-6-

208 11 0
                                    

Deva

Selvi ile beraber Rojin'in yanından ayrıldık ancak yanından ayrılasım gelmiyordu. Bütün gün sohbet etsek asla ama asla bıkmazdım. Ne olmuştu bana böyle. Ondan resmen etkileniyordum.

Şimdi sporunu yapıyordur o ama gene de merak ediyordum onu. Salak gibi numarasını da almamıştım.

Selvi ile işimiz bitmek üzereydi. Tekrar gittiğimiz yolun o tarafa gitmek ve orada Rojin'e rast gelmek istiyordum.

Selvi ile vedalaştıktan sonra oraya doğru gittim.
Hâlâ orada spor yapıyordu. Onu görünce mutlu oldum yanına doğru giderken bir çocuğun yanında durduğunu ve onunla sohbet ettiğini gördüm. Aklıma bugün odada sorduğu o soru gelmişti.

Ve gördüğüm durum karşısında çok bozulmuştum. Çocuğu dövme dürtüsü kaplamıştı dört bir yanımı ama olay çıkarmak istemiyordum. Yanlarına doğru gittim. Çocuk bildiğin Rojin'e asılıyordu. Rojin her ne kadar yüz vermese çocuk daha fazla ileri gidiyordu. Ben sessizliğimi bozup çocuğun haddini bildirmeye çalıştım.

"Sen ne yaşıyorsun oğlum? Kız sana yüz vermiyor hadi uza."

"Deva?"

Rojin beni gördüğü an sporu bıraktı. Yanıma geldi ellerini omuzlarıma koydu.

"Deva, ne zaman geldin? Görmedim seni..."

"Geldim işte de neyse? Bu kim?"

"Tanımıyorum sabahtan beri sohbet etmeye çalışıyor zaten."

"Ne olacak ya, az yüz versen, numara da olur;)"

Göz kırpmasıyla üzerine yürümem bir oldu.

"Lan bana bak seni buraya gömerim ha!"

"Tamam kardeş şiddete ne gerek var."

Diyip uzaklaşıp gitti. Rojin yanıma geldi.

"Sakin ol serseri işte. İyi misin sen?"

"İyiyim iyiyim de her serseri olan böyle karı kıza yavşayamaz. Hadsiz puşt."

"Neyse boşver, üzülmeye değmez."

"Sporun bitmedi mi senin daha?"

"Bitmek üzere-ahh."

"Noldu?"

"Ayağım, of soyulmuş kanıyor."

Hemen gitarımın çantasının ön gözünde duran peçeteyi aldım. Kanı temizlemeye çalıştım.

"Bu böyle olmaz, gel bir hastaneye görünelim."

"Abartma Canım ya, ufak bir sıyrık sadece."

"Gel sen benle bi."

"Ah, yavaş yavaş yürüyelim."

"Tamam gel bana tutun."

Kollarını enseme atarken bir an bakıştık. Dudakları, gözleri yakından daha güzeldi.

"Araba hemen şurada, bineriz gideriz hastaneye bakarlar ondan sonra eve gideriz."

"Tamam."

Arabanın ön koltuğuna onu incitmeden oturttum. Koltuğu arkaya doğru geri verip ayarladım. Kemerini bağlayıp ben de bindim arabaya ve çalıştırıp hastane yolunu tuttum.

BAŞ BELASI GXGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin