|||||||

652 59 79
                                    

"Evet Sanemi. Evet istiyorum, başından beri istiyordum lütfen." Dedi Giyuu, Sanemi'yi duvara yaslayarak "Yalnız sen biraz yanlış anlamışsın Giyuu iblis oldun diye beni altına alabileceğini falan mı düşündün?" Dedi Sanemi ardından kıkırdadı ve ani bir hareketle duvara yasladı karşısındaki iblisi.

Dudakları birleşmişti ikisinin de, Sanemi karşısındaki çocuğu biraz daha izlemek istediği için gözlerini kapatmaya gerek duymuyordu. Arada Giyuu'nun sesini duymak için biraz agresifleşiyordu Sanemi, istediğini alıyordu da. Giyuu'nun çıkardığı kısık inleme sesleri Sanemi'nin çok hoşuna gidiyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Fotoğrafla biraz sahneyi anlatmaya çalıştım diyelim)Sanemi'nin nefesi kesilmek üzereydi fakat altına aldığı çocuktan önce dudaklarını keserse dalga konusu olur diye korkuyordu fakat en son çekmek zorunda kaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Fotoğrafla biraz sahneyi anlatmaya çalıştım diyelim)
Sanemi'nin nefesi kesilmek üzereydi fakat altına aldığı çocuktan önce dudaklarını keserse dalga konusu olur diye korkuyordu fakat en son çekmek zorunda kaldı. Nefes nefese kalsa da Sanemi "Biraz daha güzel bir öpücük ister misin iblis?" Dedi, Giyuu tabii ki de kabul etti.

Bu sefer Sanemi daha kaba davranıyordu kendisini hazır hissettiğinde diliyle öpücüğü biraz daha vahşileştirmeye çalıştı, Giyuu da karşılık vermişti zaten. Sanemi bir dergide okuduğuna göre göğüs ucuyla oynanması bazı insanları tatmin ediyormuş. Sanemi bunu denemek istedi ve elini çocuğun kıyafetinden yukarıya doğru soktu. Soğuk eli Giyuu'nun kıvranmasını sağlamıştı. Sanemi çocuğun dudaklarından ayrılıp boynuna inmişti, Giyuu daha fazla sessiz kalamayacağını anlayarak sesli bir şekilde inlemeye başlamıştı, Sanemi sonunda göğüs ucuna ulaştığında bir anlık kafasını kaldırdı ve önündeki savunmasız iblisi izledi. Sanemi göğüs ucuyla oynarken Giyuu da aynı şekilde kıvranıyordu. Elleriyle yüzünü kapadı fakat bu Sanemi'nin hiç hoşuna gitmedi, çocuğun yüzünü görmek istiyordu. Giyuu'nun kollarını tutup aynı anda onu kendi yatağının üstüne doğru ittirdi Sanemi. Tam üstünü çıkaracaktı ki birinin kapıyı açmaya çalıştığını fark etti. Kapıyı açtığında elinde bir kase kanla Obanai duruyordu "Giyuu'ya getirdim dedi ve içeri daldı. Karşılaştığı manzarayla şaşkınlıktan neredeyse gözleri yerinden çıkacaktı çocuğun önünde kıpkırmızı, bazı yerlerinde morluk olan, önü neredeyse tamamen açık ve en şaşırtıcısı olan tahrik olmuş bir iblis duruyordu.

Valla böyle bir şey yazmak istememiştim ama yazayım dedim😔😔 ama siz beğenmiyonuz kitabımı😞😞

"Vay canına, bunu gerçekten beklemiyordum gerçi bu sizin neden birbirinizi koruğunu açıklıyor. Al Giyuu, hepsi senin." Dedi ve elindeki kabı karşısındaki iblise uzattı. Giyuu şüphelenmişti, kanın rengi de bir değişikti zaten. Üstünü düzeltti ve ayağa kalktı. "Üzgünüm Obanai fakat getirdiğin kanı içemeyeceğim. Zaten üst ay ikiden yeterince kan aldım." Dedi ve Obanai'nin odadan çıkışını izledi.

Giyuu gerçekten çok utanmıştı, Sanemi'nin de ondan bir farkı yoktu ikisi de tahrik olmuştu ve gerçekten çok kötü hissediyorlardı. "Eğer utandıysan lavaboda işini halledebilirsin." Dedi Sanemi fakat Giyuu'nun durmaya hiç niyeti yoktu ve bir anda üstündeki her şeyi çıkarmaya başladı sadece iç çamaşırı kalınca Sanemi'ye yaklaştı ve tekrar başa alırmış gibi öpmeye başladı. Sanemi'yi altına almak istiyordu Giyuu hem de çok, bunun asla gerçekleşmeyeceğini düşünse de o an Sanemi hiç sorun etmeden altta kalmayı kabul etmişti. Giyuu tabii ki de bu durumu kullanacaktı. Yavaşça Sanemi'nin kıyafetlerini çıkarmaya başladı, adamın yara izlerinin üstünde parmaklarını yavaşça gezdiriyordu, Sanemi "Siktir pezevenk.." diye geçirdi içinden böyle devam ederse onun gibi birisi altta kalacaktı ve buna izin veremezdi.

