3.Bölüm

1.4K 56 7
                                    

        Alevden=
Sabah çok huzurlu birşekilde uyandım, buranın havası bile değişikti. Kapım çaldı. Yağız abim kapının arkasından bağırdı " cimcime uyandınmı, hayır ne bu uyku kış uykusuna yatıyor ayı sanatsın" diye söyleniyordu, ben duymuyormuşum gibi "abi seni duyabiliyorum "diye bağırdım ama nafile çoktan gitmiş, bildiğin görüldü yemişim gibi geldi

Daha çok oyalanmaya gerek yoktu, yatağımdan kalktım banyoya girip işlerimi bitirdim. Bavulumdan bi kombin çıkarttım, gün içinden kesinlikle kıyafetlerimi yerleştirmem gerekiyordu. Üstümü değiştirdim ve odamdan çıktım.

Mutfağa adımladım "canım ailem günaydın" diyerek giriş yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfağa adımladım "canım ailem günaydın" diyerek giriş yaptım. Yiğit abim" günaydın güzelim otur hadi yoksa yağız herşeyi silip süpürecek"dedi. Bunu der demez yağız abişim" yolon soylomo oba" ağzı dolu dolu konuşuyordu, annem yağız abime kazdı" yağız oğlum ağzın doluyken konuşma boğulucan şimdi" abim" bono başay olmaz ana" dedi." Yağız abi bu eve çevirmen çağırıcam bu hangi dil anladıysam Arap olayım " masadakile gülerken yağız abim beni öldürücekmiş gibi duruyordu. Tam birşey daha diyecekken yiğit abim ağzıma salatalık soktu, biran şoka uğradım ( bende bime, bunu yapmasam ölürdüm )

Yiğit abim"güzelim hadi yemeğini ye sonra çok konuşuruz olurmu" kafamı salladım dediği şeyle. Kahvaltı bitmişti ama bende bitmiştim patlıcak gibi hissediyorum. Odama hemen yerleşmek için yukarı çıktım ve dolabıma kıyafetlerimi doldurmaya başladım. 1.30 saat geçmişti ama ben daha yarısını daha yerleştirebilmişim yazık bana. Biraz ara versem kimseye zararı olmaz, telefonumu elime aldım ve guruba girdim.

Alev: pist bebekler yaşıyomusunuz (14:32)
Toprak: evet yavrum , napıyon (14:45)
Alev: geberiyorum toprağım pestilim çıktı hala odayı düzenliyorum🥺
Toprak: yazık benim bebeğime
Asya: bensizmi konuşuyorsunuz kalbimi kırıyorsunuz ama
Alev: kurulmasın o minik kalbin
Toprak: ee alev Urfa nasıl
Alev: hiç sorma kanka ya garip hissediyorum
Asya: neden yavrum
Alev:buralara fazla yabancıyım
Alev:  neyse gençlik benim bu odayı acilen bitirmem lazım öpüldünüz
Toprak: tamam yavrum bb
Asya: bb aşkımm

Telefonu kapattım ve kıyafetlerle bakıştım, yine aynı eziyete devam ettim 2saat sonra hele şükür bitirebilmiştim. Çok susadığım için mutfağa indim, annem biraz endişeliydi, eli ayağına dolanmış gibiydi "annem iyimisin" "iyim kuzum akşam güzelce giyin bizim şirketin ortaklarına yemeğe gidiyoruz " " gelmek zorundamıyım anne" " olmaz kuzum gel tanışma yemeği zaten çok durmayız" "tamam sultanım kaç gibi çıkarız" "19:00 da evden çıkarız yavrum" saate baktığımda 17:34 ü gösteriyordu " çok az zaman kalmış sultanım ben bi duş alayım terledim" "tamam kuzum" hemen odama çıktım ve kendimi banyoya attım güzel bi duş aldım yarım saat kadar duşta oyalandıktan sonra çıktım ve şuan giyinme odamda elbiselerimle bakışıyorum ne giyicem ben o piti piti yapsam olurmuydu. Daha çok oyalanmak istemedim bitanesini elime aldim ve giydim.

Bu elbise hoştu, saçımı dağınık bi topuz yaptım sade bi makyaj yaptıktan sonra hazırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu elbise hoştu, saçımı dağınık bi topuz yaptım sade bi makyaj yaptıktan sonra hazırdım. Yavaşça aşağı indim bide ne göreyim salonun ortasında iki tane takım elbiseli Yunan tanrıları, pardon abilerimmiş! "Pst yakışıklılar bu yakışıklılığı neye borçluyuz acaba" deyince ikiside bana döndü yiğit abim" güzelim fazla güzel olmamışmısın, biz fakirmiyiz kızım bu elbisenin geri kalan kumaşı nerde" " bende seni çok seviyorum abişim" deyip öpücük attım. Yiğit abim biraz kıskançtı, yağız abim" bize diyene bak peki siz bu güzelliği neye borçlusunuz hanımefendi " dediği şeyle gülümsedim. Merdivenden sesler geldi hepimiz oraya döndük bide ne görelim annemle babam şalvarla geliyo!!! Şaka şaka ikiside çok şık olmuştu gözlerimizi alamadık. Yağız abim" vaybe ortalığı yakıyorsunuz yanınızda sönük kaldık resmen" dedi, hepimiz güldük. "Suslan eşşeksıpası hadi çıkalım daha çok geç kalmadan" dedi babam.

Onu onaylayıp dışarı çıktık arabaya bindik ve yola çıktık, 10 dk sonra bi konağın önünde durduk şaka yapmıyorum harbi konaktı. Abi bendeki de akıl adamlar aşiret tabi konakta yaşıcaklar senin gibi, arabadan inip konağın kapısına yürüdük anında kapılar açıldı, karşımızda 5 kişi vardı. Ben daha fazla kişi bekliyordum ama, sanarsın aşiret benim için toplancak. Konağa girdik ve selamlaşmaya başladık.
Bir tane tatlı bi amca " hoş geldiniz Urfa'ya ve konağımıza" dedi. Ben çok dinlemedim sonra büyük bi salona geçtik ve oturduk. Babam " Murat bey nasılsınız görüşmeyeli" dedi. Adının Murat olduğunu öğrendiğim amca "iyiyiz çok şükür siz nasılsınız" dedi. Murat amcanın yanındaki tatlı teyze konuştu " ee melek hanım siz nasılsınız" diye sordu anneme "iyim Yeliz hanım sorduğunuz için sağolun siz nasılsınız" "iyim sağolun, bu kızımız kimdir acaba" diye beni gösterdi.

Annem"kızım alev, annecim kendini tanıtsana" diye beni dürttü, "merhabalar efendim ben Alev Yılmaz 17 yaşımdayım" dedim nazikçe. Yeliz hanım sıcak bi gülümsemeyle bana baktı "kızınız çok güzel ve terbiyeli maşallah" dedi. Babam"annesine çekmiş ondandır" dedi. Herkes güldü, Murat amca "ee Salih bey masayamı geçsek artık" babam" tabi olur Murat bey "dedi. Herkes ayaklandı ve masaya oturduk.Murat amca eşine döndü hanım bizim oğlan nerde diye sordu, Yeliz hanım ise arkadaşları ile odasındaydı en son bey dedi.

Yeliz hanım bana dönüp "alevcim sana zahmet olmazsa azat ateşi çağırabilirmisin" diye sordu. Azat ateşmi ismimiz uyumlu diye düşünürken Yeliz hanımı kırmamak için " tabiki Yeliz hanım odası nerde" " yukarda en son oda kızım " dedi. Peki deyip merdivenlere yöneldim abi topuklularla yürümek zordu, yukarı çıktım en son odanın  önüne geldim içerden çok ses geliyordu, abi odada kaç kişi olabilir bu ses için oyalanmadan kapıyı çaldım. Sesler biran kesildi ve gel sesi çıktı bian, bende yavaşça kapı kulunu tutup kapıyı açtım ve içeri girdim. Yuh yani içerisi bildiğin kahvehane ya, herkes bana yicekmiş gibi bakıyodu. Daha çok bu bakışlara maruz kalmak istemediğim için " azat ateş kim" dedim. Bi tane taş pardon meteor mu demeliydim. "Buyur benim " dedi.

"Şey Murat amca çağırıyorda " dedim ama bian sesim inceldi Allahım rezil oldum. Ben bunları düşünürken meteor bey ayağı kalktı yanıma geldi arkadaşlarına dönüp"heval min çîçika xwe dît ( beyler yengeniz olucak hatun)" dedi ben anlamsızca baktım. Ben anlamadım ama içerdeki çocuklar güldü, bian kendimi Fransız kaldım sandım.
———————————————
Tam yerinde sonlandırdım için kusura bakmayın

Alev'in AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin