Omzundaki yıldızlardan üstteğmen olduğunu anlıyordum. Üstteğmenin getirdiği askerin koluna bakıyordum. ama uzun bir süre fizik tedaviye ihtiyacı vardı. Dışarıya çıktım üstteğmene bilgi vermek için yüzünde maske olduğu için kim olduğunu anlayamıyordum. Soğuk bir sesle; " askerin kırılan kolu iyileşmiş ama 4 ay alçıda kaldığı için hareket ettirmekte zorlanıyor fizik tedaviye ihtiyacı var sizinde bildiğiniz gibi size bir form getireceğim onu imzalamanızı istiyorum." Dediğim anda 2 dirseğimden tutup beni kendisine doğru çekti. "Biraz böyle gelin" dedi ve suratına alık alık baktığımı fark edince arkamı işaret etti. Arkaya baktığımda tekerlekli sandalyede oturan bir teyze ve teyzeyi iten hemşireyi gördüm. Arkama bakmayı bitirdim ve önüme döndüm. şaşkın bakışlarımın etkisine girince cümlesini tamamladı " Hemşire geçsin" dedi son olarak ve dudaklarıma kısa bir an baktı. Onun gözlerine baktığımda tanıdık gelmişti. Gözlerimi kısıp onun gözlerine dikkatli bakınca tanıdıklığı artmıştı Hem de çok tanıdık geliyordu, maskenin içine sığmayan bir saç tutamı dışarıya kaçmıştı. Açık kumral saçlar ve o en sevdiğim yeşilin tonu gözler. Sağ göğsünün üstüne baktığımda tanıdık bir soyad "Kaya" yazıyordu. Etrafıma baktım kimse var mı diye Yoktu... Bizim buralarda askerlere soy adlarıyla hitap ediliyordu. Ama ben ona ismiyle hitap edeceğim için etrafta kimsenin olmaması gerekiyordu. Gizli kimliğinin korunması için "Deniz" dedim tutku ve özlem karışık bir sesle. Maskenin altından güldüğünü işittim. Ve kafasını yana çevirip gülüşünü toparladı. "Senin Deniz'in" diye karşılık verdi... ***** Uzman fizyoterapist ve üstteğmen askerinin aşkı
8 parts