Jennieden
•
"Bana güveniyorsan, benimle gel Jennie."
Söylediği şeyden hemen sonra, bir cevap beklemeden beni peşinden sürüklemeye başlayan kız hakkında hatırladığım son şey bu sözlerdi.
Eve kadar hiçbir yerde durmamış, ve yalnızca karanlık sokaklardan hızlı adımlarla ilerlemişti.
Sonunda beyaz evin ana girişe geldiğimizde, hâlâ tek bir kelime dahi etmemişti.
Eline aldığı anahtarı aceleci bir tavırla kapıya geçirip açmaya çalışırken, ben de onun bu tatlı telaşının beni ne kadar özlemiş olduğundan kaynaklı olduğunu düşünmüştüm.
Sonunda yuvarlak yüzlü kızım kapıyı açtığında, sıkıca kavradığı koluma asılarak beni kendisinin ardından evin içine çekti.
Hareketleri, her ne kadar bu anların daha romantik olmasını dilediğimi hatırlatsa da, yumuşak olamayacak kadar aceleci sertti.
Ve şimdi, sessizce yürüdüğümüz evde inatla kulakları tırmalayan ahşap gıcırtıları sanki yanlış bir şey yapıyormuşuz gibi nefret dolu ve içi huzursuz eden türden geliyordu kulağa.
Ancak bunların hepsini kulakardı edip kendisiyle birlikte beni de merdivenlerden sessizce çıkaran sevgilime baktım. Karanlıktan dolayı tam seçilmeyen yüzüyle bile oldukça büyüleyici bir his yaratıyordu içimde.
Adımlarımız odamın kapısında son bulduğunda kimseyi uyandırmamış olmamıza sevinirken Lisa kapıyı yavaşça araladı ve ikimizi de odaya soktu.
Ben ise bu anlarda sanki donmuş gibiydim. Birazdan yaşanacak her şeyi son anına kadar yaşamak istiyordum, evet. Ama içimde hiçbir zaman kendini belli etmemiş olan bir tereddüt vardı bu kez.
Aklımdaki düşünceleri, belki de havamda değilimdir, diyerek dağıttığımda güzelliğiyle nefesimi kesen kızın sesi duyuldu.
"Jennie?"
Bana seslenmesiyle zihnimdeki düşüncelerden kurtulduğumda, bakışlarımı yukarı çevirip dudaklarına baktım.
Ancak ben karşımdaki dolgun dudaklara baktığım an, Lisa elini enseme yerleştirdi ve vücudumu beklemeden kendisine çekti.
Saniyeler sonra dudaklarımız rastgele birleştiğinde, hissettiğim sıcaklık sanki yalnızca yüzümü değil de, tüm vücudumu yakıyor gibiydi.
Ve her zamankinden daha yoğun olan kokusu burnuma, ardından tüm beynime hücum etti.
Dudaklarımız birbirini acımasızca ezmeye başladığında kollarımı karşımdaki kızın boynuna sardım, bunu yaptığımda elleri belime indi ve ardından tüm vücudumu keşfe çıktı.
Kısa bir sürenin ardından dudakları boynumu, ve ellerinden biri göğsümü bulduğunda, inlememek için dudağımı ısırdım. Altımdaki ince sızıyı artık daha net hissedebiliyordum.
Bacaklarımı sertçe birbirine bastırdığımda, Lisa dudaklarını boynumdan çekti ve ay ışığında aydınlanan ifadesini görmemi sağladı.
Yüzündeki tüm masumiyet iz bırakmadan yok olmuştu, yerine şeytani bir gülümseme yerleşmişti ve bu haliyle bile tamamen güven veriyordu.
Tüm bu düşünceler aklımdan geçerken güzel yüzüne yaklaştım ve dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Şimdi sıcaklık tüm vücudumdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
como te quiero [jenlisa]
Fanfiction"beni bırakıp gittiğin gece, öyle paramparça uyandım ki." ♤