2004 yılında bir gece yarısı gökten bir melek düştü Dünya'ya. Bir çift onun düşüşünü gördü ama yıldız kaydı zannetti.
Kadın içten bir şekilde yıldız kaydığını sanarak dilek diledi. Bir çocuğum olsun, dünyadaki en mutlu en eşsiz çocuk olsun.
❁❁❁❁❁
"G...
Kafetaryada oturmuş yıl sonu balosuna gidip gitmeyeceğimizi konuşuyorduk.
Diana, "Yaa gidelim lütfen bir daha görüşemezse-" diye sitem etmeye devam edecekti ki.
Michael karşılarını çatarak, "Ağzını hayra aç kızım. Kıyamete kadar görüşücez, şüphen mi var?" diye sözünü kesti.
Öğle arasındaydık ve yarım saattir Diana ile Jessica Michael'i ikna etmeye çalışıyordu.
Robert ile bende gülerek onları izliyorduk. Size kendimi tanıtmayı unuttum.
Ben Beatrix Dainty. 19 yaşında lise son sınıf öğrencisiyim. Normalde Üniversite birinci sınıf olmam gerekirdi biliyorum.
Ancak ben ve Michael okula bir sene geç başlamıştık. Üstelik Michael bir sene de sınıfta kalmıştı.
Michael Jackson, grubun çok bilmişi ama aynı zamanda en haylazı. Ve benden bir yaş büyük.
Diana Ross ve Jessica Ross, kız kardeşim olarak gördüğüm iki kız. İkiz baş belaları.
Robert Anderson, benden bir yaş küçük olmasına rağmen abilik taslayan dostum.
(Diana, Jessica ve Robert 18, Micheal 20 yaşında.)
Michael sonunda kızlara dayanamamış olacak ki "Tamam." dedi.
Kızlar kazanmış olmanın verdiği mutlulukla güldüler. Jessica bana dönerek, "Hadi Beatrix, kalk, son iki derse girmesekte olur gidip hazırlanalım." dedi.
Oflayarak ayağa kalktım. Yarım saate kalmadan şehrin merkezinde okula yakın bir AVM'ye gelmiştik.
İlk girdiğimiz mağazada aradığımız gibi bir elbise bulamayınca başka bir mağazaya girmiştik.
Ben elbiselerin arasında dolaşırken Diana yanıma geldi. "Beatrix bu nasıl." diye sordu, elindeki elbiseyi gösterirken.
Kahverengi, etek kısmında tül bulunan güzel bir elbiseydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Diana'nın elbisesi.)
"Çok güzel kuzum, eminim üstünde çok güzel duracaktır. Hadi git dene." dedim.
Diana kabine girince Jessica yanıma geldi. Elinde iki tane elbise vardı biri zümrüt yeşiliyken diğeri pembeydi.
Karar veremediği yüzünden anlaşılıyordu. Elindeki zümrüt yeşili elbiseyi alarak yakınlardaki bir reyonun üstüne bıraktım. Ve pembe olanı gösterdim. O da gülümseyerek diğer kabine girdi.
