Jeongguk ve Taehyung'un sevgililiklerinin 2.ayı
Kapıyı Jeongguk'umun neşeli neşeli açmasına bayıldığım için yanımda anahtar taşımıyordum artık ama şimdi Jeongguk'umun kapıyı açmaması tuhaftı.
Arka bahçeye pencerelerde açık var mı veya omegam bahçede mi diye bakmaya geçtim.
Mutfak penceresi açıktı. Her yer buram buram sevgilim kokuyordu. Normalde bu kadar fazla feromon salgılamayan sevgilim niye şimdi fazlasıyla feromon yayıyordu ki.İçeriye girdim. Jeongguk koltukta hızlı hızlı soluk alıp veriyordu. Hızlıca yanına gittim. Gözlerini açmaya dermanı yoktu. "Güzelim ne oldu sana!" elimi alnına koydum. Cayır cayır yanıyordu.Kafasını hemen ellerim arasına aldım. "Jeongguk! Güzelim beni duyuyor musun?" uyanması için yanağına vuruyordum. "Kapıya kalkamadım." zar zor konuşuyordu. Kafasını boyun girintime doğru yanaştırp derin derin soluklandı. "Sikmişim kapısını sen iyi misin? Neyin var neden böyle oldun?" kafasını yavaş hareketlerle kaldırıp gözlerime baktı.
Siktir
Bebeğimin gözleri masmaviydi. İlk kızgınlığına girmişti. Gözlerinden yaş akmaya başladı. "Taehyung napıcam bilmiyorum canım çok yanıyor. Yardım et lütfen!" ilk kızgınlık her zaman en zor olanıydı. Güzelimin canı yanıyor. Kollarımı belinden ve bacaklarından geçirip kucağıma aldım. Şu anlık soğuk bir duş onu yatıştırabilirdi.
"Güzelim indiricem seni dik dur tamam mı?" kafasını salladı. Kucağımdan indirdiğimde dizlerinin titrediğini anlamam çok da zor olmadı. "Ben suyu ayarlayayım sende üstünü çıkar." arkamı dönüp suyu ılık ve soğuk arası ayarladım suyu dolmaya bıraktım. Jeongguk jakuzinin içine girip oturmuştu. Üstümü omegam gibi sadece boxerım kalacak şekilde çıkarıp arkasına oturdum. Sırtını göğsüme yasladı. Ellerimi ipek gibi saçlarına çıkarıp okşamaya başladım. "Geçecek güzelim. Birazcık dayanman gerek sadece" suya doğru bacaklarını uzattı. "Çok bitkin hissediyorum. Hep böyle mi olacak? " kızgınlığa dair en ufak fikri yoktu güzel bebeğimin. "Hayır. Şuan duşla veya benim kokumla düzelirsin halsizliğin gider. Ama yarın işte onun için bir şey diyemem." daha önce seks yapmamıştık. Onu istediğimi inkar edemem kaç gece sağ elime kaldığımı hatırlamıyorum bile. Korkutmak istememiştim. Şimdi ister miydi acaba. İsterse nasıl davranıcam ki. Kızgınlıkta düzgün düşünemez. Ya pişman olursa.
" Pişman olacağın hiçbir şey yapmak istemem Jeongguk. İstersen şuan eşyalarımı yuva yapman için sana bırakıp gidebilirim. İstersen yanında da kalabilirim. Bana ne yapmak istediğini söylemen yeterli güzelim. İstediğin her şeyi yaparım."
Kafasını dayalı olan göğsümden kaldırıp boynuma bir öpücük bıraktı ve eski haline geri döndü. Bu yanımda kal demekti. Eğer gitmemi istese bana bakıp binlerce kez özür dileyip ağlardı. Her hareketi ezberimdeydi artık.Su daha da soğuyordu." Jeongguk kalkalım hadi hasta olacaksın." kafasını salladı. Kendim önce kalkıp onu da kaldırdım. Eve geldiğimdeki halinden kesinlikle daha iyiydi. Duş rahatlatmıştı.
Üzerine bornozu geçirdim. Boxerını çıkarması gerekiyordu. Ellerimi alt tarafına bakmadan lastiklere geçirdim." Bakmayacağım onu çıkartalım." bana güvendiğini gözlerinden anlayabiliyordum. Gözlerimi asla o tarafa bakmayıp boxerı indirdim.
Giyinme odasından temiz kıyafetler getirip eline koydum. "Bilerek iç çamaşırı getirmedim. Kızgınlıkta rahat edemezsin. Sen rahat rahat giyin bende banyoyu toparlayıp üstümü değiştireyim." rahat davranmaya çalışıyordum ama Jeonggukdan daha gergin olduğuma yemin edebilirim. Nasıl davranmam gerektiğini tek tek düşünmeliydim. Onu korkutmamam incitecek bir harekette bulunmamalıydım. Hızlıca banyoya koşup kapıyı kapattım.
Üstümü giyinip odaya geçtim. Jeonggukda üzerini giyinmiş yatağa uzanmıştı. Yatağın ucuna oturup elimi saçına attım. "İstediğin veya ihtiyacın olan bir şey var mı?" yanaklarını al al olmuştu. "Kokun birtanem. Kokuna ihtiyacım var." Jeongguku bende diğer insanlardan bir diğer özellikse diğer insanlar kokumdan korkup kokumu sevmezken onun benim kokuma ihtiyacı vardı. Gülümseyip yanına uzandım. Kolumu açtığımda anında bana sokulmuştu. "Seni çok seviyorum Taehyung. Bunu kızgınlığın getirisi olarak söylemiyorum. Gerçekten seni çok seviyorum." bende seni çok seviyorum güzel bebeğim. Diğer kolumu da sevgilim üzerinden geçirip sıkıca sarıldım. Başının üzerine minik minik öpücükler kondurdum." Uyu hadi dinlen biraz." gözlerini bak uyuyorum dermişcesine sımsıkı yumup kafasını bana doğru kaldırıp geri yerine koydu. "Aferin güzel bebeğime!" onu tebrik etmem çok hoşuna gidiyordu. E benim de onun hoşuna giden şeyleri yapmak hoşuma gidiyordu. Anlaşıp gidiyoruz işte ne güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Charming love |TAEKOOK|
FanficDelta Kim Taehyung ve biricik eşi Kim Jungkook'u kendi canından daha çok sever. Bu sevgisi gün geçtikçe azalmak yerine artıyordu.Bir gün kalbinin sadece Jungkook'a değil bir de minik bebeklerine ait olduğunu öğrendiğinde her şey daha güzel olmaya ba...