Medya: SAFİR PARLAK
Kendi ışığına güvenen,
Başkasının parlamasından rahatsızlık
DUYMAZ.VICTOR HUGO
Sabah olmuştu.Yoldaydım. Duruşmayı izlemeye gidiyordum. Babamın daha önce bir sürü davasını izlemeye gitmiştim.
Ama bu bana farklı gibi geliyordu. Farklı bir his vardı içimde gitmememi söylüyor gibiydi sanki.
Neden böyle hissediyordum acaba...
Önemli değil diyerek yola odaklandım. Yolda müzik dinlemek istiyordum ama bir türlü ne açacağıma karar veremiyordum.
Ve en sonun da en sevdiğim 2 şarkıdan ilkini açıp dinlemeye başladım.
Şarkıcı konuşmaya başladı. Onunla birlikte müziğin sesini yükselttim.
"Benim derdim kendimle
Bu acı elbet diner bir gün, anılardan küller kalır geriye
Benim derdim kendimle
Bu hayat er geç biter bir gün, sarılmalıyız seninle"Arabamın camlarını ve üstünü tamamen açtım. Aralık ayının başlarında olmamıza rağmen bugün hava sıcaktı yani güneş vardı sahil kenarından yol aldığım için esiyordu sadece. Güneş gözlerime geldiği için torpidodan kare şeklindeki gözlüklerimi çıkartıp gözlerime taktım.
Müzik arkada hala devam ediyordu. şarkıcı söylerken bende onunla birlikte bağırarak söylemeye başladım.
"Öyle uzaktan bakma sarıl bana
Öyle uzaktan sarıl banaHuzur ol gel
ak düştü saçıma beklemeden
Sebebi sen ama nedeni biz
Diyemezken gidene gel, diyemem gelene git""Vooo Hooo" dedim ama mutsuzdum ve mutsuz şarkı dinlerken eğleniyormuş gibi yapmak tuhaftı.
Şarkı arkada devam etti bende yolda giderken sadece o iki şarkıyı dinledim. Arabanın üstünü ve camları kapatarak sessizce yoluma devam ettim.
******
Arabanın dikiz aynasından gözlerime bakıyordum. Yolda istemsizce kendimi tutamayıp ağlamıştım. Nedenini bende bilmiyordum ama akmıştı işte o yaşlar gözlerimden.
Bu saatten sonra kabul ediyordum. Ben güçlü rolü yapan güçsüzlerdendim. Benim neyime iyi olmaya çalışmaktı ki.
Ben kötüydüm. Doktormuş gibi yapan katillerdendim. Doktor olarak sadece kendimi avutuyordum ben.
Rimelim yanaklarımdan aşağıya almıştı ve kötü gözüküyordu. Torpidodan aldığım ıslak mendille yanaklaklarımı temizliyorum.
Bir insanı ne mecbur bırakırdı ki kim onu zorlardı bir şeyler yapmaya mecbur bırakılırdı. Düşünceleri de bir insanı mahvederdi. Ona yapılan şeyler de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaya'nın Parlak Olanı
DiversosOmzundaki yıldızlardan üstteğmen olduğunu anlıyordum. Üstteğmenin getirdiği askerin koluna bakıyordum. ama uzun bir süre fizik tedaviye ihtiyacı vardı. Dışarıya çıktım üstteğmene bilgi vermek için yüzünde maske olduğu için kim olduğunu anlayamıyord...