KOMUTANIM BXB

-7-

-unut gitsin-

Doruk'dan

şu siktiğimin uykusunu bırakında biraz daha uyuyalım siktigimin yerinde saat altı da kalkmak ne ya !

uykulu gözlerle ayaklarımı yere sarktım yavaş yavaş gözlerimi aralamamla karşımdaki bir çift ayakla geriye doğru çekildim şerefsiz buğranın ayaklarıydı

elimin tersiyle ayaklarını ittirerek den ayağa kalktım oda benim gibi yatakdan atlıyarakdan yanımda hazır ola durdu

"SESİ DUYUYOR MUSUN ASKER" Alphan komutanın eliyle işret ettigi cama bakındigimda dışardaki askerlerin marşını duymamla göz devirdim ne oldu yani bir kaç dakika geç kalkdık diye

"onbeş dakikaniz var hemen hazırlanıp gelin" daha bir şey demeden hızla koğuştan dışarı çıktı bu neydi şimdi fırtına öncesi sessizlik mi ?

adam sabah sabah nasıl bu kadar dincti aq

Alphan komutan gider gitmez kendimi yatağa atarakdan bir kaç dakika daha güzelik uykumu almam gerekti

yüzümdeki sırıtma yaygınlaşırken bedenimin yumuşak yatakla buluşmasıyla mayışmam bir olmuşdu göz kapakcıklarım artık ağır geldiği için mutlulukla kapatarakdan uykuya daldım...

"azına sıctigima bak biz bir gayretle hazırlanalım göt korkusuyla Doruk beyfendinin götünde pireler ucuşsun" duyduğum sesle mızmızlanarak merte baktım

"kalktım kalktım kaç dakika kaldı" mert göz devirek bileğindeki saate bakındı

"altı " duyduğum şeyle hızla yatakdan kalkıp ünüformamı dolaptan alarakdan merte bakındım oda gidiyordu bizim guruptan tek ben mi kalmışdım yani? , hızla banyoya doğru ilerdim ve içeri girdim

bura niye bu kadar kalabalık AMK banyoların kapılarına bakındım hepsi niye kırmızı AMK

şansıma sıçarakdan daha doğrusu söverek den girişde bulunan kilidi yeşil olan kapıyı gördüm çok şükür biri boşdu hızla kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm şeyle elim kapının kulbunda kalmışdı

karşımda bir adet çıplak buğra vardı

"ebeni kapı çalma diye bir şey var doruk" elindeki üniformasıyla kendi cavuşunu saklamaya çalışarak feryat ediyordu

"ben cal-" daha cümlemin devamı getirmeme izin bile dahi vermeden birinin sırtımdan ittirmesiyle hızla buğranın üstüne doğru gittim hala kapının üzerinde olan elimle birlikde kapı serçe kapanırken bir anda buğrayla dudaklarımızın birleşmesi bir olmuşdu

daha olayların şokundan cıkamamışken buğra beni göğsümden sert bir şekilde ittirerek soğuk kapıya sırtımı sert bir şekilde vurmem bir olmuşdu agzımdsn acı dolu inleme çıkarken Buğra sinirle pantolonunu giyiyordu

" ne yapıyorsun lan ebesini siktiğim" o an şokun etkisiyle hiçbirsey diyemiyoyordum ellerimi dudaklarım götürerek sildim

"istiyerek olmadı" pantolonunun düğmesini bağlarken kafasını kaldırıp kahverengi gözlerini bana dikmişdi he birde istiyerek olsun der gibi

gözlerimi kaçırarak dan kendimi kapıdan geriye çektim oda bir hışımla kapıya doğru ilerledi ve tam kapının orda durdu kısa bir süre bekleyip bana geri döndü

"bunlar hiç yaşanmadı doruk hiç olmadı anlıyor musun ?" bir anda gözlerine bakmamla oda gözlerime bakmayı sürdürdü ne demek yok sayıyorduk olan bir şeyi nasıl yok sayardık