**Ne yani!
Hep mi uzaktan seveceğim seni..
Hiç mi beraber uyanmayacağız?"Buz gibi hava, haykırıslar ve karlar içindeki jeongguk...Var oluşum tükenmişliğim ve yok oluşum bir film kesiti gibi gözümün önünden geçti lakin hiçbir sey yıldızımın gozlerimin onunde can vermesi kadar acıtmadı,yaralamadı. Hiçbir sey ellerim kollarım bağlıyken bana ilettiği yardım çığlıklarının cevapsız kalması kadar yakmadı canımı. Sağır ve kör olmayı ölmeyi diledim tanrıdan ona yardım edememektense bu canımın bir kar tanesi gibi uçup gitmesini istedim bedenimden. Kan ter ve göz yaşı..."
Çığlık atarak uyandım gerçeklik sandığım canımı ziyadesiyle yakan kabusumdan. Ve yan tarafıma bakınca hafifledim sanki küçüğümü gördüm bana endişeyle bakan yüzünü ve yıldızlar kadar parlak olan gözlerindeki endişeyi. Sarıldım,içime çektim kokusunu hiçbir şey dökülmedi dilimden,dökülemedi.
Bebeğim olmadı bir şey korkma kötü bir kabus gördüm sadece geçti her şey dedim saçlarını okşarken. Kaldırdı hemen beni yataktan ellerimden tuttu ve göz yaşlarımdan öptü.
"Hadi gel elini yüzünü yıkayalım ter içinde kalmışsın." Ard arda dizdiği cümleleri dinlemiyordum bu yavaş çalışan beynim sadece gözlerine odaklanıyordu dinlemediğimi anladığı anda canımı acıtmadığını bilerek ittirdi beni ve minik kıkırtısıyla doldurdu odamızı. Daha fazla kızdırmadım ve beni sürükleyip yüzümü yıkamasına izin verdim. Tanrım nasıl bir kabustu bu gerçeklik algımı kaybettirdi bana şuan yaşıyor muydum karşımdaki jeongguk gerçek miydi, nefes alıyor muyum onu bile algılayamıyordu beynim...
"Ne gördün rüyanda hm anlat bana ne korkuttu seni bu şekilde?"
Ölüyordun jeongguk gözlerimin önünde ölüyordun, yavaş yavaş ve ben hiçbir sey yapamıyordum tam anlamıyla hiçtim hiçlikte kaybolmuştum. Titreyen gözleriyle baktı bana yutkundu, yutkunmaya çalıştı geçti dedi saçlarımı öperken geçti ve ben burdayım ait olduğum yerde kalbimde,evimde.Soğuk gecemi jeongguk'umun alev saçan gözlerinde ısıttım o gece. Kıvrıldım göğsüne küçülebildiğim kadar küçüldüm ve lavinia kokusunu sanki son çekişim gibi çektim içine kendimi uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER EVİ
FanficVe hikaye aşk uğruna tükenmiş hayatlarla, bir daha yeşermeyecek olan lavinialar ile son buldu.