BÖLÜM 12

130 4 0
                                    

Önceki bölümden

Notta yazanların bir kısmı

Sayın sizan

ya siz ya da eşiniz, biliyorum artık kangölü soyadını taşıyorsunuz o zaman biraz kan görelim
Bu notu bulduğunuz yeri inceleyin orda silahıda göreceksiniz
dediğim gibi ya kendinizi ya da eşinizi öldüreceksiniz
Bunun için 24 saatiniz var yoksa sevdiklerinizin hepsi teker teker ölecek

______________

Yeni bölümden

Bu bir kamera şakası olmalı,hayır bunu yapamam ,hayır hayır bu kesinlikle bir şaka

hem notta bahsedilen silah nerede diye düşünürken yatağın üzerinde gizlenmiş silahı gördüm

ama bu, bu olamaz elim ayağım titriyordu bunu bizimkilere söylememeliydim özelliklede Ateş'e

çünkü Ateş kendini seçerdi bunu bir süre saklamalıydım bu yüzden silahı pantolonomun arkasına sıkıştırdım ve giydiğim crop yerine daha bol ve uzun bir gömlek giydim

bu sayede silah anlaşılmayacaktı. Odadan çıkıp Ateş'in yanına gittim

Masaya yaslanmış vaziyette bana bakıyordu. Yanına yaklaşınca bana baktı

gözleri ne oldu dercesine bakıyordu acaba belli mi ediyordum? Ateş'in yanına geçip herkesten geç kaldığım için özür dileyip yerime oturdum

Ateş'in gözlerinden kaçmak için ortaya bir şey atmam gerekiyordu aklıma gelen ilk şeyi söyledim

-döner mi yesek?

Rajan bir kahkaha attı

- ne yani döner mi çekti canın?

-Evet olamaz mı? Hadi artık sipariş verelim

dedim ve sipariş verdik ben nedenini bilmediğim bir şekilde döner sipariş ederken onlarda menüye bakıyordu

*********

Sonunda yemeklerimiz gelmişti ve ben hiçbir şey söylemeden yemeğimi yemeye başlamıştım

bir süre sonra yorulup kafamı kaldırdım ama yine de Ateş'lerle göz teması kurmadım

çevreme bakarken kapıda bana bakan siyah giyimli birini gördüm ona baktığımı farkedince önce başıyla selamladı ardından ise paltosunu hafif geriye attı

bununla belindeki silahı görmemi istediğini anlamıştım böyle yaparak bana Ateş'i ya da kendimi öldürmem gerektiğini hatırlatmak istemişti

korkuyordum ama kendim için değil sevdiklerim için, Ateş için .öylece düşüncelere daldım tek düşündüğüm Ateş'ti

bir süre sonra kendime geldim ve önümdeki yemeği bitirmeden uyumak istediğimi söyleyip cevaplarını dahi dinlemeden sessizce merdivene yöneldim

hayat beni kendinden bıktırmak istiyordu fakat atladığı bir şey vardı hayatı olmayan birini nasıl bıktırabilirdi ki?

Otelin önüne vardım kafamı hafif yukarı kaldırdım otelin çatısı beni çağırıyordu

gerçekten delirmek üzereydim "sende kendini öldürmek için yer arıyorsun" diye düşünüyor olabilirsiniz ama siz benim gençlik hikayemin bir kısmını dinlediniz

ben tüm hayatım boyunca bunu yaşadım hatta bunlar hafif olanlar daha 5 yaşımdayken dayak yemeye başladım küfürler hakaretler düşünebileceğiniz her şey

yaşıtlarım dışarıda oyun oynarken ben karanlık bodrumda duygularımı kaybetmekle uğraşıyordum

ve evet başarmıştım taki Ateş ile karşılaşana kadar o bana kalbimi ve duygularımı geri verdi

yavaşça düşüncelerimden ayrıldım tam çatıya çıkacakken omzuma dokunan elle duraksadım

arkamı döndüğümde Ateş'i gördüm şimdi ne yapacaktım daha o sormadan bir şeyler uydurmalıydım

Su:Ateş burada ne yapıyorsun?

Ateş:Su iyi misin?bugün çok garip davranıyorsun,bir şey mi oldu?

Aklıma hiçbir şey gelmiyordu ne yapacaktım?

Kafayı yemek üzereyim

İç ses:sen zaten kafayı yiyeli yıllar oldu

İç sesi haklı olmasına rağmen aldırmadım

Su:iyiyim,hiçbir şey olmadı neden öyle dedin ki?

Sakin davran Su sakin davran yok ben dayanamayacağım

konuşmasına dahi izin vermeden kolunu tutup odaya sürükledim

hiçbir şey demeden kağıdı eline koydum ve silahı çıkarıp diğer eline verdim

Bir süre sessiz kaldı ama ben onun sesini duyabiliyordum

Sessizlik odayı sarıyordu fakat o gözleriyle konuşuyor,haykırıyordu

Bana sorular sormak istiyordu ama sanki dili çözülmüyordu ve benimde boğazıma bir yumru oturmuş gibi hissediyordum su içsem geçmez bağırsam yanar sessiz kalsam boğar şeklindeydi.

Bizim hayatımızda ikinci şans diye bir şey yoktu , bizim hayatımızda bir dakika sonra diyede bir şey yoktu sadece bir yol vardı birde şimdi , sonrası yoktu olamazdı

çünkü her an herhangi biri tarafından ansızın öldürülebilirdik veya seçtiğimiz yol bize olmasa bile başkasına zarar verebilirdi ama bizim o yoldan başka şansımız yoktu sonunda zorluklada olsa konuştum

Su:Ateş,bir şey söyle

Ateş: bu yolda kimse ölmeyecek ne sen ne ben nede bir başkası

Su:nasıl? Adam ciddi biz ölmezsek başkaları ölecek!

Ateş:vardır bir yolu vardır bir çaresini

Dedi ve sessiz kaldı boğuluyor gibi hissediyordum sanki o yumru boğazımı parçalıyor gibiydi yine konuşamadım

neden konuşamıyorum en fazla ne kadar canım yanar? en fazla ne kadar kan akar ?

Ateş'i dinlemek istemiyordum çünkü o yolu biliyordum ama olmaz olamaz peki ben neden konuşamıyorum midem bulanıyor başıma ağrılar giriyor ve bu yumru boğazımı parçalıyor neden ?

Elim tutacak yer bulamayınca istemsizce kalbime gitti ve tırnaklarım sol tarafıma batmaya başladı

__________________

Evet canlarım bu bölümde bitti ve bence güzel oldu peki ya sizce nasıl?

Sorular

Sizce Ateş'in planı ne?

Su'ya neler oluyor yoksa sinir hastası mı veya filmlerdeki gibi başı dönüp midesi bulanınca hamile olduğu mu anlaşıldı?

Rojan ve Fırat'a ne olacak?

Tehdit eden adam kim?

Ve daha fazlası

_____________

Bir sonraki bölüm için beklemede kalın hoşçakalın

AŞİRET KIZI (Tamamlanmış)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin