Heyecanla tişörtümü düzelttim ve koltukta oturan Namjoon hyung'a seslendim
" Hyung ben dışarı çıkıyorum "Kafasını telefondan kaldırıp beni süzdüğünde
" Nasıl olmuşum ? " dedimBugün Yoongi ile buluşacaktım o yüzden her şeyin mükemmel olmasını ve beni beğenmesini istiyordum.
" Çok güzel olmuş miniğim ama neden bu kadar heyecanlısın "
" Çünkü özel birisi ile buluşacağım o yüzden mükemmel olmam gerekiyor hem şimdi boşver bunu. Sen kiminle mesajlaşıyorsun ? " bıkkın bir nefes veridi ve ayağa kalkıp odasına doğru yürürken konuşmaya başladı.
" Chea-rin ile buluşucağım bazı yapmamız gerek şeyler var onları halledeceğiz " tamam anlamında kafamı salladım ve telefonumdan saate baktım biraz daha oyalanırsam geç kalıcaktım .
" Hyung benim çıkmam gerekiyor size iyi eğlenceler " Namjoon hyung'un cevap vermesini beklemeden hızla dışarı çıktım.
Yoongi'yi bekletmek istemediğim için hızlı adımlarla buluşacağımız park'a yürümeye başladım umarım benden önce gelmemiştir.
Park evimize yakın olduğu için 5 dakika içinde gelmiştim etrafına baktığımda Yoongi yoktu demek ki daha gelmemişti. Güzel ondan önce gelip onu bekletmemiştim.
Yoongi'yi beklemek için boş bir banka oturdum ve etrafa bakmaya başladım umarım bir an önce gelir çünkü daha fazla vakit geçirmek istiyorum.
Yoongi'yi yaklaşık 10 dakikadır bekliyordum mesaj attım ama görmemişti bende kulaklığımı çıkardım ve Big Time Rush grubunun Til I Forget About You şarkısı dinlemeye başladım bu şarkıyı çok seviyorum gerçekten hayatımda dinlediğim en güzel şey olabilir.
Müzik dinlerken bir yandan da park'ta oynayan çocuklara izlemeye başladım.
Gerçekten çok eğleniyorlardı keşke bende zamanında onlar gibi eğlenebilseydim küçükken yurtta sert bir düzenimiz ve katı kurallarımız vardır.
Sabah erkenden kalkıp yataklarımızı toplamamız, yemek ve temizlik yapmamız gerekiyordu bütün işler bitikten sonra okula gidiyorduk geri gelince derslerimize çalışıyor tekrar temizlik yapıyorduk yatma saatimiz gelince de yatıyorduk.
Oyun oynayamazdık, çizgi film izleyemezdik hiçbir şey yapmamıza izin vermezlerdi. Eskiden yaşayamadığım küçüklüğümü şimdi yaşıyordum.
Yoojung ile parka gelip oyun oynuyorduk sonra dondurma alıp eve gidip çizgi film izliyorduk.
İnsanlar bilmedikleri için yargılıyorlardı ilgi çekmeye çalıştığımı, Bay ve Bayan Kim'in benden utandığını, zihinsel olarak sorunlarımın olduğunu düşünenler bile vardı hatta bazı kişiler doktora gitmem gerektiğini söylüyorlardı ama alıştım hepsine.
Bunları düşünürken ağlama sesi ile kendime geldim bir çocuk yere düştüğü için ağlıyordu, annesi de sakinleştirmeye çalışıyordu.
Saate baktığımda geldiğimden beri yarım saat geçtiğini gördüm vay be zaman çok hızlı geçmiş ama Yoongi hala gelmemişti ya da mesajıma herhangi bir yanıt yazmamıştı.
Acaba başına bir şey mi geldi ?
Tam aramak üzereyken birisi " Jimin " diye seslenmişti sesin geldiği tarafa baktığımda Yoongi'yi görmemle yüzümde bir gülümseme belirmişti.
Gelmişti
Hemen ayağa kalktım yanıma gelip " Özür dilerim geç kaldım çok mu beklettim "
" Hayır! Hayır! Bende yeni geldim zaten geleli 5 dakika falan oldu "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Never Know / Yoonmin
FanfictionMin Yoongi aşık olduğu kızın Kim Namjoon ile çıktığını öğrenir ve intikam için Kim Namjoon 'un üvey kardeşi Park Jimin ' i kullanır