İŞ KADINI

Hayvan Herif!

Multimedya: Meriç Kaya

Başlıyoruz . Allah sonumuzu hayır etsin.

     Toplantıya yine geç kaldım. Babam bu sefer beni mahvedecek. Şirketin asansörünün olduğu tarafa  koştuğumda sert bir şeye çarptım. Yere düştüğümde etrafımda herkes başıma ''Meriç Hanım iyi misiniz?'' ''Meriç Hanım'' diye başıma üşüştü .Bana çarpan herif beni umursamadan yoluna devam ediyor. Salağa bak yaa! Kendimi tutamayıp arkasından'' HAYVAN HERİF!'' diye bağırdım. İlk önce birkaç saniye duraksadı. Güldüğünü duydum ,sonra çekip gitti.

   Toplantı odasının kapısına geldiğimde kapıyı çaldım ve içeri girdim. Babam bana öldürücü bakışlar atıyordu. Ama ben onun nasıl bana kanacağını biliyorum. Hemen dudak büzdüm, o da tabi taktiğim işe yaramış ki yumuşadı. Geç kaldığım için özür dileyip yerime yani babamın yanına oturdum. Babam yeni ortaklarımızla konuşurken ben de göz gezdirdim yeni ortaklarımıza. Babamın yaşlarında bir adam ve benim yaşlarımda bir adam karşımızda duruyordu. Ama bir sorun vardı bu işte. Adamın oğlu bana sırıtarak bakıyordu. Tek gözümü kısıp  ona 'Ne iş?' der gibi bir bakış attım. O da hiç dercesine kafasını salladı. AMA BU ÇOCUK BENİM SİNİRLERİMLE OYNAMAK İSTERCESİNE HALA BANA BAKIP SIRITIYORDU! Tamam sakin olmaya çalışıp toplantıya odaklanmalıyım!

     Toplantı bittikten sonra babam 'yeni ortakları' ile odasına geçtiğinde telefonuma mesaj geldi. Babam odasına gelmemi istiyordu. Babama bir işim olduğunu on dakikaya gelebileceğimi söyledim. Bana çarpan herifi bulmak için güvenlik kameralarına bakacaktım. Benden kaçamazsın hayvan herif! 

     Güvenlik kameralarının olduğu odaya girdiğimde Kemal abi oradaydı.'' Kemal abi bana öğleden sonra iki ve üç saat arasındaki kamera kayıtlarını gösterir misin?'' Kemal abi de hemen sordu '' Tabi Meriç Hanım hangi taraftaki kamera kayıtlarını istiyorsunuz?'' Ben de şirketin girişindeki kamera kayıtlarını istedim. O sırada adamı kısacık bir an süzdüm. Benden yaklaşık on santim uzun ve ortalama otuzlu yaşlardaydı. Saçı benim saç tonumdaydı ve kahverengi gözler. Ben onu süzmeyi bıraktığımda o da kamera kayıtlarını açmıştı. İlk beş dakikada bir şey yoktu, sonra ben koşarak içeri girdim. O adam da içeri giriyordu. '' Kemal abi biraz yavaşlatabilir misin?'' dedim. Yüzünü daha net görebileyim diye. Sonra yanlış kişilere kızarım falan çekemem ceremesini. Şuan bir şok geçiriyorum çünkü bizim yeni ortağın oğlu çıktı. Gerçi ben niye şaşırıyorum ki adamın sırıtmasından anlamalıydın ya! Tam bir salağım. Ama ben acısını çıkarırım bunun!

   Babamın odasına vardığımda kapıyı çalıp içeri girdim. Cihan Bey ve ismini öğrenemediğim oğlu sandalyelere oturmuş babam ile ciddi bir şey konuşuyorlardı. Yüzlerinden belliydi. O kadar ciddilerdi ki beni fark etmemişlerdi. Varlığımı belli etmek istercesine hafif bir öksürdüm. Üçü de dönüp bana baktı.'' Affedersiniz , önemli  bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyordu.'' deyip yerime oturdum. Ortağımızın oğlu arada  sırada dönüp bakıyordu. En sonunda toplantı bitti ve ben de babamla evimize gittik.