revals to lovers - Changlix

9

Changbin telefonunu şarja bırakınca yarım saattir somurtan Felix'i fark etti.

" Ne oldu huysuz?"

" Ablamın odasına gitmeme izin vermiyor annem. Neymiş efendim gelirse o odaya dokuluduğu fark edermiş. Bana ne etsin!"

" Gideyim mi ben?"

" Saat kaç oldu? Nereye gideceksin? Otur oturduğun yere! Iııy seninle aynı odada kalacağım ben."

" İşte o yüzden gideyim ben."

Felix'in annesinin sesi duyuldu aşağıdan " Felix futonu babannenlere götürmüştük ya, geri getirmemişiz."

" Ya anne yok mu baska bir şey ben bunla aynı yere yatmam." dedi odadan çıkip annesinin yanina giderek annesi kısık bir sesle " Ayıp oluyor." dedi. " Hem ikiniz de oğlansınız, ne olacak?"

" Anne ben gayim."

" A unuttum ben onu."

" Nasıl unuttun ya? Neyse ablamın odasına geçeyim ben."

" Olamaz, ablanla uğraşamam bir de."

" Niye ya!?"

" Psikopat o!"

" Orası doğru ama ben bu Changbin salağıyla..."

" Arkadaşınla düzgün konuş."

" Ya arkadaş değiliz ki biz!"

" Nesiniz?"

" Rakibiz sadece o kadar. Bir de o benden nefret ediyor."

" Neden nefret ediyor? Ne kusurun varmış?"

" Mükemmel olmak." Kıkırdadı. " Yüzme kursuna geldikten on gün sonra yarışma yapılmışti ve ben birinci olmuştum hani. O zamana kadar birinciliğin sahibi olan oydu. Yediremedi kendine herhalde."

" Sen de ondan mı nefret ediyorsun?"

" Nefret etmiyorum. Gıcık oluyorum. Suratını görünce dövesim geliyor. Sonra kaslarını hatırlıyorum. Laf atıyorum."

" Anlıyorum ama bu gece onunla yatacaksın."

" Salonda yatarım ki ben ya da ben niye salonda yatiyorum? O yatsın salonda."

" Misarfir o!"

" Yoo."

Gece olmak üzereyken Felix oversize tişörtlerinden birini ve bir eşorfman altını ona verdi." Changbine uzun ama dar gelen eşorfman altı bacak kaslarını sergiliyor tişort ise kalçasının altına kadar olan vücudunu kapatıyordu.

" Güzel şimdi git salona."

" Nasıl ya?"

" Salonda uyuyacaksın."

" Misafirim ben. Ayrıca bu ayakla oraya gidemem." diyip Felix'in yatağına yattı. "Kalksana ya!" dedi Felix hafifçe iterek. Onu itemeyince kendisi de yatagın öteki ucuna yattı.  İlla ki gidecekti. Ortak karar gibi battaniyenin içine girdiler. Sonra Felix hepsini üzerine çekti. Changbinle biraz tartıştıktan sonra Felix bütün yorganla uyumaya devam etti. Changbin bir süre sonra uyumak uzere olan Felix'e seslendi:

" Felix?"

" Hmm?"

" Hyunjin... Cidden hetero mu?"

" Hm hm." Bu onaylamaktı.

" Yalan söylemedin yani?"

Felix sırtını dönüp Changbinle yüz yüze geldi. " Neden sòyleyeyim?"

" Benden..."

" Senden nefret ediyor olsaydım bile yoluna taş koymazdım. O taşı kafana atardım." Güldü.

Changbin de güldü buna sonra ciddi bir ifade takındı. " Teşekkür ederim."