Sanemi ne kadar üste çıkmayı denerse denesin Giyuu'yu aşamadı, kendini inlememek için çok sıkıyordu biraz daha direnirse patlayacak gibiydi fakat Giyuu'nun dudağını ısırmasıyla ağzından kaçırdığı sessiz iniltiyle birlikte yüzü kırmızının koyu bir tonuna büründü ve artık sessiz kalmamaya karar verdi. Vücudu Giyuu'nun her hareketine karşılık veriyordu, her tarafı morluklarla dolmuştu. Giyuu en son Sanemi'nin iç çamaşırına yöneldiğinde Sanemi bir anda ayağa kalktı ve pozisyon değişerek istediği gibi üste çıktı ve iç çamaşırını kendisi çıkardı.

Yaklaşık yarım saat sonra işleri bitmişti ve Sanemi altta kalmadığı için kendiyle gurur duyuyordu, sanırım biraz abartmıştı çünkü önünde duran Giyuu yerden bile kalkamayacakmış gibi görünüyordu. "Giyuu gel de sana bir duş aldıralım." Dedi Sanemi bunun üstüne Giyuu onla beraber gitti. Duş aldıktan sonra kendini zorla yatağa bıraktı ve iki dakika bile geçmeden uykuya daldı, saçları ıslak uyumuştu hava da o kadar sıcak değildi Sanemi saçının suyunu bir havluyla almaya karar verdi. "Ne kadar fazla saçı var." Dedi Sanemi kendi kendine.

Ertesi gün Giyuu tekrardan Akaza'nın yanına gitmeye karar vermişti fakat bu sefer kafa dinlemek için gittiğini Oyataka Efendiye söylemeyi ihmal etmedi. Geçen de oturduğu ağaca oturdu ve beklemeye başladı, tam kafasını ağaca yaslayacakken yanına oturan kişiyi fark etti ve gülümsemeden edemedi. "Merhaba Giyuu, hoş geldin." Dedi Akaza, kafasını sallayarak yanıt verdi Giyuu. Bir süre hiç konuşmadan önlerindeki ağaç yığınlarına baktılar, manzara sayılmazdı fakat Giyuu bundan hoşlanıyordu. "Bir sorun mu var? Tekrar Muzan Efendi ile mi görüşmek istiyorsun?" Diyince Akaza, Giyuu o gün yaşadıklarını hatırladı. Tüm iç organları parçalanmıştı fakat saniyeler içerisinde tekrar eski hallerine dönmüşlerdi. Belki de iblis olmak o kadar kötü bir şey değildi? "Gitmem lazım." Diyerek uzaklaştı Giyuu, Akaza anlam verememişti ama sorun etmedi yeni iblis olmuştu sonuçta kafasının karışması doğaldı.

Giyuu köşke döndüğü gibi Sanemi'yi aramaya başladı çünkü yanında rahat hissettiği tek kişi oydu ve tabii ki de onu odasında buldu.
*Sanemi's pov*
Dün yaşadıklarımız.. gerçekten güzeldi fakat neden bir anda böyle bir şey yaşadık? Giyuu'dan nefret etmem gerekiyor.. aslında gerekiyordu demem daha doğru olur çünkü o eskisi dibi değil eskisi gibi soğuk ve itici biri değil, eskisi gibi gülümsemeden tüm gün yerinde oturmuyor o yeni birisi ve ona bakacak kişi de benim.
"Giyuu hadi kalk da Tamayo'nun yanına gidelim, belki seni insana dönüştürmek için bir şeyler bulmuştur." Dedim fakat Giyuu'nun verdiği cevap beni şaşırtmakla yetmedi, tepemin tasını attırdı. Bana "Hayır. Ben iblis olarak da mutluyum." Demişti. Sinirlendim ve kolundan onu çekmeye çalıştım, fakat ben onu değil o beni çekiyormuş gibi hissediyordum. "Siktir gelsene siktiğimin iblisi!" Diye bağırınca o da sinirlenmiş olacak ki beni tek bir hamleyle yere düşürdü. Ondan ilk defa bu kadar baskın bir iblis kokusu alıyordum. Aklıma Tamayo'nun dedikleri geldi "imha et." İmha mı edeyim? Edemem ki. Karşımdaki çocuğa sırılsıklam aşığım ben.

Babysitting a Demon |Sanegiyuu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin