Evet yaşıyorum uzun zaman oldu bölüm atmayalı bende özledim buraları ama geri döndümm
"ateş olarak dünyaya gelip su olmak isteyenlere"
Kefenler ve acılar 1 ayda bir timden 2 şehit
Nil kora
Hasan Gülay
2 başarılı asker .. birisi nişanlı birisi baba olucaktı hayat ikisine gülmedi..
Haftalar geçti şehitler artı.. Mallesef artı..
Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için.
Bazı cümleler kısa ve özdür ne uzundur ne de anlamsız tek bir cümle tüm vatanı açıklayabilecek kadar güzeldir. Kartallar timi her zamanki gibi eşsiz ve akıllıydı zaman geçse bile Can ırak olmaz dı düşünürdüm onun bir yerde yaşıyor olabileceğini.
Ben Açelya, Açelya Yıldırım bir nokta kadar sade olan kadın, aşkın nefret ettiği kadın, intikam kokan kadındım ve ben bu intikamı alacaktım Nil için Hasan için en çokta şehitler için alacaktım .
13 sene önce
Babasına koştu minik açelya yalanı tanımayan Açelya o zamanlar daha 9 yaşındaydı kim diyebilirdi? 9 yaşındaki kız çocuğunun intikamla büyüyeceğini.
Babası karşılık verdi sarılmasına "Açelya'm kır papatyam. " dedi babası tane tane, gülümsedi Açelya kır çiçeklerini çok severdi Açelya. Babasıda ona hep öyle seslendirdi "efendim babaa. " dedi minik Açelya masum gözleri babasına döndü "dondurma ister misin kır papatyam? " diye sordu babası,minik Açelya yerinde zıpladı neşeyle güldü"Eveet! " dedi bağırarak onlara doğru gelen bi polisi gördü babasına sarılmayı bırakıp Polis'e koştu"bende sen gibi olucam! " dedi gülerek polis güldü yere eğildi" inşallah güzel kız umarım-" cümlesinin devamını getiremeden polis yere yığıldı minik Açelyanın çığlıkları duyuldu etrafta babasına döndü hemen. Babasının eline kaydı gözleri silah.. O polisi hayattan alan silahın sahibi babasıydı, minik Açelyanın gözleri doldu taştı. Polise döndü minik bedeni polisin dibine çöktü "Ölme! " dedi ağlayarak sonra devam etti"yalvarırım! " dedi göz yaşlarını silerken. Polis burukça acıyla gülümsedi "S-sen mükemmel bir asker olacaksın... " dedi fısıldayarak sonra cümlesine devam etti acıyla "intikamımı.. İntikamlarını alacaksın....Fırtına" dedi tekrar minik bir fısıltyla" Lütfen ölme yalvarırım.."dedi hıçkırıkların sahibi olan minik Açelya. polis buruk bir tebbümesüm etti ve acıyla inledi, babası bir kurşun daha sıkmıştı.. "Serdar.. Abin seni izleyecek fırtına... " diye mırıldandı ve gözlerini ebedi karanlığa kapadı. "gitme! " ne feryatlar getirdi onu ne göz yaşları hep genç olan Polis hayatta gözlerini yumdu..Minik beden babasına döndü "hadi kır papat-" konuşamadı bile babası "Keşke! Annem değilde sen ölseydin! " dedi çığlıklarla gözleri yerde yatan cansız bedenleri döndü.Dudaklarını araladı "sana söz.. Fırtına.. İntikam alıcak" dedi gözyaşlarını silerken.. Arkadan gelen ambulans sesleriyle hafif gülümsedi belki bir umut yaşar diye...Ama olmadı kara haber aileye ulaştı.. Minik Açelya'yı yurda bırakacaklardı fakat Melike hanım buna izin vermedi "Vermem! O oğlumun son anındaydı! Vermem ! " diyordu minik bedene sarılarak. Açelya yurda razıydı, babası hariç herşeye razıydı çünkü onun babası bir katildi...
Günümüz
Boş duvara bakarak gün geçiriyordum ne görev ne bir ses vardı sadece vicdanım ve ben vardım.Zihnim babamı öldürmemi emrediyordu kalbim ise... Tam tersini..Fakat ben o andan beri zihnim ile yaşıyordum...Annem gittikten sonra zaten tek kalmıştım..Tabi o zamanlar anlamıyordum kim bilirdi?kır papatyası olan Açelya ...Fırtınaya dönüşmüştü gözlerim arkamdan gelen sese döndüm Kerimle Kaan gene kavga ediyordu ayağa kalkıp yanlarına gittim ''noluyo burada?'' dedim ikisine bakarak Kerim bana dönüp Asker selamı verdi ''hile yaptı!''dedi bağırarak güldüm, ''oyun sadece Kaan hep hile yapıyor ayrıca'' dedim Kaan gözlerini belirterek bana döndü ''Ben asla hile yapmam!'' dedi bağırarak Kerim sinirle ona döndü ''sus!'' diye çıkıştı sadece izlemeye devam ettim Tolga geldi yanlarına ''susun'' dedi gözler ona döndü ''Tolga.. uyandırdık mı?'' dedi Kerim Nil gitti gideli hep uyuyordu ..Onu görmüş gibi gülüyor gerçekle yüzleşemiyordu . Ali Albay içeri girdi hepimizi tek tek süzdü "görev var" dedi emreder gibi "kaç dakikamız var komutanım ?"diye sordum bana döndü kestane rengi gözleri "25 dakika " dedi kafamla onaylayım Tim'e döndüm döndüm "20 dakikanız var!" dedim bağırarak Tolgaya döndü gözlerim "geleceğim komutanım" dedi ve Timle beraber içeri girdi bende kendi alanıma gidip üniformamı giydim ardından hızlı adımlarla dışarı çıktım helikopter gelmişti "Yolunuz açık olsun çocuklar" dedi Ali Albay,"Saol komutanım!" dediler hep bir ağızdan .
Olay yeri
Sırayla helikopterden indiler, gözler ilk Açelya'ya döndü "devam edin" dedi Açelya ilerlemeye devam ettiler helikopterin kalkış sesi geldi nerdeyse hepsi durdu Kaan döndü "burda olduklarına emin misin "dedi Tolga'ya karşı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu Açelya ve Kerim, sıkıcı bir hava vardı ve bundan hepsi rahatsızdı ardından Tolga konuşmaya başladı"eminim" diyip ilerledi Tolga bir kaç adımdan sonra yere eğilip toprağa dokundu "burada aldılar onu benden.." dedi titrek bi sesle erkek adam ağlar mı demeyin asker olan adam ağlıyor.Kaan yanına çöktü sırtını ovazlamısıyla kurşun sesi duyuldu "siper al!"diye bağırdı Açelya hep tek tek mevzisine gidip silahlarını ellerine aldılar "ateş serbest!" Diye bağırdı Açelya tek tek kurşun sesleri çıktı ardından bir bomba sesi "Komutanım!"diye bağırdı Nil evet Nil bu ses ona aitti.....
Hastane '
Gözlerimi aralamaya başladım, etrafa gezdirdim ilk Nil'i gördüm gibi oldu "narkoz mu verildi bana..." Dedim yanda duran koltuk hareketlendi "Açelya'm" dedi sesin sahibini tanıyor gibiydim kimdi bu? gözlerimi tamamen açıp yana döndüm "anneanne?" Dedim saçımı okşadı ilk hafif gülümsedim.Saçımın okşanması hep hoşuma gider çünkü, daha sonra üzerimde göz hissettim sağ tarafıma baktığımda Nil'i gördüm evet Nil'i gördüm "hassiktir! yatır!" Diye bağırdım yan tarafta gelen yatak gıcırtısı beni daha da ürküttü ya bir rüyadaydım ya da gerçek olmayacak bir kabusta "Evet, Açels yaşıyor.."dedi bıkkın ses. Gözlerim bir süre olsada Nil'den ayrılıp Tolga ile buluştu, "Yaşıyor ben yanlış görmüyorum."dedim beni hemen onayladı ve serumlu eliyle Nil'i işaret etti. Nil'e sırma sarısı saçları kesilmişti çok kısalardı onu tanımak zaman alırdı, "saçların.."dedim donuk bir ifadeyle bana baktı uzun uzun ne diyeceğini düşündü kafasını kaşıdı ardından konuşmaya başladı
"Tek seni, hatırlatıyorum.. gerisi hafızamda sanki hiç yaşanmamış gibi.."dedi şimdi neydi bu Nil hafızasını mı kaybetmişti?. Her şey gereksiz bir şekilde saçmaydı bunun herkes kanaatına varmıştır diye düşünüyorum bir süre daha Nil'i süzdüm sonra gözlerim kapıya döndü, sağa,sola Kaan, Orkun, Can, Helin, Yılmaz ve diğerleri yoktular. Tek dileğim sağ olmalarıydı eğer ki sağa değillerse, onları o hale getiren herkesin canına okuyacaktım.
Ardından kapı açıldı yerimde doğrulamadım bile onu görmek bana yetti sadece şu sözleri söyleyebildim gerisini hatırlamıyorum bile.....Bölüm sonu
Hepinize merhaba uzun süredir böyle mi atmıyordum ama aliyenza sahalara geri döndü yani kısacası yeni kurgular Tim-kartallara yeni bölüm gelecek kısacası çok güzel bir ya bizi bekliyor hepinizi çok seviyorum. Bölüm 1000 kelime gün gittikçe tabii ki de bölümler uzayacak hepinizi çok seviyorum bunu tekrardan dile getireyim dedim ilerideki bölümler 2000 , 3000 veya 4000 veya 5000 Kelime olacak ve özellikle de şunu soruyorum sizce bölüm sonuna kim geldi yorumlarda tahminlerinizde isterim öpücükler iyi günler sizi bulsun görüşmek üzere
Aliyenza iyi okumalar diler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tim-Kartallar
Fiksi RemajaBir tim olan kartallar oldukları alanda oldukça başarılı olan bir timdiler taki aralarından birisini şehit verene kadar verdikleri şehitten sonra değişen bir tim olan kartallar ...............