****Ölmek istiyorum. Şimdi her zamankinden daha çok ölmek istiyorum. Artık dönüş yok. Yapabileceğim bir şey yok. Hiçbir şey yardımcı olamaz. Utançlarımın üstüne daha fazla utanç ekleyebilirim sadece.
Gözümü rahatsız eden ışık yüzünden araladım gözlerimi, baş ucumda bekleyen mark'ı görünce geri kapandı göz kapaklarım karşılaşacağım şeylerin bilinciyle. Karanlık odada ikimizden başka biri yoktu. Zorda olsa açtım gözlerimi, ona geri dönünce ağzını araladı ve konuşmaya başladı.
Kanlar içinde yatarken buldum seni kesilmemiş bir yerin bile kalmamış, nasıl yaparsın bunu kendine taehyung?Daha cümlesinin yarısına dahi gelmeden sesinin verdiği huzursuzluk ele geçirmişti bile zihnimi. Hep bir azarlama, memnunsuzluk tınısında olan sesi çok fazla şeyi istediğini gösteriyordu. Ve ben onun isteklerini gerçekleştiremeyecek kadar yorulmuştum artık. Karşı karşıya olduğum şeyden kaçamayacağımın bilinciyle geri döndürdüm başımı ona doğru, cümlesine kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı bile.
Bize ve annene bir söz vermistin. Bir daha kendine zarar vermeyeceğine dair. Fakat görüyorum ki bize verdiğin sözlerin bir önemi kalmamış bile. Yaşadığın şeylerin bu şekilde üstesinden gelebiliceğini sanıyorsan saçmalamaktan başka bir şey yapmıyorsun taehyung. 15 yaşındaki çocuk değilsin artık kendine gel.
Kızgın ses tonuyla söylediği şeyleri bitirince boş gözlerle baktım yüzüne fikirleriyle ufaktan dahi ilgilenmediğimi göstermek için. O an aklımda ki tek şey tüm bu kirli hayatın içinde saflığını kaybetmiş olan çocuğumdu. Nerdeydi ne yapıyordu, iyi miydi hiçbir fikrim yoktu ve bu aklımı yitirmeme sebep oluyordu. Korkardı ki o yalnızlıktan çocukluğumuzdan beri, napıyordu dışarıda üşürdü o, sahip çıkmam gerekti ona korumazsam uçup giderdi ellerimin arasından.
Jeongguk'un nerede olduğunu sordum aklımdaki tüm düşüncelerin verdiği korkuyla, ya bir şey olursa ona? Cevap vermeye dahi yeltenmeyip, onun için endişelenmediğini göstererek mutfağa doğru gidip kendine bir kadeh içki koydu. Hah gerçi anlamak için pek bir çabaya gerek yoktu, zaten ondan nefret eden hep mark olmuştu. Ona yaptığı saygısızlıklar ile sinirlenirken hiddetle açarak ağzımı savunmaya geçmiştim bile.
Bu olay yüzünden onu suçlamaya hakkın yok eğer bir suçlu varsa ortada, o senden başkası değildir. Şu yaşıma kadar arkadaşımdır benim kötülüğümü istemez dedim ve senin söylediklerini harfiyen uygulamak dışında bir şey yapmadım, ama artık yeter çocuk değilim ben hayatımda bir yerin var diye benim kararlarımı veremezsin anladın mı? Onunla senin yüzünden kavga ettik ve geçmiş karşıma masum rolleri oynayarak benimle konuşuyorsun, yeter artık bu kadarı. Keşke sadece kendini düşünmek yerine çevrene de baksan, insanların duygularını da önemsesen. Beni korumaya çalıştıkça bana zarar verdiğini anla artık ona vermek istediğin zararların beni de etkilediğini görmüyor musun senin yaptığın tek şey bencillik. Gerçi biliyor musun artık ne beni koruduğuna ne de düşündüğüne inanmıyorum. Sen sadece kendi amaçların uğruna çevreni yıkıp döken bir pisliksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER EVİ
FanficVe hikaye aşk uğruna tükenmiş hayatlarla, bir daha yeşermeyecek olan lavinialar ile son buldu.