On İki

150 29 32
                                    

sen de bir gun biteceksin soz be.



Sat*ru
Simdi ben hayatimda tamamen yeni bi eraya girdigimden mutevellit
Soyle bi jest yapmaya karar verdim canim
Su an sabah 6 ve kahvalti salonlari henuz acik degil
FAKAT.
Ben canim sevgilimi (eski) 🧍‍♀️👍onemsedigim icin Leo'ya rica ederek seflerle anlastim
VE VE VE
Sana ozel bir menu hazirlattim
Uyuyorsun ve bu mesajlari birazdan silecegim ama yine de bunlari soylemek istedim
YUZUNE VURMAK ICIN DEGIL YANLIS ANLAMA 😭😭😭
Neyse
Seni seviyorum Y/N
(tüm mesajlar silindi)

——

"Uykun eskiden de ağırdı ama daha bi' ağırlaşmış sanki," kulağının dibinde fısıldanan cümleyi duyarak açtın gözlerini güne. Hâlâ uykulu bakan gözlerin anlamsızca başında gülümseyerek dikilen erkekte gezindi ve kolların senden bağımsız bir şekilde onun suratına ilişti. Başta kendisine yumruk atacağından korkan Satoru, ihtiyatla başını geri çekse de parmaklarının yumuşak dokunuşlarını hissedince yerinde donmuştu.

"Git başımdan." Fısıldadın ve ellerini onun yüzünden çekerek arkanı döndün. Gözlerin yeniden kapanmak üzereyken vücudunu iki kolun sarmaladığını hissettin. İnleyerek Satoru'nun tutuşundan kaçmak istesen de genç adam sana sıkıca sarılmıştı

"Lütfen uyan Y/N." Satoru çocuk gibi mızmızlandı ve alnını, ensene yasladı. "Sana sürprizim var."

O anda gözlerini açmayı istemesen de merakın ağır bastığından vücudunu geri döndürdün ve tek gözünü hafifçe araladın. Satoru, zorlukla açtığın gözüne bakarak gülümsedi ve yataktan kalkıp masaya koyduğu tepsiyi dikkatlice dizlerine yerleştirdi.
Şaşkınlıkla zengin içerikteki kahvaltı tabağına bakarken iştahın gittikçe açılmıştı bile. Tepsiyi iki elinle kavrayarak çarşafın üzerine koydun ve oturuşunu dikleştirdin.

"Saat kaç?" Şaşkınlıkla mırıldandın.

"On bir."

"Nereden buldun bu kahvaltıyı? Yasak değil mi?" Arka arkaya sorduğun sorular genç adamı güldürmüştü. Sakince kafanı okşadı ve kahvaltı tabağından bir adet çilek alarak açık olan ağzına soktu.

"Senin için yapabileceğim en basit şeydi bu Y/N." Dedi ve kendisi için de bir çilek aldı. Geçmeyen şaşkınlığınla çilek yerken hareket eden dudaklarına baktın bir anlığına. Gözlerini hemen ondan uzaklaştırsan da dudaklarına nasıl baktığını gören Satoru heyecanla çileği yutup alt dudağını ıslatmıştı.

"Sahile inmek ister misin? Hiç beraber inmedik."

Otomatik olarak başını sallarken bir yandan da kahvaltılıkları yiyordun.

"Bunu bir hafta içinde sadece bir kez söyleyip bir daha konusunu bile açmayacağım," Satoru seni izlerken yavaşça mırıldandı. "Senin güvenini kazanmak için her şeyi yapacağım ve asla bencil olmayacağım. Eğer haftanın sonunda benden uzaklaşmak istersen gideceğim ve benden haber duymayacaksın bile." İç çekti. "Bu süre zarfında yeni birileriyle tanışıp tanışmamak ise tamamen sana kalmış bir şey."

Yalnızca gülerek karşılık verdin. Ne onu onayladın ne de sözlerine karşı çıktın. Satoru senden bir cevap alamayacağını anladığında pes ederek yataktan kalktı ve valizinin olduğu dolabı açtı. Göz ucuyla onu izlerken çaktırmamaya çalışsan da bu durumdan epey zevk aldığını fark etmiştin. Ayrıca Satoru, senin peşinde koşmak zorundaydı ve belki de ona ufak bir zorluk çıkarmak isteyebilirdin.

VisalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin