Gözüne çarpan güneş ışınları yüzünden burnunu kırıştırdın ve ince çarşafı yüzüne kadar çektin. Başın öyle çok ağrıyordu ki kaşlarını çatmak bile zor geliyordu. Çarşaf hala yüzünü saklarken gözlerini hafifçe araladın.
"Off, bok mu yedim ben? Bu nasıl tat?" uykulu sesinle homurdandın ve çarşafı tekmeleyerek yere düşmesine neden oldun. Etrafına bakındığın ilk birkaç saniye nerede olduğunu anlayamamanın verdiği panikle doğruldun. Nihayet otel odasında olduğunu hatırlayınca rahat bir şekilde nefes verdin ama bir sorun vardı ki odaya nasıl geldiğini ve neden çıplak olduğunu hatırlayamıyordun. Bir dakika ne? ÇIPLAĞIM!?
Telaşla yere düşen örtüyü bedenine sardın ve korkuyla etrafına baktın. En son Satoru'ya çok sinir olduğun için hışımla yanından kalkıp bara gitmiştin ve biraz içmiştin ama ya sonra? Ağlamaklı bir surat ifadesiyle yerde gezinen iç çamaşırlarına ve elbisene baktın.
"Sarhoş bir kadından hangi piç faydalanır ki ya?" bacaklarını yatağın dışına sarkıtıp beyaz terliği ayaklarına geçirdin. Elbette ki vücudunu örtüyle sarmayı da ihmal etmiyordun. Sessiz olmaya çalışarak banyoya yürüdün ve kapıyı aniden açtın fakat kimse yoktu. Temkinli olmaktan vazgeçmeden balkona da baktın fakat kimse yoktu.
"İşini halledip gitmiş demek haysiyetsiz adam." sinirle tıslayarak yatağa çöktün ve çıplak omuzlarını gıdıklarcasına kalçalarına kadar inen ince çarşafı serbest bıraktın. Tembelce eğilip yerdeki iç çamaşırlarını aldın. Muhtemelen duşa girmen gerekiyordu ama o kadar yorgundun ki nefes bile alasın yoktu.
"Aa, uyanmışsın." kapıdan gelen sesi duyduğunda gözlerin genişçe aralandı ve telaşla kendini saklamaya çalıştın. Eski sevgilinin ayak seslerinden tam arkanda olduğunu anlayabiliyordun. Seni buraya getiren cidden o muydu? Gözlerini utançla yumdum. Seni soyan da o olmalıydı eğer seni buraya o getirdiyse.
"Satoru, neden çıplağım?" Satoru tatlı bir kahkaha attı.
"Dün gece çok vahşiydin canım, hatırlamıyor musun? Bir buçuk senedir kimseyle sevişmemek yormuş belli ki." Utanç ve sinirden kızaran yanaklarını ellerinle sakladın.
"İğrençsin! Sarhoş birisinden yararlanmaya hiç mi utanmadın aşağılık adam?!" Satoru aniden parmak uçlarıyla çıplak sırtına dokundu ve yavaşça omuzlarına doğru bir yol çizdi. Gözlerin şaşkınlıktan aralanırken tüm tüylerin diken diken olmuştu. Hızlıca çarşafı alıp en azından göğüslerini kapattın.
Satoru çenesini omzuna yasladı. "Senin isteğin dışında hiçbir şey olmadı." Satoru dün geceyi anımsarken sırıttı. "İşin aslı, senin istediğin de olmadı. Öyle çok içmişsin ki nefret ettiğin eski sevgiline gelip sevişmek istedin."
"Ya sen ne yaptın? Bana cidden hayır mı dedin?" alayla söylendin.
"Hıhı, çünkü sabah pişman olacaktın ve benden daha çok nefret edecektin. omuz silkti. "Ve ayrıca ben sapık falan değilim. Sarhoş olan hiç kimseden yararlanmam." ciddiyetle eklediğinde iç çektin.
"O zaman neden iç çamaşırlarıma kadar çıplağım?" Satoru güldü.
"Komik hikaye. Seni binbir türlü zorluklarla odaya çıkardığımda çok sıcakladığını söyleyip tüm giysilerini çıkarttın ve yere attın."
"Of, çok utanıyorum." yüzünü ellerinin arkasına sakladın. Normalde bu kadar çok içmezdin ama sırf Satoru'ya sinirlendiğin için dozunu biraz fazla kaçırmış olmalıydın. "Başka bir şey yapmadım değil mi? Umarım seni zor duruma sokmamışımdır."
Satoru bir an durdu ve düşündü. "Yok, hiçbir şey yapmadın." Dakikalarca öpüştüğümüzü bilmesen de olur.
----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Visal
FanfictionEski sevgilinle bir ay boyunca kapana kısılmaktan daha kötü ne olabilir ki? Ona yeniden aşık olmak mı? VISAL: KAVUŞMA - Y/N esaslı hayran kurgu - Cinsellik içerebilir - Texting/ Düz yazı - Eski ilişki