Party | Taekook

Bölüm 4

Jungoookun beni kucağına almasıyla sınıftan çıkmıştık artık.Jungookun göğsünde sessiz bir şekilde ağlamamı sürdürüyordum..

Jungkook popüler biri olduğundan ve okuldaki en ezik birisini kucağına aldığından tüm okulun bize şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Çoğu kişiler büyük bir kıskançlık içerisindeydiler belliydi.

"Ağlama artık,ağlamana dayanamıyorum"

Sessiz kaldım hiç bir şey söyleyemedim,ben onun yüzünden de çok kez ağlıyordum ve canımı en çok acıtan oydu.

Aslında acıyan bedenimde değildi ruhumdu ve insanlarda bunu görecek ne göz vardı nede kalp..

Kapı açılma sesini duyduğum an kafamı Jungkookun göğüsünden kaldırdım ve Jungook beni kucağından indirip sedyeye bıraktı.

Kaşım yarılmıştı ve sol ayağımın ayak bileğinde bayağı acı hissediyordum.

"Oha Taehyung ne oldu,kim yaptı sana bunları??"

Cho Hee revirde çalışan hemşireler den biriydi.Revire sık sık gelmek zorunda kaldığımdan,Cho Hee ile az bir şekilde samimiyetimiz vardı yani arkadaş olma yolundaydık diye bilirim.

"Bunları sormak yerine gazlı bez getirirseniz çok daha fazla yardımınız dokunacak sanırım hmm"

Jungkook olur olmadık her şeye sinirlendiğinden takmamaya karar verdim

"Galiba haklısın hemen getiriyorum."

Cho Hee elinde gazlı bezle gelerek başımda dikilmeye başladı beni belimden tutup tam kaldıracak iken Jungkook geldi.

"Ben hallederim sen çıkabilirsin."

"Ne saçmalıyorsun ben niçin buradayı-"

"Ben hallederim diyorum ısrara gerek yok sanırım hmm"

Jungkook gerçekten sinirli göründüğünden Cho Hee biraz tırsmıştı belli.

"Uff aman be ne halin varsa gör."

Diyerek elindeki gazlı bezi Jungkookun eline bıraktı bana dönerek

"Bunu sonra görüşeceğiz Taehyung kaçış yok"

Saçlarımı karıştırarak çıktı odadan Cho Hee. Odada sessizlik hakimken sadece Jungkookun sinirle nefes alıp veriş sesleri odada dolaşıyordu. Jungkook beni belimden kavrayarak beni sedyede düz oturur hale getirdi. O andaki kalp atışlarımın seslerinin duyulması isteyeceğim en son şey bile değildi.Jungkook elini çeneme koyarak

"Kafanı kaldır Taehyung."

Dediğini yapıp kafamı kaldırdım çenemdeki elleri hala varlığını sürdürüyordu.

"Bu biraz acıyacak ama sen elimi sıkabilirsin tamam mı."

Kafamı aşağı yukarı sallayarak onay verdiğimde Jungkook ta kaşımın üzerindeki yarayı yavaş yavaş hareketlerle temizlerken ben onun sıcak nefeslerini yüzümde hissediyordum bu bana çok fazlaydı.

Jungkook nihayet kaşımı pansuman edip geri çekilmişti ve benim hissettiğim tek şey Jungkookun nefes alışverişleriydi bu yüzden acı bile hissedememiştim.

"Başka bir yerin acıyorsa söyle lütfen Taehyung."

Sol ayak bileğimi işaret ederek geri çekildim ve kafamı eğdim.Jungkookta ayaklarımı yavaş bir şekilde sedyeden sarkıttı,ayakkabımı çıkarttı ve sol ayak bileğime bakmaya başladı.

"Ah sikeyim Taehyung cidden çok incesin bu yüzden en ufak harekette her yerin kırılabilir bol bol yemek yemelisin ve sanırsam ayağın kırılmış hastaneye gitmeliyiz şimdilik krem sürüp bandaj saracağım ama en kısa sürede gitmelisin Taehyung hastaneye tamam mı?"

