-demek jisungu taciz ettin
-ee yani bu seni ne ilgilendirir bı kere onu öptüğün için sahiplendin sanırım
Hyunjinin yakasından tutarak;
-bi kere onu öptüğüm içinmi sikik piç jisung benim sevgilim! ölmekmi istiyorsun?Hyunjin hafifçe güler
-ne sırıtıyorsun ulan öldürürüm seni piç kurusu
-sen jisungu üzmekten başka bişey yapmadın bir anda neden bı ilişki kararı alıp onu öylece bıraktın? Jisung seni seviyordu ama sen onu sevmiyordun diğer herkesi kullandığın gibi jisungudakullandın ve jisung bana geldi
Minho hyunjine sertçe yumruk atar hyunjinin dudağı patlar
-lanet olası pislik jisung asla sana gelmez seni geberticem
-öylemi diyorsun hahaha jisungtan dinlesene
-bana bak sikik herif jisung bı anlık kararla yanlış birşey yapmış olsa da onu affederim ama jisungun bunu yapmadığını biliyorum bana yalan söyleme
-hahaahasha çok komiksin cidden minho sen jisungumu affediceksin olanlar zaten senin suçundu jisungun seni affetmesi gerekiyor hatta AFFETMEMESİ
Minho sinirlenerek hyunjine bir yumruk daha geçirir bu sefer hyunjinin kaşı kanar
-sen piç kurusu ne diyorsun ağzından çıkanı kulağın duyuyorumu
Hyunjin biraz halsiz bir şekilde;
-jisungu mahvettin seni hala nasıl seni affediyor anlayabilmiş değilim sen jisungu ağlattın jisungu içkicide buldum manyak adam nasıl hala haklı gibi konuşabiliyorsun jisung eğer ki benim sevgilim olsay-Minho hyunjin sözünü bitirmeden belinden silahını çıkararak hyunjinin ayağına ateş eder
-aklından bile geçirme sikik
-minho eğerki beni öldürürsen başına ne gelicek biliyorsun değilmi
-piç babandan korkmuyorum kirli oyunlarıyla dedemin bıraktığı mirası çaldı babamsa çabalayarak babanın çaldığından fazla kazandı senin baban para için nerdeyse kardeşini öldürecekti böyle bir karaktersizden korkmuyorum anca sikik babana şikayet et çocuk gibisin hyunjin
-şikayet etmekmi? Kendisi seni bulup mahveder zaten benim şikayet etmememe falan gerek yok ve senin baban benim babamın aşık olduğu kadını caldi yani babam para için intikam almak istemedi senin kişiliksiz baban o kadına sahip çıkamadı bile ve o öldükten sonra da annenle evlendi ve kendisi gibi bir piç doğurdu
-ailem hakkında düzgün konuş yoksa seni gebertirim
-niye babanın şerefsizliği çokmu zoruna gitti minho?
bı kere daha hızlıca yumruk atarak;
-SANA DOĞRU KONUŞ DEDİM PİSLİK!Hyunjin artık sersemlemiş durumda olduğu için daha baygın konuşmaya başlar
-jisungu siktim buda onun hoşuna gitti bizde devam ettik varmı?
-sen sanırım düzgün konuşmiycaksın ama ben sana öğreticem endişelenme
Minho telefondan adamlarını içeri çağırır "evet girin" iki kaslı adam içeri girerek hyunjinin göz bandını ellerini ve ayaklarını sökmeye başlar söktükten sonra ellerinden tutarak sağ ve sol tarafından kaçmasını engelliyecek şekilde hyunjini duvara kilitlerler minho önündeki sandalyeye tekme atar ve yaklaşır karnına doğru yumruklayarak saymaya başlar
-Bu fotoğrafı yaydığın için
-Bu piç baban için
-bu jisungu taciz ettiğin için
-bu beni sinirlendirdiğin için
-buda istediğim için
-ve buda..
Minho sözünü ve yumruklarını bitiremeden telefon çalar "dırr, dırrr" minho duraksayarak telefonu açar;
-siktiğimin araması önemli olsa iyi olur yoksa bittiniz
-efendim jisung..
-ne var noldu jisunga çabuk söyle sikik herif!!
-efendim jisung kendini odaya kilitledi çıkmıyor ve ağlıyor nefes almakta güçlük çekiyor ama asla bize kapıyı acmiyor
-SAKIN DOKUNMAYIN HEMEN GERİ GELİYORUM!
Minho hyunjine dönerek;
işim bitmedi sikik herif geri dönücemkorumalara dönerek;
bu piçi kilitleyin ve burda yanlız başına karanlıkta bırakın ben dönüceğimdiyerek koşar ve hemen arabasına geçerek gezide kaldıkları otele doğru son süraat ilerler otele yaklaştığı yerde yol ayrımına girerken hiç yavaşlamaz ve önüne çıkan arabayı görmeden çarpar neyseki çok büyük birşey yaşanmaz ama araba fazla zarar görür minho kafasını vurup kanatır;
-ahhhh sikiyim
Minho yinede önündeki arabaya ve kafasındaki kanayan yarasına bakmadan kapıyı hızlıca açıp kalan yolu koşarak gitti arkadan sürücü ona bağrıyordu ama o hiç aldırış etmeden son hızla koşmaya devam etti vardığında nefes nefeseydi
-jisung bebeğim aç kapıyı lütfen
Ağlayarak;
-minho bıktım git lütfenMinho korumalara sessizce sorar;
-kahretsin nereden görüceğim onu-efendim şurda küçük cam bı kısım var
Minho oraya bakarak jisunga bağırır;
-jisung lütfen aç kapıyı bebeğim her seni üzen neyse anlat bana lütfen konuşarak herşeyi çözüceğiz söz veriyorum
-minho konuşarak olmuyor işte saçmalama git lütfen
Jisung bunu söylerken ağlamaya devam ediyordu minho artık içeriyi biraz daha net görebiliyordu jisungun mutfağa doğru gittiğini gördü ama mutfaktayken onu göremiyordu jisung odaya geri döndüğünde elinde bir bıçak vardı aynanın karşısına geçti ve boğazı düğümlenmiş bir şekilde eli titrerken bıçağı boynuna yaklaştırdı minho dışardan bağırdı;
-jisung sakın yapma lütfen yalvarırım jisung sensiz yaşıyamam lütfen indir onu sakinleş lütfen
Dedikten sonra gidip kapıyı kırmak için sertçe ittirdi ve son zorlayışında açabildi minho içeri girerken jisung elindeki bıçağı yere düşürdükten sonra çenesini büzüştürüp ayakları çarpık bir şekilde yere bıraktı kendini ve elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya devam etti minho korumalara gitmelerini söylerken koşarak jisungun yanına gitti ve hemen ona sarıldı ağlayarak;
-niye böyle bir şey yapıyorsun jisung ne kadar korktuğum konusunda bir fikrin varmı
-minho nereden başlayacağımı nereden anlatıcağımı şaşırıyorum artık bıktım anlatamıyorum paramparça oluyorum anlatmak istemiyorum
Jisung konuşurken hıçkırırak ağlamaya devam ediyordu
-şşhh, sessizliğini dinleyeceğim küçük meleğim sakin ol
Diyerek jisungu kucağına yatırdı ve saçlarını okşamaya başladı saatlerce öperek;-sakın bidaha bunu yapma lütfen anlatmak zorunda değilsin sincabım her zaman burda olup seni dinleyeceğim iyi olduğunda anlatırsın yada dediğim gibi hiç anlatmasanda sessizliğini dinleyeceğim hemde her seferinde, her zaman burdayım sakin ol dinlen küçük bebeğim
Diyerek saçlarını okşayıp alnından öptü onlar burada birbirine destek olurken hyunjin minho hızlıca gittiği için sökük kalmıştı ama yinede kilitliydi yerde bulduğu çelik çubukla sadece havalandırmak amacıyla kullanılan küçük pencereyi kırdı ordan geçip sığmaya çalıştı cam kırıkları gövdesine hasar verdi ama hyunjin yinede çıkabilmişti hızlıca sıvışarak kolay olmasa da evin bahçesinden çıktı, son hızıyla koşarak oradan uzaklaştı ve bir sokak arasında nefes nefese durarak kendini duvara yasladı ve gözlerini kapatıp soluklanmaya çalışırken adım sesi duyduğunda hafifçe gözlerini açıp ayakları animeye benzer çarpık şekilde duran bacaklara baktı karşısındaki sevimli çocuk sordu;
-iyi misiniz?...