Rojin
Sabahın erken sularında uyandım. Su almak için mutfağa gidecektim. Gitmeden evvel gözüm Deva'ya gitti. Dün geceden beridir aklımdan çıkmamıştı zaten. Bir başka ama bambaşka bir enerji vardı ondan taraf beni etkileyen.
Deva, kahverengi bir ayıya sarılmış uyuyordu. Ses çıkarmadan yatağının boş kısmına oturdum. Ellerimle yüzüne gelen saçlarını yanağına doğru düzelttim. Teni çok sıcaktı. Gözüm bir an dudaklarına gitti. Pembemsi dudakları vardı. O an kalbim anlam veremediğim bir şekilde atmaya başladı. Yanlış bir şey yapmamak için yanında uyanmamasına dikkat ederek doğruldum. Mutfağa gidip su aldım. Odaya geldim. Deva yoktu. Ödüm kopmuştu. Sonra tuvaletin kapısı açıldı. Deva'ydı.
"Uyanmışsın."
"Evet, bazı şeyler o kadar sinir bozucu ki, insan mecbur uyanıyor."
":D Anladım."
"Susadıysan eğer mutfağa gitmene gerek yoktu, dolabın hemen yanında mini buzdolabı var. Oradan alsaydın."
"Oda hotel gibi ya, özel ayrılmış. İnsan burda yedi yirmidört konaklamak ister."
":D"
Suyumu içip masanın üzerine bıraktım. Doğrulup dolabın önüne gittim. Çekmeceden spor çantamı çıkarıp hazırlamaya başladım.
Arkamı döndüğümde Deva gitarını çantasına koyuyordu. Elinde defter ve kalem kutusu vardı onları da koydu.
"Provan falan mı var?"
"Anlamadım?"
"Bugün spora katılamıyorsun ya?"
"Ha, şey. Arkadaşımla buluşacağım."
"Arkadaşın kız mı?"
"Evet."
"Güzel mi Peki?"
"Evet, neden?"
"Peki çok mu yakınsınız?"
"Yani evette neden?"
"Merak ettim. Öylesine."
Ben neden bozuluyordum ki bu duruma.
"Ama sevgilisi var tabii. Fazla bir araya gelemiyoruz."
Bunu duyduğuma o kadar sevindim ki anlatamam.
"Yani doğal, sevgilisi istemiyordur. Kıskanıyordur."
"Yani saçma tabii. Neden arkadaşından kıskansın ki."
"Neden sen kıskanmaz mıydın?"
"Nasıl yani?"
"Biz sevgili olsaydık. Ben başka biriyle spora gitseydim. Kıskanmaz mıydın mesela?"
Duraksayıp bana uzun uzun baktı.
"Şey, kıskanırdım biraz ama fazla abartmazdım."
"İnan ben senin başkasıyla gitmeni kaldıramazdım."
"O kadar kıskançsın yani."
"Hem de nasıl."
Gitarını yatağın yanına koyup kabine girdi. Çıktığında kendine has bir tarz ile giyinmişti. Kareli oduncu gömleği, siyah pantolon, gömlek altı siyah tişört. Ellerinde bileklikler.
Gitarını sırtına alıp çıkacakken dönüp veda etti.
"İstersen bekleyeyim beraber çıkalım?"
"Bana farketmez."
"Peki bekliyorum o zaman."
Zerda daha uyanmamıştı sanırım. Dün o da çok yorulmuştu herhalde. Çocukları falan da var tabii zor.
"Çıkalım mı?"
"Çıkalım."
Yolda yürürken beraber sohbet ettik biraz.
"Hangi tür müziklerden hoşlanıyorsun?"
"Bana farketmiyor. Sen?"
"Bana da."
"En sevdiğin renk ne?"
"Siyah senin?"
"Mavi."
"Kaç yaşındasın Deva. 22 Sen?"
"25."
"Aramızda 3 yaş var demek."
"Fazla bir şey değil canım."
"Bana farketmez. Bir arkadaşım var 30 yaşında abla demiyorum. Arkadaşız yani. Problem Yok."
":)"
Deva Yanımda elini kaldırıp bir kıza Selam verdi. Kız koşa koşa yanımızda bitti.
"Selam ben Selvi."
"Merhaba Rojin ben de."
"Hoş geldin gidelim mi?"
"Gidelim, ama Aras gene sorun çıkaracak. Malum kıskanıyor."
"Problem olmaz. Ben gidiyorum. Görüşürüz tekrar Rojin."
"Görüşürüz, dikkat et."
"Sen de."
Yanımdan öylesine ayrılıp gitti. Hiç gitsin istememiştim oysa...
Sporumu yapıp eve gitmek istiyordum. Onsuz evren tatsız geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI GXG
ChickLit"Hayatımın en güzel anındayım biliyor musun Rojin?" "Bilmukabele Deva."