''Komutanım,Güney Öztürk gelmiş, kapıda.'' İçeri giren er Ali'yi selamlayıp gelen kişiyi haber verdiğinde masa başında duran Ali oturduğu koltukta dikleşti. Zaten işi yoktu elindeki telefona bakınıyordu birazdan öğle yemepi saatiydi.
En son birlikte vakit geçirdiklerinden beri beş gün olmuştu. Ali onu aramayı düşünmüştü ama bir türlü bahane bulamamıştı. Kardeşi Çağ'ı aramıştı bir bahane bulmasına yardım etmesi için ama 'bebeğim bu gece boşsan ne tesadüf yatağım da boş' cümlesi pek de Ali'nin kullanacağı tarzda bir cüme değildi. Kardeşinin de millete bu şekilde konuşmaması gerektiği konusunda ufak çaplı bir nutuktan sonra umutsuzca kapamıştı telefonu.
Neyseki onu aramasına gerek kalmadan,aradan uzun zaman geçse de, Güney yine ilk hamleyi yapmış ve Ali'nin yanına gelmişti.
''İçeri al, bir daha Güney geldiği zaman da kapıda bekletmiyorsunuz direkt içeri girebilir.Duydun mu asker?''diye otoriter sesiyle konuştuğunda , karşısındaki er anında onu onayladı korkuyla. Bu adama en ufak ters bir hareket yapmaktan korkuyordu çünkü sözüne uymayanlara yaptuklarını görmüştü.
Birkaçının ayaklarına beton bağlayıp onlara barfiks çektirmiş, birkaçının üstüne betonlar koyup şınav çektirtmişti. Hem de dışarıda buz gibi havada yağmur yağarken.
''Emredersiniz,komutanım.''
Ali çocuğa son bir bakış atıp konuştu. ''Tamam git çağır şimdi.''
Güney kapının dışında elinde sefer tasları beklerken askerin onu içeri almasıyla heyecanla içeri girdi. Ali'ye sinirliydi, üzgündü hatta bugün buraya bir yandan da trip atmak için gelmişti. Beş gün olmuştu konuşmadıkları! Hem de Güney ona defalarca mesaj atmıştı ve Ali ona dönmemişti!
Güney acaba geçen sefer ki dondurma yiyişi ve ona yaptığı cilve fazla mı oldu diye düşünmüştü ama Ali o an bir şey dememişti.Etkilenmediğini düşünmüyordu çünkü Güney kendini alımlı ve seksi buluyordu. O yüzden ikinci bir seçenek kalıyordu geriye: Ali'nin konuştuğu,sevgilisi ya da hoşlandığı biri vardı.
Bu onu çok üzerse de Ali'yi etkilemekten ya da kapmaya çalışmaktan vazgeçmezdi. Sonuçta Ali'nin sevgilisinin olması onun değil sevgilisinin problemiydi.
''Güney Öztürk, Gaziantep. Emret komutanım!''Ali'nin karşısına geçip asker selamı çektiğinde ALi gülerek eliyle karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Kendi masasının arkasından kalkıp, masanın önündek, karşılıklı iki sandalyeden birine geçmişti .Ali ,Güney'in koca bir masa ötesinde kalmak istemiyordu, özlemişti sanırım.
''Hoşgeldin, gel otur.''diyerek gülümsediğinde Güney'de gülümseyerek elindeki sefer tasını ortalarındaki sehpaya koydu. Gelirken trip atacağını düşünmüştü ama Ali'yi üniforma içinde görünce fikirleri yüz seksen derece dönmüş gibiydi. Terziye gidip özel falan mı diktirtmişti nasıl olurdu da bu kadar üstüne oturabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güney'li Ali [BoyxBoy]
Teen Fiction''Aldığım yara, yediğim kurşun hepsi çekilir olur eğer günün sonuda yanımda duracak olan sen olursan. '' Ali iradesi güçlü bir çocuktu , bunu kıran tek kişininde komutanının oğlu Güney olacağını tahmin etmezdi.