BAŞ BELASI GXG

-9-

Deva

Gönlümün sahibiyle beraber uyumuş kalmışız. Kollarımın arasında dağınık saçları, kirpikleri kollarıma değen dudakları hafif kuru kalmış güzel ruhlu kızım.

Güneş pencereden tam da doğmak üzereyken, kollarımda bir melek uyurken,
Ay yüzüyle gönlüme doğarken,
Gözlerimle aşk parçasını sezerken,
Sabah en erken, gökyüzü güneşini beklerken,
Ruhum huzur bulmuşken bu anı hiç bozmak istemiyordum.

07.00 olmuş, zaman bile bize bir kıyak geçmiş, birbirimize doymak için...

Dayanamayıp öptüm alnından, saçlarından, dudağından. Koskocaman sardı beni kollarıyla.

Kolum altta uyuşmuş aklım güzelliğiyle uyuşmuş.

Ey Güzelparem, hayatımda karşıma neden daha önce çıkmadın ki sen?

Kapı çalınca bir irkildim. Yavaşça ayrıldım yanından.

"Kimsin?"

"Ben Zerda."

"Abla uyuyor kız."

"Gel bana yardım et sen."

"Tamam."

Kapıdan çıkarken hüzünlü hüzünlü baktım. Çıkıp mutfağa gittim, ablam ziyafet verecek sanki bir sürü iş hazırlamışlar Serin Ablamla.

"Serin kaç dakikası kaldı?"

"Yarım saati var daha."

"Yahu siz çıldırdınız mı sabahın erkeninde? İnsan bu saatte yemek yapar mı?"

"Bu yemeklerin uzun süre dolapta kalması lazım omdan erkenden yapıyoruz benim saf kardeşim."

"Abla, tamam, neyse."

"Sen yeni uyanmışsın al şu pufu ye kendine gel."

"İçinde çikolata mı var bunun?... İzmir Bomba mı yoksa?"

"Evet ama fazla aşırma kızlar yesin sonra."

"Tamam tamam."

Onlara yardım etmekle meşguldüm.
Yemek yerken hem mutlu hem de düşünceliydim. Aklım Rojin'e gidiyordu. Şimdiden özlemiştim onu.

"Rojin, uyandın mı?"

Ne uyanmış mı?

Ağzımda puf varken sağa baktım. Yeni uyanmış haliyle daha bir güzeldi sanki.

"Napıyorsunuz sabah sabah?"

"Kışlık erzak gibi hazırlık var."

":D Sabah sabah güldürme şimdi."

Telefonunu alıp mesaj attım.

Kahramanım: Abla'm çağırınca seni uyandırmak istemedim. Çok güzeldin, yanından da ayrılasım yoktu ama ablam iş var diyince mecbur.

Bildirim sesiyle herkes telefona baktı.

"Kimden geldi kız sabah sabah."

O an ödüm koptu.

Rojin bana baktı sonra ablalara ve cevabı verdi.

"Trendyol."

"Haa iyi. Gel sende yemek ye biraz."

"Geleyim bari."

Baş Belası: Sorun değil birtanem. Yatakta seni göremeyince korktum. Ama çok şükür ki iyisin.

Benim telefona mesaj geldiğini titreşimden anlamıştım.

Açıp okudum, hafif gülüp Rojin'e baktım.

"Şu tabağı Rojin'e uzatsana Deva."

Elimle tabağı uzatınca gülümseyerek bakıyordum. O da aynen gülümseyerek aldı tabağı elimden. İçindeki kurabiyeleri bana bakarak dişledi.

Onun her hareketi benim için çok güzeldi.

"Sizin kızlar Osmanlı Hanedanından herhalde, hazırlık hazırlık."

"Aşk olsun kız, biz hep böyleyiz."

"Deva sen?"

"Deva anca uyusun, yesin. İşi o."

"Aaa aynı ben:D"

":)"

Baş Belası: Seni çok özledim.

Telefona mesaj gelince baktım. Ah ah ben de seni."

Kahramanım: Bu akşam film izleyelim mi? Hem hasret gideririz.

Baş Belası: Seninle her şeye varım ben.

"Kız kime yazıyorsunuz."

"Öyle takılıyorum ben."

"Ben de Avukatların grubundaydım."

Birbirimize bakıp güldük. Yemek yemeye devam ettik.

Her şey tamamlanınca mutfaktan çıkıp uyumaya gittik.

"Deva, 13:00 gibi uyanmış ol."

"Tamam abla kurarım saati."

"İyi uykular."

"Sana da."

Beraber odaya geçtik. O girdi ben girerken o beni kapıyla arasına aldı. Ellerini omuzlarıma yasladı.

"Seni çok özledim Deva."

"Ben de seni."

Dudaklarımızı buluşturduk.

"Uykumuza devam edelim mi?"

"Olur.."

Ufak bir öpüşmeden sonra beraber uyumaya koyulduk. Sımsıkı sarıldık birbirimize.

Bütün benliğine tutulduğum kız ile aşk uykusuna teslim oldum ve mutlulukla uyanmayı dileyerek.