-13-

2.5K 84 0
                                    


"Zaman kaybı"

Doruk'dan

Dünkü olanlardan sonra asla uyuyamamistim neden bilmiyorum ama kalbim açıyordu

Buğra ve emiri o şekilde yakalamak ne kadar canımı yaksada hiçbir şekilde buğradan bir açıklama dinlemedim dinlemeyede niyetim yoktu

Yattigim yerden yavaştan dogrultarakdan saate bakındım saat altıya doğru geliyordu yavaşça yatağımdan kalkarakdan üniformamı dolaptan alıp banyoya doğru ilerledim

Gerçekten hiç keyfim yoktu  bu yaptıkları nedensizce canımı yakiyordu

Bu anlamsızca duygular hep o öpücükle başlamıştı ve günden günede artıyordu ve ben artık kendimi kontrol edemiyordum

Düşüncelerimden sıyrılarakakdan  kabinlerden birine girdim ve suyu ayarliyarak kiyefetlerimi bedenimden cikartim kapının arkasında olan demir askıliga astim ve  suyun altına bedenimi bıraktım ilk başta suyun vücuduma degmesiyle irkinsemde zamanla alişarakdan saçlarını yıkamaya başladım ...

*

Elimdeki bardakla birlikde ormanlık alana doğru ilerlerken kahvemden bir yudum  daha aldım

"Doruk" arkamda duyduğum tiz bir sesle  bir kaç dakika ayaklarım olduğu yerde durdu

"Ne var ya" hızla arkamı döndügüm gibi elimdeki kahve buğraya carpmamla üzerine dökülmesi bir olmuştu

"İyimisin ,yandın mı ?" Bir anda Panik geçirerekten elimle dökülen yeri silmeye çalışıyordum

"İyim merak etme üniformamdan geçmedi" ellerime uzanaraktan bileklerimden sıkıca kavradı

"Bana böyle bir hiç gibi davranmamla Asıl yanan şey benim kalbim doruk" kısa bir an duraksadım ve ellerimi sert bir şekilde buğradan cekerekten kendimi ondan uzaklaştirdim

"Buğra kafamı karıştırmayı kesermisin ? Bu saçma sapan tavırlarına bir anlam veremiyorum" öfkeyle üzerine doğru yürüdüğümde beni sert bir şekilde kendine cekerekden kollarını bedenime doladı

Kısa bir süre öylece mal gibi buğranın ne yapmak istediğini anlamaya çalışırken gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım ve çaktırmadan da olsa kokusunu içime derince çektim

Evet ona sinirlı ve kırgın olabilirdim ama kesinlikle ondan nefret etmiyordum !

"Buğra derdin ne"  çok yüksek sesle bagirmasamda sesim yinede sert çıkmıştı

Buğra kollarını bedenimden cekerekten bedenlerimizi birbirinden uzaklaştırdı ve kahverengimsi gözlerini gözlerimle buluşturdu

"Özür dilerim" ağzından tek çıkan cümle özür dilemek miydi yani

Alaycı bir şekilde istemedende olsa gülümsedigimde onun bana sıcacık gülümsedigini görmemle kalbimin atışları yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı

Neden böyle oluyordu bilmiyorum ama kesin bir şey vardı Buğra kalp atışlarını değiştirmeyi başarıyordu

"Beni dinle lütfen" isar eden bir ses tonuyla bana bir adım yaklaştığında sağ eli çenemi buldu

"Hiçbir şey göründüğü gibi değil" hala kahverengimsileri gözlerimin içine dolarken kafamı yana yatırarak dan bir adım geriye giddip aramızdaki mesafe koydum

Eli Havada kalan bugra derin bir nefes alıp sertçe elini boşluğa bıraktı

"Bak lütfen böyle yapma  herkes bir şans hak eder sen bana onuda vermedin" ısrar eder bir ses tonuyla cümlesine devam ettiğinde omuz silkerek yanından hızla ayrıldım

KOMUTANIM BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin