Omzundaki yıldızlardan üstteğmen olduğunu anlıyordum.
Üstteğmenin getirdiği askerin koluna bakıyordum. ama uzun bir süre fizik tedaviye ihtiyacı vardı.
Dışarıya çıktım üstteğmene bilgi vermek için yüzünde maske olduğu için kim olduğunu anlayamıyord...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya:Fırat Deniz Kaya
Sabah
Alarm sesiyle uyandım. Kalktım ve banyoya gittim. Yüzümü yıkadım. Bu sabah erken kalktığım için yüzüme bakım yapmak istiyordum. Sabah daha çok erken olduğu için ev halkı uyuyorlardı hala.
Dün gece geç yatıp sabah erken kalkıp az uykuyla tüm günü geçirecek olmam biraz can sıkıcıydı ama yapacak bir şey yoktu.
Bakım dolabından bir yüz maskesi aldım. Paketten çıkarıp yüzüme uyguladım. 15 dk beklenmesi gerekiyordu.
O ara telefonda biraz vakit geçirdim. Süre dolunca yüzümü yıkadım.
Bu sabah ki kahvaltıyı ben hazırlamak istiyordum. Güne zinde başlamak iyi gelebilirdi.
Dediğimide yaptım. Aşağıya inip mutfağa geçtim. Domatesleri ve salatalıkları yıkadım. Doğrayıp ayrı tabaklara koydum. Diğer kahvaltılıkları da ayrı tabaklara aldım. Zeytin, 3 çeşit peynir, reçel, bal, füme, patates ve sucuk kızarttım, peynirli omlet yaptım. Ve en son çay demledim.
Bugün hava güzel diye bahçedeki masayı hazırladım tüm dediklerimi.
Ekmekte kızartacaktım ama evde yoktu. Hemen gidip aldım. Onları kızarmaya bırakıp annemleri uyandırmaya gittim. İlk önce damlayı uyandırdım. Kalkmak istemedi ama zorlayınca oflaya oflaya kalktı. Sonra annemleri uyandırdım.
Onlar ellerini yüzlerini yıkarken ben mutfağa tekrar geçtim. Ekmekleri çıkardım kızartma makinasından. Dolapta taze sıkılmış portakal suyu olduğu da aklıma geldi. Onuda çıkarıp masaya götürdüm.
Herkes oturduktan sonra çay isteyene çay , portakal suyu isteyene portakal suyu koyduktan sonra biraz havadan sudan konuştuk. En sonunda babam da beklediğim konuya giriş yaptı.
Neden bu kadar gerildiğimi anlamış değilim ama kararımı vermiştim.
Kafamı aşağı yukarı oynattım. Cevabını bekliyorum dercesine bir hareket yaptı. Ve bende sonunda cavabımı söyledim.
"Evet, galiba istiyorum."dedim
"Pekala, başkana kabul ettiğini söyleyeceğim. O da kabul ederse Murat Bey'in doktorluğuna başlarsın olur mu?"
"Tamam" dedim sadece.
Kahvaltımı bitirdikten sonra arkadaşlarımla buluşacağı diye evden çıktım. Bugün izin günümdü biraz arkadaşlarımla vakit geçirmek istiyordum. Üniversiteden sonra çok fazla görüşememiştik.
