Felix
ChangbinChangbin
EfendimFelix
Sey benim yayinim bitti
Ve belkideeChangbin
Bugun bulusabilir miyiz?Felix
Hmm evetChangbin
Disarda bizi gorebilirler
İdoluz sonuctaFelix
Nerde bulusmak istiyorsunChangbjn
Benim evimdeFelix
Eskiden ikimizin eviydi//
Bir saat sonraya hazır olurumChangbin
Evi toplamam gerek//
Tamam o zaman
GörüşürüzFelix
Birazdan
GörüşürüzChangbin
Bu arada Felix
Saçlarını siyaha boyatmışsın
Çok yakışmış_
İkiside gergindi. Felix geldiğinde Changbin ne yapmalıydı? Nasıl selam verecekti? Eskiden olsaydı beline sıkıca sarılırdı.
Gittiğinde ne yapacaktı Felix? Nasıl selam verecekti? Eskiden olsaydı boynuna sıkıca sarılırdı.
Bu düşünceler içerisinde kapıya gelmişti. Kapıya eli gitti ama cesaret edemedi, bekledi bir süre. Sonra topladı cesaretini ve çaldı kapıyı.
Changbin derin bir nefes alarak kapıyı açtığında bir iki saniye birbirlerine bakmışlardı.
"İçeri gelsene." Çekingenlerdi. Felix girdi içeriye. Eve baktı.
Aynı görünüyordu ama değildi.
Evin her yerinde led lambalar ve aralarında ikisinin fotoğrafları olurdu. Led lambalar gitmişti, fotoğraflar gitmişti.Anıları nerdeydi?
"Çok değişmiş..." Ağzından dökülen sözcüklere engel olamamıştı.
"Sen gittiğin gün değişti hepsi." Acı bir tebessüm belirdi ikisininde yüzünde. "Sinir krizi geçirip bütün fotoğrafları çöpe attın öyle değil mi?" Sesi titremişti.
Changbin kafasını usulca salladı. Eskiler ikisininde gözünün önüne geliyordu.
Changbin'in beyninde Felix'in ona "Baban gibi iğrençsin." Sözleri vardı.
Felix'in beyninde "Hayatıma girmeseydin belki daha mutlu olabilirdim, öylesine bir çöpten fazlası değilsin." Sözleri vardı.
"Buraya gelmekle hata mı ettim Changbin?" Felix dolu gözlerle Changbin'e dönmüştü.
"Hayır, iyiki geldin." Changbin kendine engel olamadan Felix'in belinden tutup kendine çekmiş ve sarılmıştı.
Felix'de kollarını ona sardığında ne kadar süre öyle kaldılar bilmiyorlardı ama ayrıldıklarında ikisininde gözü yaşlıydı.
Hiçbir şey demeden salona geçip oturduklarında ikiside boş boş duvara bakıyordu.
"Özledin mi beni? Ben seni çok özledim." Changbin duygularından bugün emin olmuştu. Felix'i tekrar istiyordu.
Felix kafasını çevirmiş ve ona umutla bakan Changbin'i görmüştü. "Çok özledim."
"Felix... Bende seni affederim." Bu Felix'in ucunda olan gözyaşlarının akmasına neden olmuştu. Bu seferki mutluluktandı.
"Eğer sende beni o yazdığım iğrenç sözlerden dolayı affedersen, ben seni affederim Felix." Felix, Changbin'in kendi canı yandığı için onunkini de yakmaya çalıştığını biliyordu. Onun karakteri böyleydi ve bundan dolayı onu suçlamayacaktı. İçinde onu affedeli aylar geçmişti.
"Affettim ki ben, aylar önce hemde." Changbin onu hak etmediğini düşündü. Felix kadar mükemmel birini hak etmiyordu.
"Seni hak etmiyorum değil mi? Ne olursa olsun bu kadar uzatıp ikimize de acı çektirdim." Felix kafasını iki yana sallarken devam etmişti. "Şimdi bunları sonsuz öpücüklerimle telafi edebilir miyim?" İzin istiyordu.
Felix'in başını usulca sallaması ile oturduğu koltukta iyice Felix'e yaklaşmış bir elini yanağına çıkartarak yavaşça dudaklarını önündeki dudaklara bastırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snain || Changlix
Fanfiction"Bir zamanlar seninle iliklerime kadar yakın olduğum gerçeğini özlüyorum."