''Aldığım yara, yediğim kurşun hepsi çekilir olur eğer günün sonuda yanımda duracak olan sen olursan. ''
Ali iradesi güçlü bir çocuktu , bunu kıran tek kişininde komutanının oğlu Güney olacağını tahmin etmezdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Önün leke oldu.''Güney endişeyle Ali'nin meni lekesi olmuş pantolonunu işaret ettiğinde , Ali yavaşça odadaki dolaba ilerliyordu. Yaparken yakalanmamışlardı, yaptıktan sonra yakalansalar cidden üzülürdü.
''Benim burada yedeğim var. Sen ne yapacaksın?''diye dolaptan yedek iç çamaşırı ve pantolonunu çıkardı. Güney pür dikkat üstünü değişen adamı izliyordu. Ali ilk önce pantolonunu ardından baksırını çıkardığında , Güney gözünü bile kırpmıyordu. Adamın siki bile yakışıklı diye arsız düşünceler içindeydi.
''Eh benim umrumda değil,eve geçeceğim buradan zaten.''diye zorla yutkunarak omuzlarını silktiğinde, Ali üstünü değiştirmişti.
Güney yaptığı bezelye yemeği ve pilavı , Ali'nin önüne çıkartırken fazlasıyla heyecanlıydı. Masasına oturan Ali önüne yemekleri çıkaran Güney'i izlerken, Güney masanın kenarın oturarak çatalı Ali'nin eline verdi. ''Ye bakalım, acıkmışsındır.''diye imalı konuşurken Ali güldü.
''Nasıl?''diye sorduğunda yemekten daha ilk çatalı alan Ali'nin ağzını izliyordu.
''Çok güzel olmuş.''diye Ali ciddi düşüncesini söylerken ,Güney inanmayarak kaşlarını çattı. Büyük ihtimalle üzmemek için yapıyor diye düşündü. Güney de yemeğin tadına getirmeden bakmıştı , ona normal gelmişti tadı . Pek anlayamamıştı açıkçası.
''Doğruyu söyle.''derken kaşlarını çatmıştı.
''Doğruyu söylüyorum yavrum, sadece tuzsuz olmuş.''Ali afiyetle yemeğe devam ederken onun bu hali Güney'i ikna etmeye yeter ve artar durumdaydı. Zaten ikna olmaya yer arıyordu.
''Tamam ,evet olabilir çünkü çok tuzlu olur diye koymaya korktum.''diye nefesini verip konuştuğunda ,arkaya doğru kollarını dayadı ve masada geriye doğru yaslandı biraz Güney.
''Ellerine sağlık.''diye ona gülümseyen Ali,cidden acıkmıştı ve hızla yemekleri yiyordu. Belki de cidden Güney yaptığı için ona bu kadar tatlı gelmişti yemekler, o da emin değildi.
''Afiyet olsun,yarasın koçuma.''diye Güney gülerek Ali'nin omzunu pat patlayınca , Ali'nin ağzına doğru yol alan çatal havada kalmış ve Ali şaşkınlıkla Güney'e bakmıştı.
''Koçun?''dedikten sonra gülmeye başlarken , Güney kaşlarını çattı anında. İstediğini derdi sonuçta erkek arkadaşıydı. İster boğa derdi isterse ayı.
''Ne gülüyorsun lan,içimden geldi.''diye anında sesi yükselip aksileşince yemeğini kısa sürede bitiren Ali ,ıslak mendil ile ağzını ve elini silerken duyduğu kelime yine sinirlerini bozmaya yetmişti. Arada Güney'in ayarları kayıp duruyordu, bir çeki düzen vermesi gerekiyordu.
''Lan deme bana, dedim sana kaç kere.''diye sertçe ona bakarken, büyük sandalyesinde geriye yaslanarak bacaklarını açtı genişçe Ali. Sözünün dinlenilmesini severdi ve bir uyarıyı sadece bir kere yapmayı.