken elinin tersiyle sildi hafifçe.
Sahadaki birçok kişinin odağı bizdik, hepsi ağızlarının suyunu akıtarak izlemişti sevgilim için planladığım sürprizi. Minho'nun dudaklarını yaladığını gördüm, Felix'e bakıyordu. Elim Felix'in incecik güzel bacaklarına kaydı, o bana bakmazken Minho'nun Felix'in üstünde dolanan gözlerine bakarak sıkıştırdım yumuşak eti.
Bir şey yapmasını bekliyordum, gelip beni öpebilirdi zevkle karşılık verirdim ona. Felix'in ağzını turlamış, onun tükürüklerine bulanmış dilimle dilini okşayabilirdim. Dudağının kenarı kıvrılır gibi oldu. Beni öpmedi, evet beni öpmek yerine karşı takımdaki bir çocuğa kafa atarak ortalığı birbirine karıştırmayı tercih etti.
Karşılıklı iki takım birbirine girerken Wonyoung onların birbirine hayvan gibi vurmasından korktuğu için Felix onu ve Karina'yı alarak üstünde Minho'nun formasıyla çıktı spor salonundan. Dudaklarım aralanmış öylece Minho'yu izlerken sahaya inen öğretmenler kavgayı ayırmıştı.
Hyunjin üstündeki formayı çıkarmış Minho'ya yaklaşırken bende köşeye çekilmiş insanların arasından sıyrılıp sevgilimin yanına gittim. Güzel elmacık kemiği moraracağını belli edercesine kızarmıştı. Burnundan akan kanları Hyunjin elindeki formayla silerken formayı onun elinden alıp onunda patlamış dudağına baktım.
Minho başını hafifçe geriye atmış yukarı bakarken elimdeki formayı onun eline tutuşturup revire gitmek için hareketlendim. Ben onu kolundan tutmuş yönlendiriyorken o burun kemiğini sıkıp formayı burnuna bastırıyordu.
Revirin kapısı kilitli değildi ancak hemşire içerde yoktu. Masaya yapıştırılmış yapışkanlı kağıtta öğle yemeğine erken çıktığını yazdığını görmüştüm. Kapıyı kapatıp sedyede oturmuş başını yukarı kaldıran Minho'ya dolaptaki pamuklardan alıp burnuna tuttuğu formayı aldım elinden.
Formayla akan kanların çoğunu sildikten sonra pamuğu burnuna tıkayıp burun kemiğini ben sıkmaya başladım bu sefer. Bunu yaparken bacaklarımı iki yana açıp onun kucağına oturmuştum. O kafasını geriye doğru atmış dururken ben tepeden ona bakıyordum. Burnu tıkalı olduğundan dudakları aralanmış ağzından nefes alıyordu.
Dudaklarımı kızarmış elmacık kemiğine değdirip parmak ucumla hafifçe bastırdım. "Acıyor mu çok?" kafasını iki yana salladı. Dudaklarımı kızarmış yanağında gezdirmeye devam ederken kollarını belime dolayıp arkasındaki duvara yaslandı gözlerini kapatarak.
"O neydi?" dudaklarım iki yana gerildi, yüzüne eğilip alt dudağına dilimi değdirdim. "Görüp görebileceğin en ateşli iki kızdan küçük bir hediye." dudaklarımı dişlerken başparmağını çeneme çıkardı. "Hoşuna gitmedi mi yoksa." iki yanındaki bacaklarımı sıktı parmak boğumları beyazlayana kadar.
"Ne kadar hoşuma gittiğini göstermemi ister misin?" usulca başımı salladım. Ben parmaklarımı burun kemiğinden çekip onun yanaklarını kavrarken uyluklarımdaki ellerini kalçalarıma sarıp dudaklarımızı birleştirerek var gücüyle sıktı biçimli popomu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sapphic pop • jilix
Fanfiction[lee felix x han jisung, lesbians, straykids ff.] Merak ediyordum. Ben onu bu denli kıskanırken neden okuldaki bir tuvalet kabininde benimle seviştiğini deli gibi merak ediyordum. girl!jisung!felix!changbin