revals to lovers - Changlix

14

Changbin okul bahçesinde sohbet eden arkadaşlarını gördü. Yanlarında biri daha vardı. Gülüşüyorlar ve bir yandan da ellerindeki her biri farklı aromada olan gazozları içiyorlardı. Sessizce yaklaştı. Önce Seungmin'in ne dediğini duydu:

" Hayır, bence saçma bir düşünce Changbin'in Felix'ten etkileneceğini düşünmüyorum."

Omzuna vurdu Minho " Niye? Açıkçası ben çoktan ikisinin de birbirinden etkilendiğini düşünüyorum."

Yanlarındaki konuştu. Bu Jisung'du. " Açıkçasi Changbin'i bilmem ama Felix net etkileniyor."

" Diyorsun?" dedi Seungmin sorgular bir ifadeyle.

" Bak şu Changbin'in yüzme forması olayını biliyorsunuzdur. Felix o gün bize aynen şöyle yazdı: Gıcık olmasa tam ideal tipim aslında."

" Oha." dedi Chan.

" Sadece dış görünüşse konu hiç mantıklı değil ama."

"Sadece dış görünüş değil. Felix'in anlayışlı erkeklere dibi tutuyor ve Changbin'i bilirsiniz."

" Hadi ama cidden Felix ve Changbin'e inanan var mı?" dedi Seungmin bir süre oluşan sessizlikran sonra.

" Evet." dedi üçü birden.

" Ship ismleri bile var."

" Neymiş?" dedi Chan.

" Changlix."

" İsimleri bile uyumlu birbirleri için yaratılmışlar." dedi Minho gülerek.

Changbin konuşmanın devamıni merak etmediğinden çıkıp Minho'nun omuzlarına atladı:

" Kimler birbirleri için yaratılmış?" dedi gülerek.

" Steve ve Natasha."

" Hayır yürü git!"

" Sen onları yakıştırmıyor musun?"

" Yakışmıyorlar. Aa Jisung, selam! Arkadaşlarımın beynini yıkamadın umarım."

" Öyle bir şey yapam da bunu Felix'e söyleme. Seungmin dışı sizin gruptakilerle konuşmam yasak."

" Ben ayrıcalıklıyım." dedi Seungmin sırıtarak.

" Bizimkilerin de sizin grupla konuşması yasak ama görüyorum ki konuşuyorlar." dedi Changbin imâ ile.

" Seni mi dinlememizi bekliyordun?" dedi Seungmin yüzünde iğrenmiş bir ifadeyle.

" Burada kuralları ben koyarım." diyip Changbin'in kafasına tokat attı Chan.

Jisung güldü:

" Bence Felix'e ihtiyacın yok. Yeterince düşmanın var Changbin"

" Kesinlikle."

" Bu arada unutmadan seni hâlâ Felix ile shipliyorum."

" Sadece kafanda bir şeyler kuruyorsun."

" Göreceğiz. Zil çalıyor derse gideyim."

Jisung'un gitmesiyle Changbin Minho'nun koluna yumruk geçirdi. " Şerefsizsiniz."

" Niye sadece bana vuruyorsun ya?"

" Canım istedi."

" Psikopat herif."

" Psikopat olduğumu düşünüyorsan aptal gibi davranma ki cesadini bulmasınlar."

" Benim en büyük aptallığım seninle arkadas olmak Changbin." dedi Minho.

Seungmin yumruğunu ona doğru uzattı. " Bu iyiydi." Minho yumrukları tokuşturdu. " Tabi oğlum."

" Yüzme forman dikildi mi?" diye sordu Seungmin sınıfa yürürken.

" Hayır."

" Desene Felix senden gözlerini alamayacak yine."

" Kapayın çenenizi artık."

" Ama eğlenceli."

" Benimle uğraşarak kendini geri plana atıyorsun değil mi?"

" Nasıl lan? Seungmin ne yaptın?" diye sordu Minho.

" Oha harbi sen geçen bir kızdan hoşlanıyordun." dedi Chan.

" Çıkıyoruz artık." dedi Seungmin.

" Oha lan ne ara?" dedi Minho. " Ben birisinden hoşlandığıni bile bilmiyordum."

" Teklif ederken sıkıntı yoktu ama sonra kız bunun elini tutun..."

" Changbin sen çok konuşmasan mı?" eliyle kapatmıştı Changbin'in ağzını.

" Ben dışı herkes sevdiğine kavuşuyor be." diye söylendi Chan.

" Gerizekalısın çünkü iki yıl platonik takılacağına kıza söylesen şu an çıkıyordunuz. Sana hayır diyebilecek insan yok ki dünya üzerinde."

" Minho sinirimi bozma."

" Doğrular acıtır dostum."

" Kızlar zor tamam mı?"

" Bilmem kimseden hoşlanmadım. Tabi bazı ünlüler hariç."

" Minho bazen cok gıcık oluyorsun."

" Niye? Yenilmez olduğum icin mi?"

" Aynen öyle!"

" Avengers!"

" Sus ya!"