Eskiden Satoru'nun sevgilisi olmayı, onun sana ait olmasını ne kadar da çok sevdiğini anımsıyordun. Onunla baş başayken, ailesinin ve arkadaşlarınızın yanındayken büründüğü kişilikleri çok sevimli bulurdun. Seni ailesiyle tanıştırırken oldukça gergindi çünkü kız kardeşi dışında hiçbiriyle arası tamamen iyi sayılmazdı ve onlar da eve ilk geldiğinde senden hiç hoşlanmamışlardı, dedesi dışında... İyi yürekli yaşlı adamın eşi öldüğünden beri Satoru'nun annesigille yaşadığını öğrenmiştin ve zavallı adam o kadar durgunmuş ki eşinin ölümünden sonra torunları ve öz evladıyla bile hiç konuşmamış bir süre. Tek istediği iki tanecik torunun aile kurmasını görmek olan dede, seni ilk gördüğünde birdenbire neşelenmiş ve umutlanmıştı. Satoru'dan ayrıldıktan sonra bile dedesiyle kısa bir süre daha konuşmuştun fakat artık Satoru'ya dair her şeyi silmek istediğin için yaşlı adamı buruk bir kalple de olsa kendinden uzaklaştırmıştın.
Uzun pipetle kokteyli dalgınca karıştırırken gözünün önünde şıklatılan parmak yüzünden düşüncelerinden ayrıldın.
"Ne var?" huysuzca homurdandığında Satoru güneş gözüğünü çıkarıp masaya koydu ve karşına oturdu.
"Hiç, bir bakayım dedim." ellerini saçlarına daldırdı sıkıntıyla. "Dedeme tatilde beraber olduğumuzu söyledim. Fotoğraf istiyor." dedi neredeyse çekinerek.
"At deniz fotoğrafı falan." iç çekerek önüne dönüp pipetle oynamaya devam ettiğinde Satoru hafifçe ensene şaplak atmıştı. "Hey!"
"İkimizin fotoğrafını istiyor Y/N."
"Haa." mırıldandın ve sandalyeni biraz Satoru'ya yaklaştırdın. Ellerinle saçlarını kısaca düzelttikten sonra Satoru'ya baktın.
"Atalım hadi." dedin ve yüzüne yapay, kocaman bir gülümseme yerleştirip omzunu Satoru'nun omzuna değdirdin.
"Böyle olmaz." Satoru mırıldandığında kaşların çatıldı.
"Neyi olmazmış? Mis gibi poz işte." Satoru seni onaylamadığını belli eden mırıltılar çıkardı ve kolunu beline sarıp bedenlerinizi daha da yakınlaştırdı.
"Yanağımı öpüyormuş gibi yap." Satoru mırıldandı.
"Ne gerek var?"
"Arkadaş gibi görünmeyelim. Dudaktan mı öpmek isterdin?" Yüzünü buruşturup daha fazla konuşmaması için eski sevgilinin çenesini kavradın ve dudaklarını yanaklarına yakınlaştırdın ama değdirmedin. Sıcak nefesin eski sevgilinin yanağına çarparak tüylerini diken diken etmişti.
"Çekecek misin Satoru?" fısıldadın. Satoru, elini ensene koyup dudaklarının yanağına temas etmesine sebep oldu. Kalbin aniden hızlanırken ayak parmaklarını kıvırmıştın. Aptal davran, aptal davran, aptal davran!
"Böyle daha güzel." Satoru istemsizce ensendeki saçlarla oynarken mırıldandı ve fotoğrafı nihayet çekti. Flaş patladığı an Satoru'dan uzaklaşıp kendine sakinleşmek için birkaç saniye verdin. "Bunu sana atayım mı? Güzel çıkmışsın." Satoru ekranı sana döndürdü. Fotoğraftaki Satoru'nun dudaklarında geniş bir sırıtma vardı ve doğrudan kameraya bakıyordu, senin elin ise onun omzunda, gözlerin kapalıydı ve dudakların onun yanaklarındaydı fakat kaşların hafif çatık çıkmıştı.
"Atma," mırıldandın. Onla olan tüm fotoğraflarını silmişken bir yenisini eklemeye ne gerek vardı? Satoru omuz silkti.
"Y/N, gerçekten minnettarım. Yalandan bile olsa eski sevgilinle birlikte olmak senin için muhtemelen berbat bir şeydir." gülümsedi. "Benden zaten nefret ediyordun keşke böyle olmasaydı."
"Sadece benim için berbat değildir ki," yavaşça konuştun. "Sen de eski sevgilinle birlikte olmak zorundasın ama seni suçlayamam sanırım. Dedenin muhtemelen son isteği senin bir aile kurduğunu görebilmek." sen de gülümsedin. "Deden bana sürekli senin için ne kadar mutlu olduğunu ve sana değer verdiğini anlatırdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Visal
FanfictionEski sevgilinle bir ay boyunca kapana kısılmaktan daha kötü ne olabilir ki? Ona yeniden aşık olmak mı? VISAL: KAVUŞMA - Y/N esaslı hayran kurgu - Cinsellik içerebilir - Texting/ Düz yazı - Eski ilişki