Kafamdakileri silip hemen kendi odama üst kata koştum.
Odamda da yapacak birşeyim olmadığı için Minho'ya zorla aldırdığım çizgi roman kitaplarına baktım, galiba şuan yapılcak en eğlenceli şey buydu sanırım. İçinden kapağı güzel bir tanesini seçip yatağıma kuruldum.
Kitabın bir kaç sayfasını okuduğumda sarmaya başlamıştı bile. Yatakta iyice yayılıp kitabıma devam ettim.
~~~~
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama kapımın çalmasıyla 'gel' diye bağırdım. İçeri Chan hyung girdiğinde ister istemez mutlu olmuştum.
"Efendim hyung"
"Jisung, patron öğlen yemeğine çağırıyor."
"Tamam birazdan geliyorum hyung"
Chan hyung gülümseyerek odadan çıkmış bende elimdeki çizgi romanı yatağa bırakıp odadan çıktım. Aşağı indiğimde gördüğüm manzara ile dona kalmıştım.
"JİSUNG"
Felix beni görür görmez bağırmış ardından sarılmıştı. Felix'in ardından Jeongin ve Seungmin de sarılmaya katılmıştı. Ben gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Bir süre sonra gözlerim o parlak kahvelerle birleşmiş ve bir damla göz yaşım firar etmişti. Minho bana bakarken sessizce teşekkür ettim. Dediğim şeyi anlamış olacak ki hafifçe gülümsemişti. O an içimden tekrar aynı şey geçirmiştim Ben o adama aittim... Bunu nereden mi çıkardım? Eğer o izin vermese arkadaşlarımı hala görememiş olabilirdim ya da babam beni ona sattığında beni daha kötü şeyler için de kullanılabilirdi ama yapmadı... Evet, bazen sinirli, gıcık -hala öyle- psikopat bir odun olsa bile bazen ona şükrediyordum. Sarılmamız bittiğinde Seungmin sert olmayacak bir şekilde omzuma vurmuştu.
"SALAK NERELERDESİN SEN! BABAN BİR BOK YAPTI DİYE NE KADAR KORKTUK HABERİN VAR MI!?"
"Şey aslında..." gerçekleri anlatmalı mıyım yoksa yalan mı söylemeliyim hiç emin değilim. Ben cevap veremezken anlık olarak Minho'ya 'ne diyeyim' der gibi bir bakış atmıştım. Minho omuzlarını silkip kendini yanındaki koltuğa bırakmıştı. Ulan bir yardım etsen şaşarım zaten odun tam odun.
"Şey şimdi şöyle ki... babamla ilgili bir şeyler oldu sonra Minho hyung bana sahip çıktı. Babam bana ulaşamasın falan diyede telefonumu hiç açmadım öyle işte."
Şuan o kadar gerici bir ortam vardı ki kimseden ses çıkmıyordu. Derin sessizliğin hakim olduğu dakikalar sonucu sadece birbirimize bakmıştık. En sonunda sessizliği bozan Jeongin oldu.
"Neyse en azından iyisin değil mi önemli olan bu"
"Evet, Jeongin haklı"
Felix, Jeongini onayladıktan sonra bende gülümsemiştim.
"Aç değil misiniz? Hadi oturun masaya"
Sesin geldiği yöne baktığımda bize gülümseyerek bakan Minho'yu gördüm.
"Ah doğru"
Bizimkileri masaya doğru yönlendirmiştim hepimiz masaya oturduğumuzda Minho'nun olmadığını fark etmiştim.
"Sen yemeyecek misin?"
"Yemeyeceğim. Şirkette bir kaç işim var siz takılın biraz eğer bir şeye ihtiyacını olursa Chan'a söylersiniz"
Oldukça şaşkındım ne yani gelip beni gözetlemeyecek, her hareketimi izlemeyip cezalar ile tehtid etmeyecek mi?
Minho koltuktan kalkıp yanıma gelmişti.
"Jisung yanıma gelebilir misin?"
"Neden?"
Derin bir nefes almış ardından devam etmişti.
"Seninle bir şey konuşmam gerek"
"Sonra konuşamaz mıyız?"
"Önemli bir konu güzelim hadi."
Minho sözünü bitirdiğinde yanımdan gelen öksürük sesi ile soluma dönmüştüm. Felix öksürüyordu.
"LAN LİX"
Hızla sırtına vurduğumda elini kaldırmıştı fakat ben vurmaya devam etmiştim.
"Dur du- LAN DURSANA JİSUNG"
"İyi misin?"
"İyiyim iyiyim"
"Jisung geliyor musun!?"
Tekrar Minho'ya döndüğümde bana çok ciddi şekilde bakıyordu. Ben bu bakışın anlamını iyi biliyorum sanırım onu sinirlendirerek büyük şekilde sıçmıştım...
"G- geliyorum hyung"
Yavaşça yerimden kalkıp Minho'nun yanına gittim.
"Size afiyet olsun jisunga bir şey söyleyip hemen gideceğim"
Minho dış kapıya doğru ilerlediğinde bende peşinden ilerlemiştim. Kapının önünde durup bana dönmüştü.
"Ne oldu Mi-"
Bir anda kendimi kapı ile Minho arasında bulmam ile cümlem yarıda kalmıştı.
"Ne yapıyor-"
İşaret parmağını dudaklarıma bastırmış ardından konuşmaya başlamıştı.
"Şşş sessiz ol güzelim sadece beni dinle. Ben evde yokken yaramazlık yapıp kaçmaya çalışmak gibi bir hata yapma bu sefer bedelini ağır ödersin. Ayrıca seni izlemeye devam edeceğim yaptığın, söylediğin her şeyden haberim oluyor o yüzden ayağını denk al."
Ne? Ne diyor bu odun amk
"Şimdi arkadaşlarının yanına git güzelim 1-2 saat sonra geri geleceğim"
Kapıya yasladığı elini çekip yanağımdan bir makas almış ardından evden çıkmıştı. Ben ise az önce ne yaşadığımı sorguluyordum. Minho'nun yapacağı şeyleri anlayamıyordum çok ani hareket ediyordu ayrıca cezalarıda oldukça katıydı.
Selam ben skzlysrc devam edne bir fici yazmak düşündüğümden daha zormuş KDLSJSKSJLDJDKF umarım beğenirsiniz iyi okumalar♡
