Tanıtım

44 5 6
                                    

01.14.2013

Herkes son kez dönüp ölü bedenlerin içinde kaybolduğu toprak parçalarına bakarken genç kadın bir kez daha yalnızlık soludu.Durmayan göz yaşlarını içine akıtmaya çalışıp, kimsesiz hıçkırıklarını akşam yatacağı ama asla uyuyamayacağı soğuk yatağına sakladı.

Toprağın üzerine zebani gibi diktikleri mezar taşının üstünde yazanlar hiç hoşuna gitmemiş; etleri parçalanana, tırnakları kopana kadar o ruhsuz harfleri kazıma isteği uyandırmıştı.Ama genç kadın sadece sessizce ağlıyordu. Daha önce onlarca kez yaptığı gibi tekrar okudu yeni olduğu halde yıpranmış mezar taşını

''Bora KANDÖKEN

D.5.2.1990-Ö.1.13.2013

RUHUNA EL-FATİHA''

İnanamıyordu kadın genç adamının öldüğüne. Bora'sı niye bu duygusuz diye nitelendirdiği dünyada kadınını yalnız bırakıp kara toprağındaki kefeninde yatsın ki? Bırakamazdı kelebegini. Dokunmaya kıyamazken bu kadar yıpratmaz üzmezdi, sadece severdi. Kadın düşündükçe ağladı. Bırakmaz dediği demirden adam da gitmişti.Artık nefes alabilir miydi bir kez daha, güvende olur muydu yüksek güvenlikli evinde,acıkır mıydı iştahla, yaşayabilir miydi onsuz? Peki ya gözlerini kapattığında o sonsuz uykudaki adamın ilahi kokusu olmadan bir damla uyuyabilir miydi? Kalbinden gelen saf nefretle fısıldadı o kelimeleri

"Artık üzülme sevgilim..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUSKUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin