Changbin attığı mesajın ardından gözyaşlarını silmiş ve hafif yağmurun onu ıslatmasına izin vermişti.
Felix'de derin bir nefes almış ve bankta oturan Changbin'in karısına dikilmişti.
Changbin ayağa kalkarken Felix ayrıldıkları ilk günden bu yana yapmak istediği şeyi yapmış ve kollarını sıkıca Changbin'in boynuna dolayıp sarılmıştı.
Ağlamasın sesi yükselirken Changbin'de ağlamamak için kendini sıkıyordu. Ellerini Felix'in beline sararken kokusunu bolca içine çekmişti.
"Seni çok özledim." Felix ağlayarak konuşuyordu, Changbin cevap veremiyordu.
Biraz öyle kaldıktan sonra ağlamaları dinmişti. İkiside kafasını kaldırırken yüzleri aynı hizaya gelmişti.
Changbin istemsizce bir elini Felix'in belinden çekerek, başparmağını dudakları üzerine getirdiğinde Felix onun gözlerine bakıyordu.
"Bunun son olduğunu bilerek, beni ilk günki gibi öper misin Changbin?" Dudakları ilk günki gibi birleşirken her şeyi unutmuşlardı.
Başta Changbin incitmekten korkarcasına dudaklarını oynatamazken, Felix son defanın tadını çıkarabilmek için sertçe öpüyordu.
Changbin dayanamayıp aynı şekilde karşılık verirken başparmağı Felix'in yanağını okşamaya başlamıştı.
"Her zerreni çok özledim Felix." Dudakları bir saniyelik ayrılırken Changbin kendine engel olamadan konuşmuştu.
İki güçlü kolda beline sıkıca sarılırken Felix ellerini Changbin'in ensesine getirmiş ve ordaki saçlar ile oynamaya başlamıştı.
"Bırakmak istemiyorum." Nefessiz kalıp çekildiklerinde ağızlarından birer cümle düşüyordu, fakat birkaç saniye sonra tekrar birleşen dudakları yüzünden o cümleler akıllarında kalmıyordu.
Changbin, kelebek öpücüklerini Felix'in dudaklarına kondurmaya başladığında bu ikisini de gülümsetmişti.
Yağmur yağıyordu, birbirlerini öpüyor ve gülümsüyorlardı. Her şey ilk gün ki gibi duruyordu.
Tamamen dudakları birbirinden ayrılırken yüzlerini çekmemiş, aksine alınlarını birbirlerine yaslamış ve derin nefesler almaya başlamışlardı.
"Sensizlik çok zor. Eve geldiğimde koşarak kucağıma atlamıyorsun, mutlu olduğumda ellerini çırparak gelip sarılmıyorsun, üzgün olduğumda önce benimle ağlayıp sonra güldürmek için garip danslar yapmıyorsun, her sabah beni öpücüklerinle uyandırmıyorsun. Felix ben sensiz yaşadığımı hissetmiyorum." Alınları yaslıyken Changbin'in gözyaşları geri dönmüştü.
"Beni istediğini söyle, hayatına geri dönmemi istediğini söyle. Ve ben de bu gece sürünen ölü bir adam olayım." Felix son albümünde çıkardığı şarkıların birini mırıldandığında Changbin'de aynısını yapmıştı.
"Dürüst olmam gerekirse, hayatımda sen olmadan içimde hiç yaşıyormuş gibi hissetmedim."
"Ben seni affederim Changbin. Yemin ederim affederim." Changbin neden yapamıyordu bunu.
"Felix-"
"Tamam sus." Dedi ve kendini geri çekti Felix. Reddedileceğini anlamıştı. "Olmayacaksa zorlamanın bi faydası yok. Sadece... Seni her zaman çok sevdiğimi ve her saniye daha çok özlediğimi bil olur mu."
Changbin bu sözlere bir adımda tekrar Felix'e yaklaşmış ve onu kendine çekip sarılmıştı. Kokusunu içine çekerken belki de tekrar olabileceklerini düşündü.
Ama bunu Felix'e söyleyemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snain || Changlix
Fanfiction"Bir zamanlar seninle iliklerime kadar yakın olduğum gerçeğini özlüyorum."