Kapının tıklatılmasıyla yattığım yerden doğruldum . Oğuz veleti gelmişti
" Yemek hazır seni bekliyoruz acele et"
"Geliyorum birdaha gel denmeden kapıyı açmassan sevinirim oğuz"
" Sağır olduğun için duymadın bekleyemezdim uzatma da in istersen "
Deyip kapıyı kapatıp çıktı neydi bunun derdi böyle gerçi bende onlara böyle davranıyordum istemediğim için anlaşılan tek istemeyen ben değildim onlarda beni istemiyordu. Haklılardı.
Aşağı inip yemek odasına girdim . En başta agah bey sağında Kıraç yanında elzem onun yanında yağız vardı . En sonda Atlas oturuyordu. Agah beyin solunda Nil hanım vardı ve yanı boştu oraya oturdum belli ki benim için ayırmışlardı benim yanımda Arda onun yanında oğuz oturuyordu .
Çorbalar servis edilince agah beyin afiyet olsun demesiyle herkes yemeye başladı .
Mercimek çorbasıydı en sevdiğim çorbaydı ama sadece annemin yaptığını içerdim ben o yüzden uzun zamandır içmemiştim.
"Kızım sevmiyorsan ana yemek servis edilsin"
"Olur Nil hanım"
Dememle Nil hanım bir çalışanı çağırıp ana yemeğin servis edilmesini rica etti . Et vardı harika etten de pek haz etmezdim açıkçası ama saygısızlık olmasın diye birkaç parça yedim.
"Anne bu akşam film gecesi yapalım mı" Elzem sormuştu
"Olur kızım siz seçin yemekten sonra izleyelim" deyip bana döndü Nil hanım
" Lina sende gel lütfen"
"Bilmiyorum olabilir" deyip yemeğime döndüm işim yoktu kafam dağılırdı belki
Yemekten sonra salonda biraz oturup sinema odasına geçtik güzeldi içerisi gidip tekli pufa oturdum agah bey ve Nil hanım yan yana Kıraç elzem ve Arda da yan yana oturdu Atlas yağız ve oğuz da tekli puflara geçti .
Elzem bilim kurgu istoyordu ama oğuz korku diye tutturmuştu. Diğerleri karışmıyordu seçmelerini bekliyorlardı.
"Sen ne istersin Lina " diye sordu Kıraç bu sorusuna biraz şaşırmıştım. Benle hiç iletişime geçmemişti daha önce .
"Fark etmez " dedim sonra bilim kurguda karar kılındı açıkçası severdim ama 3 saat de sıkılmıştım ama gözümü etrafta gezdirdim.
Nil hanım ve Agah bey de sıkılmışa benziyordu kendi aralarında duyulmayacak biçimde birşeyler konuşuyorlardı. Oğuz uyumuştu . Atlas pür dikkat izliyordu elzemde başını kıracın omzuna koymuş hafif mayışmıştı kıraçta saçlarını öpüp üzerine battaniye örttü.
Hemen gözümü onlardan kaçırdım gözlerim dolmuştu hayır neden dolmuştu ki şuan ağlayamazdım kimsenin yanında aglamazdım ki ben gözlerimi kırpıştırıp eski halime döndüm . Abimi özlemiştim şuan ona o kadar ihtiyacım vardı ki oda saçımdan öperdi beni .
Yerimden kalkıp konuştum
"Benim uykum geldi size iyi seyirler " deyip hızlıca çıktım sinema odasından hemen odama gidip kapıyı kilitledim ve balkona attım kendimi nefesim daralmıştı sanki yere çöktüm yavaşça nefes almaya çalıştım alamıyordum panik olmaya başlamıştım.
Böyle olurdu bazen küçükken de
Düşün lina abin napardı böyle durumlarda yüzümü avuclarının arasına alıp göz teması kurardı sonra da saymaya başlardı
1
Nefes al ve ver
2
3
4
5
6
7
8
9 son kez al ve ver
Geçmeyecekti dimi içimdeki koca boşluk dolmayacaktı .
Oturduğum yerden kalkıp içeriye geçtim sigara çakmak ve kitabımı alıp yeniden balkona geçtim 2 tane pufu birleştirip oturdum üzerime ince bir pike örtüp sigaramı yaktım ve kitabımı okumaya başladım.
'Yalnızlık şiddetle üzerine çullanmış kalan son gücünü de kırmıştı.' diyordu
Okuduğum kitapta bakalım benim son gücüm ne zaman kırılacaktı.
Sözlerim vardı benim anneme babama abime verdiğim en önemlisi kendime verdiğim sözlerim önce onları gerçekleştirmem lazımdı sonra kırılsındı zaten .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğrenilmiş Tenhalık
ChickLitTenhaydım ben boş kimsesiz bir sokaktım . Ya da o sokakta yapayalnız bırakılmış bir kız çocuğuydum öğrenmiştim tek başıma hayatta kalmayı düşüp ayağa kendi başıma kalkmak zorunda kalınca öğrenmiştim. Zaten zor olan buydu sonradan oğrenmeye çalışmak...
