.

577 58 18
                                    


"uyumak moda olmuş inanamıyorum ya uyurken ne hissediyosun lan burdan adama soruyorum en sevdiğin aktivite ne diyorum etkinlik ne diyorum ben uyumayı çok seviyorum diyo ah seni lolipop lan zaten hayatının üçte birini uyuyarak geçiriyosun nasıl olurda bana hala uyumayı çok sevdiğini söylüyorsun üçte birini uyudun lan hayatının ölünce uyursun başka uyuyan şey ne biliyo musun hiç düşündün mü hedeflerin uyuyo yapabileceğin para uyuyo kalk steve harvey diyo ki zengin elemanlar uyumuyo zengin elemanlar sekiz saat uyku çekmiyo günde git kalk çalış hak ettin mi uyumayı."

sabahın yedi buçuğunda bas bas bağıran egefitnessın sesiyle kafamı beş kere yastığa vurdum. bu dümbelek alarm sesini niye bu seçmişti, bi de kendisi hariç herkesi uyandırıyodu. yastığı alıp yan tarafa fırlattım ve tepine tepine yataktan kalktım. kafasının üstüne düşen yastıkla hala uyuyordu ve egefitness hala konuşmaya devam ediyordu çıldırmak üzereydim.

yere kurulmuş yatakta yatan ozanı ayağımla dürtüp bi yandan da telefonunu bulup alarmı kapamayı hedefliyordum. yastığının altına koyduğunu fark edince dizlerim üstüne oturup bir kolumla onu dürtmeye devam ederken telefonuna ulaşıp alarmı kapadım. bu sefer kulağının dibinde ben bağırmaya başladım.

"uyumak moda olmuş inanamıyorum!"

en sonunda insancıl bir tepki vererek kış uykusundan uyandı ve kısık gözleriyle aptal aptal suratıma bakmaya başladı. "ben senin yanında yatmamış mıydım kenan?" suratını hafif hafif tokatlayarak kendine getirmeyi amaçlıyordum. "sonra aşağı ittim seni hiçte tepki vermedin." uzunca oflayıp tokatlayan elimi tuttu ve olduğu yerde doğruldu.

"yerde yatırdın diye acındırma yapacaktım ama çokta rahat uyumuşum amına koyayim bu nasıl yer yatağı?" elimi elinden kurtarıp çömeldiğim yerden kalktım. "taş yolda yatmaya alışkın olunca rahat gelmiştir sana tabi."

göz devirip olduğu yerde gerindi ve ben önde o arkada odadan çıktık. evde annem var mı yok mu bilmiyordum o yüzden ozanı banyoya gönderip anneme baktım. ya gelip gitmişti ya da gelmemişti çünkü şu an ortalıkta gözükmüyordu.

sabahları her zaman çok aç uyandığım için direkt mutfağa gittim, evde eksik gedik varsa ozana aldırırdım hemen. mutfağa girer girmez beni kurulu bir kahvaltı sofrası karşılayınca annemin eve geldiğini anlamış oldum. dünyalar benim olurken telefonumu alıp annemi aradım. annemle çok yakındık ve ona çok bağlıydım. annem de öyleydi ama bunu toxicliğe bağlayıp benim yerime kararlar vermiyor hayatıma karışmıyor aksine sürekli yanımda olmaya çalışıyordu. ona sahip olduğum için çok şanslı hissediyordum.

ben annemle konuşurken, ki genelde uzun konuşurduk biz, ozan mutfağa girdi. kimle konuştuğumu sorunca ağzımı oynatarak annemle olduğunu söyledim. anında dibimde bitmişti.

bir elini oturduğum sandalyenin arkasına ötekini masaya yerleştirdi ve üzerime eğilerek kulağını telefona yaklaştırdı.

sürekli böyleydi, fevri hareketleri vardı ve hep dibimde bitiyordu. bunun bana ne hissettirdiğini hala çözememiştim.

mesela başka biri böyle bir davranışta asla bulunamazdı çünkü izin vermezdim. rahatsız olur güvende hissetmezdim bir kere. ama konu ozan olunca böyle hissetmiyordum.

ne olursa olsun bana zarar vermeyeceğini ne yaparsam yapayım yanımda olacağını biliyordum. neden nerden hangi hakla böyle düşünüyorum bilmesem de gerçek olduğunu biliyordum.

ozan birazcık farklı bir konumdaydı galiba, ama henüz çözememiştim.

o eğilmiş kulağımdaki telefondan annemle konuşurken, ki annem gerçekten ozanı gereksiz fazla sevmişti, ister istemez yüzümde ufak bir gülümseme can verdi.

Sen ve Ben - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin