ECZANE

66 10 15
                                    

Multimedya: Meriç ve motoru

Çok güzel bir bölüm olacak jdhsdhjdjdjs. Ayrıca 100 okumayı geçmişiz yaaa. Çok sevindim.

Bu arada hangi Fransız kitabı okuyor awk? 

Neyse hadi başlayalım. Umarım bölümü beğenirsiniz:)



Ne zaman aklıma annem gelse bu son an zihnimde beliyordu. Üç aya yakın bir süreçte psikolojik destek alsam bile hala tam anlamda iyileşmiş değildim.

Kendime geldiğimde  başımda abim endişeli bakışlarla beni süzüyordu. Ona gülümsedim daha çok endişelenmesin diye. Annem öldüğünden beri o da acımın aynısını yaşıyordu. Ama ona bu acıyı unutturacak bir kadın vardı. Onu seven, saygı duyan ve her şeye rağmen yanında duran...

Ben ise sadece işime bağlanıştım. Bir tek işimi yaptıkça annemin acısını unutuyordum. Çalışmadıkça içimdeki acı kendini ufak ufak belli ediyordu. Hatta bazı zamanlarda az önce olduğu gibi körükleniyordu acım.

Ayağı kalktım ve sıkıca abime sarıldım. Gözyaşlarım sonunda dinmişti. Başımı abimin göğsünden kaldırdığımda beni buruk bir gülümseme ile karşıladı. Anlıyordu beni. Onu çok seviyordum.

'' Abi iyi ki yanımdasın, seni çok seviyorum.'' dedim. Abim de beni yeniden sarmalayıp '' Bende seni çok seviyorum güzelim.'' dedi. Ellerim ile gözlerime yelpaze yaptım çünkü acıyorlardı. Abime dönüp ''ÜFFF YETER BU KADAR DRAM BEEE!'' dedim. 

Bu halimi daha çok seviyordu. Yüzündeki keyifli sırıtıştan belliydi. Benim yüzümde deşeytani bir gülüş belirdi. Abimizi biraz kırdırsak ne olurduki?'' Alaz Bey ben yukarı çıkıyorum başka bir isteğiniz var mı?'' diye sesimi inceltip babamın sekreteri gibi konuştum. Babamın sekreteri abime asılıyordu. Ve ben onun taklidini her zaman yapıyordum. 

Abimin keyifli sırıtışı kayboldu. Sinirlenmeye başladığını kızaran suratından anlamıştım. Abim hızlıca koltukta oturan yastıklardan birini almaya gittiğinde anlamıştım ne yapacağını. Bana yastığı fırlatacaktı şerefsiz. '' Ben topuk.'' diyerek yukarı babamın yanına kaçtım. 

Acaba babamın neyi vardı? Babamın odasının önüne gelip kapıyı çaldım ve içeri girdim. Babam içeride yatağına uzanmış başını tutuyordu. Ah salak kafam nasıl migreni olduğunu unutursun dedim içimden. 

'' Babacım iyi misin?'' diye sordum babama. Gözlerini açıp bana baktı. Bana eliyle yanıma gel işareti yaptı. Yatağının biraz uzağındaydım. Hemen yanına gittim. Baş ağrısına dayanamıyormuş gibiydi. '' Baba ilaçlarını aldın mı?'' dedim. O da bana  '' Hayır kızım, evde ilaç kalmamış'' dedi.

Eee, iş başa düştü Meriç Hanım, dedi iç sesim. Haklıydı bu sefer. 

Babama sıcak tebessümlerimden birini yollayıp yatağından kalktım.'' O zaman biricik kızın sana ilaç almaya gidiyor.'' dedim ve bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım. Bir yukarı kata çıkıp odama doğru ilerledim. Siyah bir kazak ve altına bacaklarımı saran deri bir pantolon giyip üstüme deri ceket aldıktan sonra aşağı kata indim.

Abim beni öyle görünce '' Vay bee! Kimin kardeşi?'' dedi. Ona göz devirmekle yetindim sadece. O da bana dil uzattı. '' Abi babamın migreni tutmuş ben ilaç almaya gideceğim haberin olsun'' dedim. Telefona dalıp benim ne söylediğimi bile duymadı.'' Alev'in sevgilisi.'' dediğimde beni bu sefer korkutacak bir bakış attı. '' Tamam be! Ben eczaneye gidiyorum haberin olsun dedim ama duymadın.''

