❁0.8❁

394 22 19
                                        


Saraya varmıştık. Büyük ve ihtişamlı kapıdan içeri girdiğimiz gibi odama doğru ilerlemeye başladım.

Yol boyunca sessiz kalmıştım. Hector da benim sessizliğime saygı göstererek hiçbir şey sormamıştı.

Odama girdiğim zaman üstümde ki silahları kenara bıraktım. Yan yana duran iki kapıdan birini açarak odamda ki banyoya girdim.

Üstümdeki kıyafetlerden kurtularak buz gibi soğuk olan suyla dolu küvete girdim.

Bedenimi saran soğuk suyu hissederken gözlerimi kapattım. Tıpkı derslerde olduğu gibi, sadece suya ve güce odaklandım.

Zihnimi tamamen boşalttım. Ruhumu serbest bıraktım. Bedenim uyuşurken ellerimi yumruk hâline getirdim.

Derin bir nefes alarak gözlerimi açtım. Gözlerimi açmamla eş zamanlı olarak yumruk yaptığım ellerimi de açtım.

Hissediyordum. Bu sefer olacaktı. Ellerim suyun altından çıkararak umutla parmaklarımı hareket ettirdim.

Lakin sonuç hüsrandı. Ellerindeki şu damlalarının derinin üstünde süzülmesinden başka bir şey olmamıştı.

Parmak uçlarım buruşana kadar duşta kalmıştım. Daha sonra ünifmama benzeyen bir şeyi üstüme geçirerek silahlara yöneldim.

Dünya'da yaşarken okçuluk dersi aldığım için kendimi şanslı hissediyordum. Oklarımın bulunduğu çantayı ve yayımı sırtıma yerleştirerek kılıcımı kemerimde ki yerine koydum.

Odamdan çıktıktan sonra doğrudan sarayın çıkış kapısına yöneldim. Mixed'te bulunduğum süre boyunca burayı gezdiğim için orman'ın yerini biliyordum.

Adımlarım ağır bir şekilde toprağa basarken Mixed'in kendine has olan havasını ciğerlerime dolduruyordum.

Ayaklarımın altında ezilen dallara bakarak gülümsedim. Ormanın biraz daha açık olan tarafına ilerledim.

Burada ağaçlar daha azdı. Açıklık alanın tam ortasında büyük bir kaya vardı. Yavaş adımlarla kayalığa ilerledim.

Kayalığın yanına vardığımda kollarımdan destek alarak kayalığın üstüne oturdum.

Pes etmek yerine bu sefer Hava'yı kontrol etmeyi denedim. Bu sefer boğulmadım, esen rüzgarı tenimde hissettim.

Gözlerimi daha sıkı yumdukça rüzgarın şiddetlendiğini anımsadım. Gözlerimi açtığımda hafiften uçuşan saçlarım görüş açıma girdi.

Ancak bu çok kısa sürdü. Rüzgar kayboldu, saçlarım uçmayı bıraktı.

Bir süre daha denedim ama daha ilerisine gidemedim. En sonunda kayalıktan kalktım ve yönümü saraya doğru çevirdim.

Eğil!

Diye bağıran iç sesimle neler olduğunu anlamayarak adımlarımı durdurdum.

Bedenim benden izin almadan eğildiğinde karşımdaki ağacın kalın gövdesine oklar saplandı.

Doğrularak arkamı döndüm. Bu sırada yayımı da elime alarak okumu yayıma taktım. Yayı gererek bir ağacın arkasına geçtim.

Olduğum tarafa doğru bir sürü okun ateşlenmeye başlamasıyla ağacın arkasına sindim.

Göz ucuyla o tarafa bakmamla Dean'nın muhafızlarını gördüm. Derin bir nefes alarak o tarafa doğru nişan aldım. Okum yaydan fırladığında hedefi ıskalamadığımı gelen inleme sesiyle anladım.

❁ᴇʟᴇᴍᴇɴᴛʟᴇʀɪɴ ᴋıᴢı❁ 𝐁𝐱𝐆𝐱𝐁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin