Kang Bromgyu'dan kalan ses kayıtları;
1
Oh, açıldı mı? 'Dıt' diye bir ses geldi, sanırım açıldı. Her neyse ben sadece birileriyle konuşmak istiyorum. O yüzden de kamerayı açık gibi düşüneceğim. Huh, uzun bir konuşma olucak sanırım.İlk öncelikle Taehyun, saçlarımı boyadım. San'ın yardımlarıyla. Bana çok iyi davranıyor biliyor musun? Aramızda kalsın bu durumu biraz garipsiyorum. Önceden bana bu kadar iyi değildi. sen. sen kaybolduğunda bu durum ortaya çıktı. İlk günler yani senin kaybolduğun ilk zamanlar yanıma geldi ve benimle kalmaya başladı. Bazen odasından ağlama sesleri gelirdi ama hiç gidip sormadım neyin var diye. kızar diye korktum. ama çok pişmanım sormadığım için. neyse.
taehyun, saçlarım artık siyah. bu rengi istedim. üzülme tamam mı, sen geldiğinde birlikte boyarız.
ikinci olarak, senin moonlight sonata diye bir şarkın çok popüler oldu! bende çok sevdim. neden bana hiç çalmadın o şarkıyı? kızdım sana.
şu an için anlatacağım şeyler bu kadardı. umarım bir sonraki ses kaydı olmaz! görüşürüz, düşüm.
2
Bir idam mahkûmunun boynuna geçirilen halat gibi çaresizim bu sıralar. Yeni doğan bir bebek gibi hayal kırıklığına uğramışım sanki. Gözlerimi açtım ve gördüklerimle birlikte kırıldı kalbim. Yılın en güzel zamanında, kışın son ayında esen rüzgarla birlikte tükeniyorum. Ama bilinen bir tükenmişlik değil bu, daha farklı. Organlarım tükeniyor benim, beynim duruyor kalbim yerine. Günlerden 3 Şubat ve ben yine bir idam mahkûmu gibi sana mahkûmum.Boynuma ip geçirilmesini bekliyorum sadece.
Gözlerinden öpüyorum, biriciğim. Çok sevdiğim gözlerinden, ışığı olamadığım gözlerinden.
Yola çıkacağım yarın, gelsem yanına kıvrılır mısın bir başına yoksa üşür müsün? Ben çok üşüdüm yokluğunda. Hala daha üşüyorum güzel sevgilim. Nasıl özledim bir bilsen. Fındık olduğunı düşündüğün gözlerini, güzellik algılarına uymadığını düşünülen burnunu ve aşık olduğum cümlelerini nasıl özledim bir bilsen. Öyle seviyorum ki seni birine anlattığımda kafamda uydurduğum bir karakter sanıyorlar seni. Ah, güzel sevgilim. Sen hayal olamayacak kadar mükemmel ve durusun.
3
nasıl yapabildin bunu bana? hiç mi düşünmedin beni? bensiz yapamaz o diye hiç mi düşünmedin!
Hiç mi sevmedin beni? Gözlerime bakıp hiç mi demedin nedir bu gözlerinin ışıltısı? Gözlerimin yıldızıydın sen benim. Gözlerimin görebileceği en güzel yıldız ve gözümü aydınlatan büyük yıldızımdın. Gözlerime bakınca hiç mi fark etmedin? Hiç mi anlamadın sırf seni hissetti diye gözlerimde atan kalbimi? Fark edilmeyecek bir boya detayıydım ben senin için. Sen ise başlı başına bir porte.başından beri. aptal bir çocuk gibi başından beri dönmeni bekledim. senin yatağında uyudum kokun kalmıştır diye. kokun gittiğinde bile kalkmadım ben o yataktan. kör gözlerimden binlerce yaş döküldü senin kalbin soğurken.
4
Güneş doğuyor, kuşlar uçuyor, hayat devam ediyor. Ben ise yerimde durmuş dakikaları sayıyorum ölmek için. Neden geldiğimi bilmediğim bu yerde kaçırılmış bir insanım aslında. Kurtuluş, benim ölümüm. Ölüm, benim kaçışım
"Ve evet çocuklar, moonlight sonata'nın hikayesi de buydu. kısaca özetlemek isteyen var mı?"
"Hocam,"
"Buyur, Odi"
"kafam çok karıştı dinlerken fakat sormak istediğim birkaç şey var.
öncelikle kang beomgyu bu ses kayıtlarından sonra ne yaptı? her yerde farkli yazı-"
"intihar etti. anlatılan gölde kendini boğdu ve efsaneye göre göle girmeden önce ağzından tek bir isim çıkmış. ünlü eserin sahibi kang taehyun."
"hocam, o kısmı biraz daha açar mısınız?"
"tabii ki.
beomgyu bir gün kendini ölmeye hazır hissetmiş ve fırsat bu fırsat diyerek kendini yollara atmış. yolda da sürekli nasıl kendimi öldürebilirim diye düşünmüş durmuş. en sonunda ise aklına o göl gelmiş. şarkı söyleyerek tutmuş gölün yolunu.
göle vardığında derin ve ferah bir nefes almış. usulca etrafında dönmüş önce. kimsenin barlığını hissedemeyince üstündeki kırmızı kazağı çıkarmış. sonrasında göle doğru yavaş adımlar atmış ve ayağının bir kısmı suya deyince hiç beklememiş ve kendini atmış göle. hiç çırpınmamış.
onun yokluğunu fark eden köy sakinleri her yeri aramış. en sonunda Soobin denen şifacının aklına o göl gelmiş. köy halkı birlik olup gölde cansız bedeni aramaya başlamış. devamını sonra anlatırım çocuklar."
"hocam peki siz nasıl bu kadar detaylı biliyorsunuz?"
"Ben choi san soyundanım. bizim ailede kuşaktan kuşağa anlatılır bu hikaye. san dedem ilk önce çocuğuna anlatmış ve bu böyle devam etmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonlight Sonata by Taegyu
FanfictionEllerimiz birbirimizin teninden ayrılınca ne kadar da huzursuz oluyoruz değil mi sevgilim?