Şuanda doktordan farksız bir şekilde konuşuyordu dediklerinde takılı kaldığımdan Bir süre sessiz kaldım

"Tamam mı dedim Taehyung"

"He ne dedin"

"Hastaneye en kısa zamanda git diyorum"

"Gideceğim ama şu bir hafta geçmesi gerek izin kullanamam."

Bağırmasıyla yerimden sıçradım

"Ahh cidden sikeyim! Taehyung kendini düşünmeyen bencilin tekisin tamam mı tam bir bencilsin! Birde bu ayakla akşam kafede çalışacaksın değil mi?"

"Maalesef ama çoğu zaman hazta olduğum zamanlarda da gidiyorum yani alışkınım sorun değil."

"Alışma Taehyung böyle şeylere alışma tamam mı? Peki şöyle yapalım ben bunu sarayım akşam da kafede sana yardımcı olayım olur mu? Sonrada kafe çıkışında hastaneye birlikte gideriz"

"Peki"

Jungkook ayak bileğime krem sürerek baskı uyguluyordu.Ve ayağımın acısı geçmiş sayılırdı fazla acı hissetmiyordum. Jungkook bandajıda alıp ayağıma sardı

"Bu ayakla hiç bi bok iş yapamazsın, ben söyleyeyim baştan,akşam kafede full işleri ben ve bir arkadaşım yapacağız itiraz yok ve sen orada sadece bize ne yapmamız gerektiğini söyleyeceksin tamam mı?"

"Tamam dediğin gibi olsun."

O krem olmuş ellerini peceteye silerken bende ayağa kalkmaya çalıştım.

"Hey hey napıyorsun bu ayakla yürümene izin vermem"

Beni engellemesiyle boş boş bakan gözlerimi ona diktim anında beni belimden tutup kucağına kolay bir şekilde almasıyla boş boş bakan gözlerim şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmıştı anın korkusundan bende düşmemek için ellerimi onun boynuna sardım.

"Üzgünüm prenses ama bugün kucağımda gezeceksiniz ne kadar üzücü değil mi?"

Dediklerine göz devirirken oda revirin kapısına doğru yol aldı kollarında ben olduğumdan kapıyı açmakta zorlanacağını sanmıştım ama öyle olmamıştı beni tek koluyla destekleyip tek dizine oturttu ve revirin kapısını açtı.

Jimin genelde minik olduğumu söylerdi haklıymış diye geçirdim içimden cidden çok kolaylıkla hiç zorlanmadan herşeyi yapabiliyordu Ve onun yanındayken kendimi minicik hissediyordum.

Jungkookun kolları altında onun yüzünü inceliyordum ne büyük cesaret, ama çok yakışıklıydı şimdi anlıyorum çoğu kızın neden peşinden koştuğunu dudağında ki piercingi ve kaşındaki piercinginin uyumu beyaz pürüzsüz teni ve uzun saçları..ben onu incelemeye devam ederken

"Yüzümü eksittin ama prenses."

Tam şuan yerin dibine girsem yeridir.

"Şş-ey dalmışım evet evet dalmışım."

"Hmm"

Okul çıkışına gelmiştik artık anlam veremiyordum aklında ne vardı yine.

"Jungkook nereye gidiyoruz şuan sınıfta olup ders di-"

"Agğ delircem ama sende bir gün okulu ekicez o kadar"

"Ya ne kadar kolay ben bursluyum hatırlatırım Jungkook sınav var ya hani."

"Bayan Lee sınavı ertelemiş yani demek oluyor ki bugün okulu ekmenin tam zamanıı."

Bu halleri çok tatlı gelince içten bir gülümseme bıraktım ortaya oda gözünü yüzümün her santiminde gezdiriyordu dudaklarımda durdu ve gülüşüme odaklandı bir süre.

"Sen hep gül Taehyung"

|

Olabildiğince güzel yazmaya çalıştım umarım olmuştur,umarım beğenirsinizzꨄ

Bu arada Jungkookun ani ruh değişimleri çok iyi değilmi sjjsjs bunlara alışalım çünkü çoğunlukla bende böyleyimdir jsjdjf

Düşüncelerinizi buraya alalımm