08/09/2008

349 34 11
                                    

2 ay geçmişti. Tom için uzun olan bir 2 ay. Her gün bekledi aynı durakta, gelen geçen olmamasına ramen. Konser günü gelmişti. Carol geleceğine söz vermişti, gelecekti. Gelir miydi? Tom'un tek ümidi bu gündü. Çünkü sonrasında başlayan yoğun zamanıyla her sabah beklemesi imkansızdı. 1 saat kalmıştı konserin başlamasına. Son kez telefonunu çıkartıp Carol'u aradı, ulaşılamıyor. Başına bir şey gelmemesini diliyordu.

1 saatin ardından zamanı gelmişti. Tom grubuyla sahneye çıkmanın ardından seyircilerde gözünü gezdirdi. Ardından o tarafa döndü, Carol'un olması gereken yere. Ama tanıdık hiçbir yüzle karşılaşamadı. İlerleyen vakitlerde o tarafa bakmamaya çalışıyordu, bu dikkatini dağıtıyordu. Ama gözleri ona ihanet ediyordu. Yine kayan gözleri buluşmuştu bu sefer istediği gözlerle. Tutmuş muydu sözünü? Gelmiş miydi?

Tom'un ona bakmasıyla Carol'un yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Bu Tom'a da etki etmişti. Konserin geri kalanında gözleri birbirlerine kilitlenmişti. İkiside ayırmamakta ısrarcıydı.

Bitmişti konser ve Tom'un tek istediği Carol'a sarılabilmekti. Kuliste durmuş öylece görevlilerden birisinin Carol'u getirmesini bekliyordu. Sonunda açılan kapıyla karşılaştı beklediği kişiyle. Saniyesinde kendine çekip kolları arasına aldı. Hareketsiz geçen bir kaç dakikanın ardından ayrılmışlardı.

"Tom ben.. Üzgünüm kalmak istiyordum ama.. annemi kaybettim ve buraya gelmem gerekti. Telefonum ise kaybolduğu iç-"

Dudaklarına bastırılan dudakla dolu gözlerle yavaş ve uzun uzun, düşünerek söylediği sözler yarıda kaldı. İkiside hakkında sadece birkaç şey bilerek sevmişti birbirini. Ve sadece 2 ay görüşmediler ama asırlar gibi geçmişti onlar için. Nasıl bu hale gelebilmişlerdi? Anlamış değillerdi.

Dudakları birbirlerinden ayrıldığında bu sefer tekrardan kolları sardı birbirlerini. Ne konuşuyorlar ne de hareket ediyorlar, tek yaptıkları şey özlemlerini sarılarak gidermekti. Uzun süreli sarılmanın ardından sonunda bırakabilmişlerdi.

"Özledim."

"Bende seni özledim. Ben şimdi senin..."

"Sevgilimsin."

Tom'un dediği şeyle Carol'un yüzü gülmüştü.

"Nerede kalacaksın?"

"Hotel."

"Olmaz bize gel."

"Tabii sen nasıl istersen."

Dışarı çıktıkları gibi arabaya atlayıp Carol'un evine yol aldılar. Giderken çok az çıkmıştı sesleri, sadece bir iki kelime konuşmuşlardı. İkiside birbirine kovuşma sevinciyle bitiyordu. Eve vardıklarında içeri geçtiler.

"Yorgun musun?"

"Yani."

"Doğru gece boyu gitar çaldın. Kahve ister misin?"

Tom oturduğu yerden Carol'u kucağına çekip başını omzuna yasladı.

"Sadece seni istiyorum. Uyuyalım."

"Olur."

Tom mayışmıştı bile. Oturdukları koltukta yatar pozisyona geldi ve göğsünde yatan Carol'un saçıyla oynamaya başladı. Carol'un karnında oluşan kelebekler ve anın verdiği his deli ediyordu. Kısa sürede ikiside huzurla uykuya daldı...

Durak / Tom KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin