Küçük Dedektifler

(4) Dedektifçilik

Şimdiden bu bölümü de beyenir misiniz? :) Sonra unutuyorsunuz da ;) Iyi okumalarr.
Sizce nasıl ilerliyoruz bu arada?

(4. bölüm)
Dedektifçilik

-Annee, ben çıkıyorum.

- Bir şeyler yeseydin bari, hem de daha, erken değil mi?

- Yok, bizim çocuklarla buluşacağız, sonra ordan okula gidicez.

- Tamam, dikkatli olun.

- Tamam, güle-güle,annecim.

Bizim böyle durumlarda oturub konuşduğumuz, plan yaptığımız bir "mekanımız" var. "Mekan" diyorum , çünkü çocukken orası bizim için harbi mekan gibiydi. Aslındaysa ağac evinin yerde olan halinden farkı yok. Biz buraya hep "bizim mekan" diyorduk.

Buranın içerisinde bir masa ve dört sandalye var. Her sandalyenin üzerinde kendi isimlerimiz yazılmışdı ve sandalyeleri küçükken kendimiz dekore etmiştik.

Bundan başka burada çoklu raflar ve dolablar var. Onların içindeyse kitablar, zaman geçirmek için masaüstü oyunlar, eskiden hazırladığımız el işleri ve bir çok ıvır-zıvır var. Kısaca ne ararsan var.

Burası evlerimizden okula giden yolun üstünde. Onun için okula geç gitmek istediğimizde veya başka durumlarda burada toplaşıyoruz.

Şimdi de konuşub, plan yapmak için burada toplanıcaz.

Her zamankı gibi Emre herkesten önce gelib bizi bekliyordu. Daha sonra Ceren ve ben birlikte geldik. En sonda ise her zamankı gibi Mete geldi.

(Emre)
- Eveet, Mete beyler de buyurduklarına göre toplantımıza başlayabiliriz. Söyleyin bakalım, Ceren hanım, bizi sabahın köründe buraya neden topladınız?

(Ceren)
- Özür dilerim Emre bey. Sizi uykunuzdan alıkoydum. Her neyse.. Dün akşam annem bana birşey söyledi. Telefonda söylemek istemedim ki burada konuşuruz. Annem dün Burak hocayla öğretmenler odasında karşılaşmış ve Burak hoca ona sormuş ki, bu okulda kimsenin pek bilmediği, pek uğranılmayan bir yer var mı?

(Neşe şaşırmış halde)
- Nee?! Annen ne cevab vermiş peki?

(Ceren)
- "Bilmiyorum" demiş.

(Emre)
- Ne yapacak acaba öyle yeri?

(Mete)
- Belki adam dinlenmek, kafasını toplamak için istemişdir.

(Emre)
- Dinlenmek için başka yer yok mu ki,okulda kimsenin bilmediyi bir yeri sorsun?

(Neşe)
- Şimdi Ayşe teyze "bilmiyorum" demiş. O yüzden başkalarına da kesin sormuşdur. Peki o başkaları ne cevab vermiş ola bilir? Yani okulumuzda öyle bir yer neresidir?

(Her kes bir anlığına düşünür)

(Mete)
- Laboratuvar ola bilir mi? Zaten o oda hiç kullanılmıyor. İçi boş çünkü. Güya orda deneyler yapılması lazım. Ama nerdee?

(Ceren)
- Orası olmaz. Çünkü öğretmenler odasına çok yakın.
Laboratuvar odasının önünden günde kaç kişi geçiyor.

(Mete)
- Ee önünden geçiyorlar işte. İçine girmiyorlar ki.

(Emre)
- Yok, Ceren haklı. Orası olmaz. Daha bilinmez bir yer olması lazım. Kimsenin yanından bile geçmediği bir yer.