"Sen hep gül Taehyung"
Dediyle afalladım ilk defa birinden böyle bişey duyuyordum ve gülümsemem dahada büyüdü Jungkookun gözleri gülüşümde kalsada kendini dizginlemeye çalıştığını anlayabiliyordum.
"Ighm şey ben sabah senin için otobüsle geldim ama şey ben arabamı getirttirdim iyiki getirtmişim değilmi haha"
Dediklerine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım oda bunu fark etmiş olacak ki sesi çok ciddi bir hal almaya başlamıştı.
"Ne oldu yani biraz gülüşünde kaldıysam afallamış olamaz mıyım."
Dedikleriyle utanmaya başlamıştım şuan yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna o kadar emindim ki.. bu olanlara rağmen ybir yandan ise çok garip hissediyordum Jungkooka güvenemiyor ve ondan emin olamıyordum,bunca şeyin aksine yine Jungkooka dönüyordum..
Jungkook ben kucağındayken elinde duran araba anahtarının düğmesine basarak kilitli olan arabanın kilidini açtı ve arabanın kapısını zoraki bir şekil açtı. Beni araba koltuğuna bırakırken yüzü yüzüme çok yakındı onun irisleri benim dudaklarıma benim gözlerimde tıpkı onunkiler gibi dudaklarına kayıyordu bir süre sonra Jungkook belindeki elini çekerek üstümden doğruldu
"Ben senin çantanı alıp geleceğim prenses biraz burada bensiz kalacaksın ne zor bir durum değil mi?"
Göz devirmemek için kendimi zor tutuyorum
Jungoookun gitmesiyle düşünmeye başlamıştım.
Jungkooka ne oluyordu daha iki gün önce bana zorbalık yapan şimdi yanımdan ayrılmıyordu. Çok korkuyordum ani ruh değişimine alışıktım fakat yine eski haline dönecek diye ödüm kopuyordu.evet bana iyi davranalı daha iki gün olmuştu ama alışmıştım.
İlgiyle büyütülmüş bir çocuk değildim maalesef, ben çocukken de çocuk gibi değildim hayata en erken şekilde atılmıştım.. bu yüzden en ufak ilgiye alışmam benim suçum değildi ama buna alışmamam gerektiğini adım gibi de biliyordum.
Ben düşüncelerden sıyrılmaya çalışırken Jungkookta okul merdiveninden benim çantamı sallaya sallaya bu tarafa doğru geliyordu.Arabaya gelince.
"Benim yokluğum sana cidden yaramıyor yanımdayken yanağından pembelik eksik olmazken şimdi yüzün ruh gibi haha."
Dedikleriyle yine ve yine utanmaya başlamıştım ve yanaklarım yine kızarmaya başlamıştı.
Jungkook bunu fark edecek olacak ki işaret parmağıyla yanaklarımı işaret ediyordu.
"İşte bundan bahsediyordum."
"Sıcaktan oldu yani senlik bir şey yok ortada"
Söylediğime kendim bile inanmıyordum Jungkookun da inanacağını sanmıyordum.
"Hmm anladım ama burası sıcak değil ki"
"Sıcak yani bana sıcak lütfen pencereyi biraz açar mısın?"
Konuşurken yüzüne bile bakmıyorum, bakamıyordum ne bekliyorum ki sanki 'anladım cidden sıcak' diyeceğinimi bide burası cidden sıcak değildi aksine biraz serindi.
Söylediğimi yapıp pencereyi biraz açmıştı,ve yola çıkmıştık artık
Hafif hafif Serinliğin verdigi loş esintiyle uykum gelmeye başlamıştı ama uyumamak için kendimi zorluyordum.
Gözlerim kapalı Jungkookunda bir şarkı mırıldandığını duyuyordum sesinin hafifliği çok güzeldi.
Hafif serinlik ve Jungkookun güzel sesinden kendimi alakoyamayarak kısa bir sürede uykuya dalmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Party | Taekook
RandomOkulun zorbası Jungkook,zorbalık yaptığı Kim Taehyung'u yangından kurtarır. Yan ship: 2seok/jinhope Semekook Uketae Semejin Ukehope