Hoşgeldiniz, hikaye için aşırı heyecanlı olduğumu belirtmek istiyor ve sizi okumaya bırakıyorum...
''Ali oğlum gel geç , hoşgeldin.'' kadın kapının kenarından çekilerek kapıyı adamın girmesi için aralarken Ali kadından direkt anne şefkatini hissetmişti.
Binbaşı Şeref'in gözdesi, Ali'yi uzun zamandır bekliyordu yemeğe kadın. Neyseki sonunda düzgün bir vakit bulabilmiş, çağırabildiği için memnundu. Kocası Şeref uzun zamandır Yüzbaşı Ali'den övgülerle bahsediyordu evin içinde, kadında haliyle Ali'yi merak etmişti. Ayrıca Gaziantep'in Ali'nin memleketi olmadığını ve yıllardır aileden uzak yaşadığını duyunca kadının ana yüreği dayanamamıştı .
''Hoşbuldum efendim. Çok teşekkür ederim beni davet ettiğiniz için.''
Ali ayakabbılarını çıkartıp düzgünce yerleştirirken elindeki baklava poşetini Leyla hanıma uzattı nazikçe. Gergin hissediyordu kendini, ne kadar Binbaşı onu sevsede ,her zaman bir domine kurmuş olan adamdan korkuyordu ayrıca ona fazlasıyla saygı duyuyordu. Şimdi onun evinde olmak onu germişti, burada da mı binbaşı diyecekti mesela?
''Olur mu evladım, ne demek.Ah ne kadar da kibar çocuk görüyor musun Şeref.'' Leyla Hanım; Ali'nin uzattığı poşeti alırken bir yandan ,yanındaki kocasını koluyla dürtükleyip Ali'yi işaret ettiğinde Şeref Bey gözlerini devirdi. Görebiliyordu yani Ali'nin geldiğini , koskoca adamdı.
''Görüyorum hanım, dedi karısına ve Ali'ye döndü , Ne gerek vardı oğlum.''
''Olur mu komutanım, eli boş gelmek olmazdı.'' diyerek saygıyla kafasını eğip gülümserken Şeref Bey eliyle salon olduğunu tahmin ettiği yeri işaret edince , Ali askeri adımlarla adamı takip ederek yürüdü.
Arkadaşlarına yemeğe gittiği oluyordu ama hepsi bekar evleriydi, şimdi gerçek bir aile evine gelmek onu cidden germişti. Duruşu bir sopa yutmuş gibi duruyor olmalıydı gerginlikten. Hoş Ali hep dimdik dururdu.
Ali salona girdiğinde koltukta bağdaş kurmuş oturan çocuğu gördüğünde kaşlarını çattı. Çocuk ilk bakışta biraz rahat gelmişti, halbuki Şeref Komutanın oğlunu tam bir asker gibi tahmin etmişti.
Kırmızı eşofmanı, üstündeki dar beyaz tişörtüyle sıradan bir genç gibi duruyordu. Tatlı çocukmuş diye düşünmekten kendini alamadı Ali, ardından Komutanının oğlu hakkında böyle düşündüğü için kendini ayıpladı.
''Ah , Ali bak tanıştırayım benim oğlan Güney. Güney, bahsettiğim yüzbaşı Ali.''diyerek Şeref Bey onları tanıştırdığında Güney koltuktan kalktı ve gülümseyerek karşısındaki adama elini uzattı.
Babasının bahsettiği mükemmel çocuğu hiç böyle tahmin etmemişti,Güney. Yani bu kadar karizmatik olacağını düşünememişti...
Siyah kumaş pantolonu, içine soktuğu siyah gömleği ve ikisi de sıfır ütü izi. Neredeyse iki metrelik boyu ve kaslı yapısıyla elini sıkarken bile kendini ufak tefek hissetmişti Güney. Asker tıraşı kafası, kemikli yüzü, hafif esmer ve yanık teniyle cidden yakışıklı bir adamdı karşısındaki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güney'li Ali [BoyxBoy]
Teen Fiction''Aldığım yara, yediğim kurşun hepsi çekilir olur eğer günün sonuda yanımda duracak olan sen olursan. '' Ali iradesi güçlü bir çocuktu , bunu kıran tek kişininde komutanının oğlu Güney olacağını tahmin etmezdi.