Jimin'in anlatımıyla
Geldiğim yer soğuktu. Adım seslerinden ve fısıldaşmalardan başka hiçbir ses yoktu. Korkudan ne yapacağımı bilmiyordum. Arabadayken fazla ses çıkardığım için beni uyaran adamın sesi babamınki ile benzerdi. Gözlerimi bağladıkları kumaş parçası üzerime düştü. Işıktan gözlerimi açamıyordum. Işığa gözlerim alıştığımda karşımda gördüğüm kişi baba bile demek istemediğim kişiydi. Yanındaki kadını tanımıyordum. Muhtemelen annemi aldattığı kişidir. Babam bana yaklaştı
" Ağzındaki kumaşın çözülmesini istermisin ufaklık?" yavaşça kumaşı çözdü " Senden nefret ediyorum. Geber!" ukala bir tavırla söylendi kadın " Aa oluyormu ama Jiminshi böyle, küfür sana hiç yakışmıyor tatlım . Mezardaki annenden mi öğrendin? " herşeye dayanırım ama anneme lâf atılmasına asla dayanamam " Annem hakkında bir daha konuşmaya cesaret edersen doğduğuna pişman olursun oruspu. Evli biriyle ilişkiye girmek seni hapse attırır ayrıca annemin ölümünde sebep olmuş olursun. Ayrıca sana gelirsek baba demeye utandığım şerefsiz . Senin içinde geçerli ama seninki biraz daha fazla çünkü evli olduğun halde başka bir kadınla yatıyorsun . Bir kadını öldürüyorsun . Ayrıca bana ve anneme piskolojik ve fiziksel şiddette bulunuyorsun. " adam sinirlendiğini belli ederek " Bana hiç bir şey olmaz ufaklık. Ayrıca bayağıda terbiyesiz olmuşsun kim şımarttı seni bu kadar. Evin olmuş parayı nerden buldun. Ha birde bir sürü arkadaşın vardı senin gibi bir fazlalığın bu kadar tanıdığı olması saçma. " aklımda milyonlarca soru vardı " Beni nerden buldun kaçtığımı bile bilmiyordun. Ajan falanmı tuttun!"
" ben seni hep görüyordum ve duyuyordum. O çok sevdiğin oyuncağın varya bana yardım etti . Malesef o oyuncağı abinle kaldığın evde unuttuğun için seni bulmam biraz zor oldu ama buldum."Yoongi'nin anlatımıyla
Sinirden kafayı yemek üzereydim. Karakolu kendi başıma yıkacaktım neredeyse. Namjoon ofisten çıkıp yanıma geldi " Yoongi Jimin'in telefonunda takip uygulaması falan varmı?"
Geçmiş Zaman
" Jimin-ah telefonunu alabilir miyim?" dedi büyük olan " Alabilirsin ama ne yapacaksın ki. En son aldığında saçma sapan oyunlar indirmiştin hatırlatırım." Yoongi kıkırdayarak küçük olanın telefonunu aldı ve takip uygulaması indirdi. Nerde olduğunu görebilecekti ve içi rahat edecekti. Uygulamayıda gizledikten sonra telefonu geri verdi ve rahatça koltuğa oturdu.Günümüz
Hemen lunaparka geri döndük ve Jungkook ile lavaboya girdik eğer Jimin telefonunu çıkarmamış veya düşürmemiş ise telefon ondaydı . Jungkook mutlu bir şekilde geri döndü " Hiçbir yerde yok benim çantamda da yoktu zaten sizin evdede değilmiş o zaman telefon ondadır."
Hemen karakola vardık, telefonumu amire verdim ve Jimin'in yerini buldular. Hepimiz birlikte dağdaki depoya doğru gidiyorduk. Arabadayken kendime lanet ediyordum . Onu korumaya söz vermişken nasıl olurda onu koruyamam.
O sırada Jimin
" Benim güzel oğlum annesinin kaderini yaşayamadığı için çok ama çok üzgünüm . O yüzden ilk önce acı çektirip sonra öldüreceğim seni canım oğlum. Arkadaşlarında anlaşılan seni sevmiyor. Hadi başlayalım şu işe Chan-Yeol ."
Canım çok yanıyordu taki o sesi duyana kadar. Süren sesleri. Babam ve yanındaki kadın donup kaldılar. Hemen beni sandalyeden kaldırıp bıçağı tuttular. Kapı açıldı polisler ve arkalarında Yoongi . Kaçmaya ve kıpırdamaya çalıştım kolumu bıçak ile çizdiler, acı içinde sızlarken Yoongi
" Eğer ona zarar verirseniz öldünüz bilin sizi şerefsizler!!" Polisler yaklaştıkça babam tehditler savunuyordu ve bıçağı daha çok yaklaştırıyordu. Yoongi durmadı ve koşmaya başladı. Sağ göğsümde hissettiğim bıçak ile yere düştüm. Babam ve kadın kaçarken onlarda yere düştüler . Sanki beynim uyuşmuştu. "Jimin! JİMİN, bende kal! Aç gözlerini lütfen! AMBULANSI ARAYIN!" son duyduğum sözler bunlardı . Bir daha göremeyecektim onun yüzünü, daha el ele tutuşamamıştık, birbirimizi sevdiğimizi içtendiler söyleyememiştik, birlikte alışveriş yapamamıştık. Gerçektende kaderim anneminkine benziyordu ama bur fark vardı, Yoongi beni seviyordu. Buda benim hikayemin kapanışınıydı.Herkes konuşup ağlıyordu . Kılımı dahi haraket ettiremiyordum. Şuana kadar Yoongi hiç gelmedi . Gelseydi uyanırdım hiç olmazsa gözlerimi açıp konuşurdum. Bir kapı sesi daha yavaş yavaş yürüyordu gelen kişi. Elimi tuttu 'Seni seviyorum" dedi. Gözlerimi aralamayı başardım. Ve o eli daha sıkı tuttum . Hıçkırığı sona erdi. O kişi... O kişi Yoongi.