'' Korumaları gönder, sen niye gidiyorsun?'' diye sorguladı. Korumacı abi rolünü o kadar çok seviyor ki anlatamam size! '' Motora uzun zamandır sürmüyorum. Biraz gezeceğiz bebeğimle.'' deyip çıktım.

Motorumu eczaneye doğru sürmeye başladım. İşte şimdi tam anlamıyla özgür hissetmeye başlamıştım. MOTOR HER ŞEYLERİMDEN BİRİ DAHADIR.

Eczaneye gitmeme daha bi on dakika vardı. Bebeğimin keyfini çıkarmalıydım. 

Acaba Galaksi şuan ne yapıyordu? 

Sanane Meriç elin oğlundan, dedi içsesim.

Çok haklısın içses ya banane elalemin oğlundan ya , dedim.

İçsesim müthiş bir arkadaştı. Bazen kavga etsek bile..

İçsesimle konuşa konuşa eczaneye varmıştım. Motorumu müsait bir yere bırakıp kaskımı çıkardıktan sonra eczaneye doğru yürümeye başladım. O anda telefonuma mesaj geldi. Deri ceketin cebini tırnaklarım yüzünden zorlandığımdan dolayı cebi açmam biraz uzun sürdü. Sonunda açtım ve telefonumu elime aldım.

Yüzümü okuttuktan  sonra açtım ve eczanenin kapısına doğru ilerledim. Abim salağı mesaj atmıştı.

Alazz Abicik : Gelirken birkaç abur cubur al gerizekalı.

İsmini neden böyle kaydetmiştim hatırlamıyorum ama böyle kalmasına karar verdim.

Siz: Tamam zeki(!) abim benim.

Mesajı gönderdiğim sırada eczane kapısını açtım ve telefon bakarak içeri girmeye çalıştım.

ÇALIŞTIM ÇÜNKÜ BİRİ BANA ÇARPTI!

Tam geri geri düşecekken çarpıştığım kişi belimi tutarak buna engel oldu. Ve bilin bana çarpan kişi kimdi?

HAYVAN HERİF YANİ GALAKSİ!

Uzay olduğunu gördüğüm gibi uzaklaştım ondan. Ve kapının girişinden ona yol verdim. Şimdi doğruya doğru olmak gerekirdi. Ben telefona baktığım için çarptım. Peki o ne yapıyordu.

Bana gülümseyip'' Sanırım birbirimizden özür dilememiz gerekiyor. Çünkü bende de suç var telefona bakıyordum. Özür dilerim Meriç Hanım.'' o tok sesiyle konuştu. Ses tonu gerçekten çok güzeldi.

Ben de ona gülümseyip'' Ben de özür dilerim Uzay Bey. Teşekkür etmeyeceğim çünkü bana şirkette çok kötü çarpıp yere düşürmüştünüz. Ayrıca sadece gülüp geçmiştiniz. Hatırlatırım.'' deyip göz kırparak içeri geçtim.

Ben neden göz kırptım lan!

Uff be Meriç çok takma. İçimizden gelmiştir, dedi sevgili içsesim.

Aynen öyle canım içsesim, deyip bende umursamadım.

Babamın ilaçlarını aldım ve dışarı çıktım. Galaksi hala dışarıda telefonla uğraşıyordu. Eczaneden çıkıp ona '' İyi geceler Uzay bey'' dedikten sonra bir şey demesine izin vermeden motoruma geçip kaskımı başıma yerleştirdim ve eve doğru sürmeye başladım. 

Yine aynı özgürlük hissi...

Abimin istediklerini aldıktan sonra eve geçtim. Babamın ilaçlarını babama verdikten sonra ve Alaz 'ın abur cuburlarını kafasına atıp odama kaçtım. Deri ceketimin cebinden telefonumu çıkarıp gelem mesajlar baktım. 

Galaksi Bey: Motor güzelmiş.

Tıpkı senin gibi diye yazmak istemişti Uzay..

Galaksi Bey: Bu arada size de iyi geceler Meriç Hanım.

814 kelime..

Bir alkış bekliyorum sizden.

Uzun süre yazmadım moralim çok bozuktu. Bir türlü bölümü bütün bir şekilde yazamadım  gün içerisinde en çok yüz kelime yazdım. Bundan dolayı sizden özür dilerim.

Başka bir konuya daha değinmek istiyorum. Okumaya göre yorum ve oy sayısı çok az. Ufaktan ufaktan sınır koymaya başlayacağım. Sınırı geçmeden bölüm gelmeyecektir. Bilginize..

AYYY! Uzay çok tatlı olmadı mı ya!

SINIR

10 YORUM + 10 OY

İŞ KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin