7.

452 77 10
                                    

Ahves

Saate baktığım zaman Eril'in gelme zamanının yakın olduğunu fark etmiştim ve birden bire anlamsız, saçma bir şekilde heyecanlanmıştım.

Eril, Ailesinden kalan şirketi yönetiyordu ve fazlası ile yorulduğu için gelir gelmez ya dosyalara gömülür ya da çok büyük ihtimalle direkt olarak uyurdu.

Biz evlendiğimizden dolayı açıkcası bugün ne yapacaktı merak ediyordum, yanında kasılıyordum ve elim ayağım istemsiz bir şekilde birbirine dolaşıyordu ama ondan fazla da uzak kalmak istemiyordum. 

Öğlen beni arayıp arkadaşlarının geleceğini söylemişti ve yemek yapıp yapamayacağımı sormuştu. Eğer onlara yemek yapmak istemezsem de, kendisi eve gelirken, dışarıdan alabileceğini de söylemişti.

O kadar tatlı ve minnoş bir şekilde sormuştu ki hayır diyememiştim...

Zaten böyle bir şeye hayır da demezdim ve haberi alır almaz koşarak mutfağa gidip herkesin yiyebileceği türden şeyler yapmıştım ama en ağırlıklısı olarak Eril'in sevdiği şeylerden hazırlamıştım.

Kocamdı.

Onun için her şeyi yapardım ve evlendiğimizi hâlâ kabul etme aşamasında bir takım sıkıntılarım vardı, zorlanıyordum...

Bu şey hâlâ bana bir rüya gibi geliyordu.

Oturduğum yerden kalktığım an dış kapıdan anahtar sesleri gelmişti.

Anında Eril'in geldiğini anlamıştım ve yüzümde istemsiz bir şekilde bir gülümseme oluşmuştu.

Ulan resmen içim içime sığmıyordu.

Eril yavaş  adımlar ile  salona girdiği zaman direkt olarak göz göze gelmiştik ve o da benim gibi anında gülümsemişti. Bu yorgun bir gülümsemeydi ve onun bugün çok yorulduğunu biliyordum.

Onun sırrını öğrendiğim zaman bana evlenmemiz gerektiğini söylemişti ve ben de dünden razıymış gibi kabul etmiştim.

Evet zaten dünden razıydım ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

-Hoş geldin

Sesim heyecanlı bir şekilde çıktığı zaman Eril'in gülümsemesi daha çok yüzünde büyümüştü ve birden bire gelip bütün yorgunluğu ile bana sarılmıştı.

Ben de havada kalan ellerimi beline sarıp kafamı boynuna gömdüğümde derin bir nefes almıştım.

O hâlâ benim ani hareketlerimi kestiremiyordu ve anlık irkilip vampir dişlerini çıkartıyordu. Bunu bilerek yapmadığını biliyordum ama yine de bu beni çok ufacık ürkütüyordu.

-Hoş buldum, ömrümün çiçeği.

Eril de sert sesi ile konuşup saçlarımı öptüğü zaman sabahtan bu yana içimde olan korku birden bire yok olmuştu.

Evet işten gelir gelmez bana sarılıp saçlarımı öpmesini asla hayal edemezdim ve tahminimin yanından bile geçmezdi ama bu hayallerimin çok ötesinde bir şey olduğu için bu daha çok hoşuma gitmişti.

Beni görmezden bile geleceğini düşünmüştüm bu yüzden kafamda farklı farklı şeyler kurarak kendimi üzmüştüm ama öyle olmamıştı.

Fakat şimdiki halimizi düşünürsek bu kafamda kurduklarımın yersiz olduğunu fark etmiştim ve Eril'e bu sayede daha sıkı sarılmıştım. 

Bir süre bu halde kalsak fena olmazdı.

*********

Bu çifte kalbimi bıraktım

Vampir / bxb (Mpreg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin